Alaca katliamı / İsmail Gürcan

ismail Gürcan

Efendim, Ermeni facialarnı, mezalimini bizzat içinde yaşadım ve onunda iki tane yarası üzerimde mevcut.

Ben bulunduğum mıntıkadaki yapılan mezalimi anlatacağım» Yaşım 78..
Düşman buraları terkederken , Rus Ordusunda bulunan ermeni ve Subaylar bizim ordu gelmeden., bir ordu teşkil ettiler. Bizim bulunduğumuz köy de Rusların karargahıydı. Cephaneleri , ambarları orda olduğu için daima Ruslar bir tabur asker de orda bulundururlardı. Tabiatıyla Ruslar çekilirken Ermeniler aynen bizim köyümüzü bir tabur askerle o ambarları , cephanelikleri falan muhafaza altına aldılar» ve köyümüze de dışardan gelen insanları köyde alıkoydular. Bizim köyden kimseyi dışarı bırakmadılar Daima muhafaza altına aldılar. Artık kendilerine göre katliamı planlamışlar." Türk ordusu Aşkale'ye geldiği gün onların öncü kuvvetleri de bizim köyümüze geldiler.

İkindi zamanıydı."Yollar kapalı, kar tutulmuş gelin yolları temizleyeceksiniz." dediler.
Bizi topladılar, ikişer ikişer damlara doldurdular* Ondan sonra ikişer ikişer ellerimizi bağladılar nasıl gece olduysa karanlık , artık duyuyoruz 8-10 eve toplanmış 300 den fazla insan Karı çoluk çocuk.
Silah sesleri başladı. Hangi evde ne tür katliam ettiklerini tabi sonradan gördük sabaha yakında bizi kurşuna dizdiler Bulunduğumuz evi. Demek ötekiler tamam olmuş.. Gece sabaha kadar silah sesinden durulmadı. Sabaha yakın bizi de ikişer ikişer bağladılar. yakın mesafeden kurşun attılar, mereklere doldurdular* Ondan sonra böyle süngülediler,devamlı İşte ben de o Ölülere batan , benim üzerime düşen ölüye vurdukları süngülerden iki süngü yarası aldım. Kurşun yarası yok, Kurşunların -benle anam elele bağlıydık-dördü de anama deymiş. 0 vefat etti -bir saat sonra güneş doğduğu zaman ordumuzun öncüleri geldi. Köyde canlı kimse varsa bağırdılar, o katliam olan evlere. Ses verdik, bizi çıkardılar, yaralarımızı tedavi ettiler.

Rahmetli Kazım Karabekir de köye geldi» ordaydı karargahı Benim yaram az olduğu için topallayarak gezebiliyordum..yaramı sardırıp Köyün içine çıktım
Alacaköyü. Erzurum'a hakim tepeler var. Aman köyün içine çıktım ki ne çıkayım. En ucuz ölen bizmişiz. En rahat ölen,
.Kurşun süngü.. Bir evin hatıllarına - Bilirsiniz eski evlerde hatılları vardır duvarlarda- adamları elinden ayaklarından' çakmışlar çivilerle. Ama canlı çakmışlar ölü çakmışlar onu bilmiyorum. Karınlarını böyle yarmışlar, ciğerleri aşağı dökülmüş bir sıra öyle ölmüş.. Bir sıra da böyle mezbahada mal yatırır gibi yatırmışlar, kolkola bağlayıp onları da arkadan boğazlamışlar.. Bir sıra da öyle öldürmüşler. Bir sıra da gözlerini oymuşlar, burunlarını kesmişler, kulaklarını kesmişler, şu dudaklarını da burdan kesmişler ki en korkunç ölüm bu.. öyle dondum kaldım.. Ateşi de vermişler binalar yanıyor tabi Bizimkilere de vermiştiler, asker kavuştu. Az yanmıştı geldi asker.. şimdi bu söylediğim sözleri ne abartıyorum,ne de şoşartıyorum.. Gözümle görüp, içinde bulunduğum bu hadiseyi.. 1. Kafkas Kolordusunun Komutanı bütün fotoğraflarını çektirdi» Sonradan kitap olarak neşretti* Erzurum, Erzincan ve Kars'ın kurtuluşu namındaki kitap..
Vesikalarda ayrıca o zaman Genel kurmay Başkanlığı tarafından toplanmış. Bu mezalimleri resimleriyle beraber neşretti. Rahmetli Kazım Paşa diyor ku “Ben Balkan Harbinde bulundum. 34-36 Hareketinde ermeni Harbinda bulundum, komutan olarak. Bulgar zulmünü gördüm. Hiç bu Alaca köyünde gördüğüm insan öldürme şekilıni dünyanın hiçbir yerinde görmedim”
İşte benim köyüm.
Ölümün ne şekli varsa hepsini bizim köyde icra ettiler
.