KALA
Mustafa Çetin Baydar tarafından Sa, 11/19/2013 - 17:33 tarihinde gönderildiHazır eyle ocağı demek. (Düzgünce üstüste yığmak, çatarak veya bozulup yıkılmıyacak biçimde örerek odun, tezek veya taş gibi nesneleri yığmaya "kalamak", böyle yığınlara "kalak" deniyor. Bundan alınarak : tandırı-kalamak, ocağı-kalamak sözleri de, yakacağı tutuşacak biçimde düzgünce yerleştirmek anlamına kullanılır. Yazarın verdiği örnek, "kalamak"tan "emir"dir. Eski-Oğuzcadan gelen bu sözden —Dede-Korkut Kitabındaki başkent "Ağca-Kalac(k)" adındaki gibi— hisarlı şehir anlamına "kalak" deyimi çıkmıştır, ki ermeniceye "Kağak" ve gürcüceye "Kalaki" biçiminde geçmiştir).
L.E.