"Maraba" sözü arapça "Rub" dan geliyor. Türkçesi dörtte bir demek.
Emeğini satarak Ağa'nın yanına yamanmış toprak işçisine verilen isimdir "Maraba"
Erzurumlu'nun marabalığı aynı yamanmayı şehir hakimlerine karşı uygulamasıdır.
Erzurumlu ekseriyetinin Yaratandan korkarcasına devlet güçlerine kulluk etmesi, taşıdığı maraba ruhundan kaynaklanır.
İnternet ortamından beslenen maraba ruhunda da bu süreç berdevamdır.
Erzurum adına kurulup dağıtılan yazışma gruplarını kim kurar, kim dağıtır?
Maraba ruh bunu sorgulamaz..Sorgulayanları kınar..
Aklını dörtte bir ücret karşılığında kiraya verdiği için sadece yatırımının getirisi onu alâkadar etmektedir.
Yüce kitabımız "Allah ile beraber başka ilahları (güçleri) çağırmayın" buyuruyor.
Maraba ruh, Allah'tan gayri güçlere çıkarılan davetiyenin altındaki imzaların önde gelenidir.
Bu yazdıklarımı daha da tafsil etmek isteyenler, Kur'andaki "Tağut" kavramının geçtiği ayetleri tarayarak bilgilerini derinleştirebilirler.

Mustafa Çetin Baydar
.

Marabalık, değerli Baydar'ın veciz ifadesinden anlaşıldığı kadarıyla, bir meslekten ziyade bir ruh halidir. Çetin bey'in tanımından zorunlu olarak şunları da anlıyoruz:
-Maraba ruhlu kişiler yahut kümeler, tahammül edilmez derecede kofturlar; içi boş bu yaratıklar, insanın ruhunu karartırlar,
-Şehir marabalarının olduğu yerde bet bereket kesilir; zira yüce Allahtan başka güçlerden medet uman bir kulun manevi tabanı düzdür. O bir ordu bozandır aynı zamanda.
-Ruhsal marabalık gözlere boş bir bakış yükler ve karşısındaki kişiye aynen "cünup" bir şahsın "gudümsüzlügüni" ve uğrsuzluğunu tevlit eyler.