Tenkit sözü arapça "Fenasını atma, temizleme" kökünü işaret eden Sülasi mastar nky'den geliyor. Münekkit bu işi yapan kişidir. Eleştiri bu kelimenin anlam derinliğini kavrayacak keyfiyette değildir.
Erzurum aydınlarının münekkit olmaları en önde gelen vazifeleri olmalıdır. Ne yazık kı "Fenasını atma, saflaştırma" vazifesini üstlenen bu şehirde fazlaca gayret sahibi göze çarpmıyor. Medya'nın bir numaralı vazifesi bu iken Erzurum münekkit kalem erbabını gazete sutunlarında, sanal ortamlarda Radyo-Televizyon mikrofon ve ekranlarında mebzul bir şekilde göremiyoruz.
Tenkit yapılmayınca ortaya çıkan boşluk, yorumculukla doldurulmaya çalışılıyor.
Yorum iki tarafı keskin bir bıçaktır. İnsanı, Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi göstermek gibi bir sahte tarafı vardır ve çok tehlikelidir. Erzurum'un Büyük Müftüsü <bknz>Rahmetli Solakzade Sâdık Efendi</bknz>'nin vaaz-ı nasihat usulünü anlatanlar. Onun vaazlarında sadece Ayet ve hadisleri okuduğunu, yorumdan olabildiğince kaçındığını naklederler (<bknz>Boyacı İsmail Usta</bknz>).
Tenkit ve eleştiri bahsinde Erzurum'un desteksiz atma yarışına girmiş bir yorumcular cenneti olduğunu söylemek belki bu kötü yoldan dönüş için uyarıcı olacaktır..