Erzurum Menkıbeleri -6
Abdurrezzak Türk 15 Ağustos 2011 Pazartesi
Kümbet köyündeki, Ahmet dede ile ilgili anlatılan bir rivayete göre: Bu köyde bir ağanın yanında çalışıyormuş namaz vakitleri geldiğinde namaz kılmamak için köyün kuzey tarafında bulunan dereye gidermiş bundan dolayı köy sakinleri kendisine Beynamaz Ahmet demişler.
Ağası hacca gitmiş hacda olduğu günlerin birinde ağanın hanımı evde helva pişirmiş bu helvadan bir tabak doldurup Ahmet'e vermiş. Ahmet helvayı yedikten sonra ağanın hanımına dönerek bir tabak helvada versen ağama götürsem demiş. Ağanın hanımı helva Ahmet'in hoşuna gitti herhalde doymadı kanaatiyle bir tabak daha doldurup Ahmet'e vermiş. Helvayı alan Ahmet tekrar derenin yolunu tutup gitmiş. Ağası Mekke de hac vazifesini ifa ederken yanına varıp tabağın helvasını ağaya verip kaybolmuş. Ağa Ahmet'i görememiş ama tabağın kendilerinin, uzatan elinde Ahmet'in eli olduğunu tanımış. Ağa burada vuku bulan hali idrak etmiş.
Ağanın hacdan döndüğünü ve köye yaklaştığını haber alan köylüler ağayı karşılamak için köy yoluna çıkıp beklemeye başlamışlar. Ağa yanlarına vardığında elini öpmek isteyen köylülerine elini vermeyerek “eli öpülecek adam Ahmet gidin Ahmet'in elini öpüp onun duasını alın” demiş. Yaşadığı durumu onlara anlatmış. Köylü köye döndüğünde Ahmet'in ruhunu teslim ettiğini öğrenmiş. Ağa Ahmet'e hürmeten defin inden sonra mezarının üstüne bu kümbeti yaptırmış. Diye anlatırlar
*****
Pir Ali Baba, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde, hayat sürmüş. Yavuz, Çaldıran seferine giderken Erzurum beyi, Sevindik bey Osmanlılara tabi olduğunu bildirmiş. Yavuz Sultan Selim İstanbul'a döndükten Sonradan Safeviler tarafına geçtiğini beyan etmiş.(1514) Bu tutum karşısında Pir Ali Baba ve Erzurum uleması bir araya gelip bu ikili tutuma itiraz ederek buralar şia değil ehlisünnet beldesidir. Diyerek, okunan ezanların peşine salâtı selam getirilmesine karar veriyorlar. O günden günümüze kadar okunan beş vakit ezanı şerifin peşine salâtı selam getirme geleneği devam ede gelmektedir. Rivayeti mevcut.
Başka bir değerlendirmede, Eyyubiler döneminde kilise çanlarının uzun süre çalınmasına karşılık ezanların peşine salâtı selam yöneticiler ve ulema tarafından eklenmiştir. Daha önemlisi 19 y.y başlarında Alman Fiziki Coğrafyacısı Humboldt, coğrafyanın araştırma yöntemleri ve araştırma ilkelerini ortaya koyuyor.(İlke, inceleme, metot, felsefe), Yerleşim yerlerin konumu daha kesin belirlenmiş oluyor. Erzurum 41. boylamda, Medine ve Mekke 40. boylamlardadır. Her meridyen arası dört dakika olduğuna göre, Erzurum'da başlayan ezan beşine salâtı selamların okunması, bu dört dakikalık zamanı kapattığı bundan dolayı bu üç şehirde öğlen namazının aynı vakitte kılınmasıdır.
.