Sinemacı Refıh

Erzurum'da ticari sinamacılık deninca akla Doğu Sineması, Doğu Sineması denince de Sinemacı Refik gelir. Bu sinemadan geçimini sağlayan Baba oğul Osm-Raci Karakaş imilisi pek bilinmez.

Tek Parti devrinde (1925/1950), Mektep Sinemacılığı, Askeriye Sinemacılığı, Halkevi sinemacılığı Erzurum'un diğer sinema alanlarını teşkil ederdi.

Sinemacı Refik tipini Erzurum halkının karşısına çıkaran süreç 1939 yılında şehre batıdan ulaşan trendir. Erzurum'un, sinema ürünleri ithal ve istihsal merkezi olan istanbula direk bağlanması bu trenle olmuştur. o tarihte erzuruma haftada iki kere tren gelirdi. Bu iki sefer doğu sinemasının film ihtiyacını fazlasıyla gideriyordu. Bütün mesele bu yeni gelen filmleri erzurum halkına duyurmak onları sinemanın matina ve suarelerini getirebilmekti. İşte Sinemacı Refik bu misyonun adamı olarak doğdu.

Beyazperdede Erzurum'un seyrettiği esatiri kahramanlar gibi tavır ve kıyafetler içindeki bu adam, afişleri yüklenir çarşıpazar dolaşarak kimi fayton üzerinde, kimi afişleri yapıştırdığı panoları taşıyan genç delikanlıların önüne bu sefer tanıtım yapardı. Onu, Erzurum meydanlarında çarşılarından belleyenler, akşam sinemaya geldiklerinde ikinci kere biletçi rolünde girişte görür, mütehakkim edesı, kaba küfürleri bilmiş halleri ile bir kez daha kimlik kayıtlarına geçirirlerdi. Bu da yetmezse Sinemacı Refiğin filmin gösterildiği salondaki faaliyetleri eksiği tamamlayacaktır.
Bu faaliyetler, elinde afiş bu sefer sinema perdesinin önüne çıkıp yeni tanıtımlar yapma, salondaki nizam ve intizamı bozan haşarılara dayak atma gibi işlerdi.
Sinemacı Refik sinema içinde ve dışında şöhret bulup bir koca şehir tarafından tanınca bu kez onu nüfuz ticaretçisi dönemi başlayacaktır.