Bir ramazan daha avuçlarımızın arasından bir güvercin misali uçup gitti.Bir daha kine yetişir miyiz meçhul..Biliyorum ki bu ramazanda aramızda olanlardan bir kısmı gelecek ramazanda olmayacak.Bu ben de olabilirim..Kimsenin yarına çıkacağına dair cebinde garantisi yok..
Bayram namazında kirli avizeye bakarak düşündüm:Ramazan müslüman için dünya hayatının kısaltılmış süreci gibiydi.Uzun süren aç ve susuz sıkıntılı bir zaman sürecinden sonra iftarla gelen kısa süreli rahatlama bir boyunca devam etti.Söz konusu ayın sonunda uzun süreli adına bayram denen rahatlama ve mutluluk geldi..
Ramazanı Allah’ın lutfu olarak görenlerin kalpleri, sıkıntılara katlanarak cennete girenler misali mutluydu..Bunun aksi tavır içinde olanlar bizler gibi bayrama erişseler de ondan aldıkları haz adına pay hiç yoktu..Çünkü Allah sevincini sevenlerinin yüreğine koyuyor..
Bayram namazı için vakit doldururken birden çocukluğumun bayram günlerine gittim.O zamanlar şehirde mahalle kültürünün hakim olduğu yıllardı.Vaktin dolmasını beklediğim camii umduğum kadar temiz değildi.Bunu gözümün iliştiği avize bana söylüyordu.Çünkü kadın eli değmemişti.Hatırlarım çocukluk yıllarımda mahallenin camisinin temizliği için kadınlar bayramdan bir hafta önce imamdan gider gün alırlardı.Verilen günde camii pırıl pırıl yaparlardı..Bayrama gelenler mis gibi sabun kokuları içinde huşu ile ibadetlerini yaparlardı.
Genç kızların aralarında iş bölümü yaparak;halılarını sildiği veya yıkadığı, yerlerini aşkar kalmayacak şekilde fırçayla ovduğu,avizelerini tek tek sabunlu suyla yıkadığı,camlarını silerek berraklaştırdığı,duvarlarını silip pırıl pırıl yapıp bayram ibadetine hazır hale getirdiği, temizlik için harcanan suları mahalle çeşmesinden biz çocuklar taşırdık.Orada çalışanlar hepimizin mahaleden kaynaklanan ablasıydı.Dışardan bakan kim kimin kardeşi ayırt edemezdi.Mahalle kültürü bizi bir birimize hısım, akraba yapmıştı..
Zihnimi birden şu soru meşgul etti:Neden eskiden böyleydi?Cevap olarak gönülüme şu duygular geldi:Kıyamet günü arşın gölgesinde gölgelenecek hadisle sabit yedi sınıf insan vardı.Bunlardan biri de da gönlü cami ve mescitlere bağlı olanlardı.İşte mahallemizin genç kızları da bu bağlılıklarını bayram temizliği adı altında yılda en az iki kez temizlik yaparak gösteriyorlardı.
O güzel adet kalktığı için bu yılki bayram namazında caminin avizeleri kirliydi.Dolayısyla avizelerden gönlü camilerde olan kadın eli değmediği ilk bakışta belli oluyordu.