Ergenekon Türkiye'nin son yarım yüzyılını karartmış bir cinayet şebekesidir. Bir kolu Nato üzerinden Amerika'ya, bir kolu Özel Harp Dairesi üzerinden orduya ve devletin derinlerine uzanan, karanlık bir örgüttür. İçerde askeri vesayet rejiminin ve Beyaz Türklerin egemenliğinin devamı, dışarda da Türkiye'nin ABD'nin mutlak kontrolü altında bir piyon ülke olarak tutulmasını sağlamak üzere tasarlanmış, temel işlevi ülkenin istikrarsızlaştırılması ve askeri darbelere uygun ortam hazırlanması, "şartların olgunlaştırılması" olan, bunun için faili meçhul cinayet, provokasyon, tehdit, adam kaçırma, uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı, suikast, yargısız infaz,.. yemedik nane bırakmayan bir karanlık şebeke bu. 6-7 Eylül 1955 olaylarından Madımak katliamına, Kahramanmaraş ve Çorum olaylarından Gazi mahallesi olaylarına, Uğur Mumcu cinayetinden Hablemitoğlu cinayetine, Danıştay suikastından Güngören saldırılarına, Anafartalar çarşısına bombalı saldırıdan Hrant Dink cinayetine, Başbağlar katliamından 33 erin şehit edilmesine, nihayet asit kuyularına atılan cesetlerden sayısı 17 bini bulan faili meçhul cinayetlere bu ülkenin yarım asrını karartan lanetlenesi olayların baş sorumlusu Ergenekon-Susurluk-Kontrgerilla-Özel Harp Dairesi çizgisinde gizlenen illegal-hukukdışı-paramiliter yeraltı yapılanması vardır.
Türkiye'nin değişmesini, demokratikleşmesini, sivilleşmesini ve özgürleşmesini istemeyenler Ergenekon'un ölümüne savunuyorlar, davayı sulandırmaya ve gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyorlar; ama nafile: dünya ve Türkiye çok değişti; dışardaki patronları Ergenekon tipi terör şebekelerini artık sırtlarında taşımak istemiyorlar; Türk halkı elli yıldır oynanan karanlık oyunun farkına vardı; Avrupa ve ABD erken kalkanın darbe yaptığı istikrarsız bir Türkiye istemiyor; Batının enerji güvenliği ve Türk halkının rahat ve huzuru istikrarlı, demokratik ve sivil bir Türkiye'den geçiyor. Dolayısıyla ne kadar zorlarlarsa zorlasınlar, hangi katakulli ve gatakullilere başvururlarsa başvursunlar, hangi yüksek yargı kaynaklı ali-cengiz oyunlarına başvururlarsa başvursunlar, ETO'nun (ve onunla bağlantılı PKK gibi terör örgütlerinin) sonu geldi, tasfiye edilecekler; nihayet güzel günler göreceğimiz bir Türkiye'ye kavuşmanın eşiğindeyiz, bundan kimsenin kuşkusu olmasın...
.