Teyo Pehlivanın değerli hemşehrileri: boşluğunuzu hayalle olsun doldurun, gerçeğinizi oluşturan yalandan kaçabilmek için, gerektiğinde yalan konuşun.
Erzurumlular: Teyo Pehlivan misali, sizler de yalandan ve hilaftan uzak durun. Nedir yalan? İstanbula göçmüş Karadenizli bir ailenin futbola hevesli oğlunun Türkiye Başbakanı olup Bush'la yanyana samimi pozlar vererek resim çektirebileceğine inanmamanız. Sizler, kıymetli başbakanımız Tayyip Erdoğan'nın çocukluğunda bu ihtimale gerçek dışı nitelemesiyle, hor bakmıştınız; yani yalan, yani hilaf, ham hayal. Hayalinizi öldürdükçe, gerçeğin olasılığını küstürmüştünüz ve gerçeksiz kalıvermştiniz, yalan mı? Şimdi artık ilgiye değer bir yalan bile söyleyemeyebilirsiniz kalan yaşamınızda!
Teyo Pehlivan ise gerçekçiydi ve gerçeğin olasılığını yaşıyordu. O, Rus devlet başkanı "Poten"in kendisi gibi sıradan bir T.C yurttaşını telefonla arayıp yardım isteyebileceği hakikatinin mizansenini, başbakan adayı simitçi çocukların nevalelerini çıkarmak için arada bir uğradığı kahvelerde vizyonunuza sunuyordu. Sizler, şişko lazuşaği türkücünün, Teyo'yu palavracılıkla yaftalayan yalan ve hilafını gerçek kabul ettiniz, Teyo'nun sunduğu gerçeğe ise sırtınızı döndünüz.
Ben şimdi, Teyo Pehlivanlaşsam, ve Türkiyede ülkelerini şerefle temsil eden bir çok büyükelçinin, benim sözüme, bahsi geçen başbakandan daha çok güvendiklerini söylesem, inanmaz, güler geçersiniz. Oysa bu söylediğim doğrudur ve ben de o diplomatlara, kendi siyasilerimden daha çok güvenirim. Örneğin, yahut mesela(m), Avrupa Birliği hanımefendi büyükelçisi Karen Fogg bana beş yıl önce, "Hocam git Mr. Gül'ü tebrik et, ilerde T.C Cumhurbaşkanı olacak" dediğinde ona inandım, şahsın bir bardak çayını içmeye uğradım ve kutladım. Bunu da ulusal basındaki köşemde -asla tekzip edilmeden- yazdım, yayınladım. Şu hikayeden ne çıkar? Teyo Pehlivan'nın Erzurumlulara anlatmak istediği gerçek çıkar: Amerikan Milli Felsefesi'nin diliyle söyleyelim: Nothing is impossible; "Hiç bir şey imkansız değildir." Teyo, belediye otobüsüyle Hasankale'den üç saatte Amerika'ya gitiğini söylüyorsa, bu üç sene sonrasında sıradan bir hakikat misali gerçekleşebilir. Yani Teyo Pehlivan'da ve ABD örneğine uyan ileri uygarlıklarda yalan da yoktur, hilaf da! Yalan ve hilaf dahi, medeniyette bir değer taşır Teyo'ya gülen aziz dostlar. O gülüşleriniz var ya....ne gerçek ne yalan......boş bomboş! Uygarlık dışı.
Haydi uygarlığa aziz dostlar, haydi Teyolaşmaya!
Prof. MES***ANKARA-EYLÜL/2008
***Google'da AB ve Allpoery'de aranablir!.

TEYO PEHLİVAN'DAN:
ÖNEMLİ TELEFON NUMARALARI

(HER ZAMAN BAŞUCUNUZDA BULUNMASINDA YARAR VARDIR)

00.110.011: Alo Bush'u Verin. O yoksa PUTİN de olur!
000.111.000: “Rabbin Kim?”
001101: Alo Pehlivan, Antrenör Kaçtı!
0.101.010.101: İmdat Deprem!
Cepten(Yekten)+0101-1O1O1O: Alo Köylü Dayı
01.000.111 (Umuma Açık Telefon Kabininden): “Selam, Ben Erdal”
111.101.111 (Her Yöne): Yangın var, yangın var ben yanıyorum
0.001.110.011: Alo! Kim Arıyor?
0000.1111: Dikkat, Tren Kaçıyor!
01.111.111: Sağlık Kabini. Serum Takılır. Acil Kulak Delme, Diğer Piercing. (Buyur?) Lavman ve Masaj, İsteğe Uygun Mesaj...
00.000.001: Kabinden Çıkış.
000.111.000.111: Aile Salonu
+0.101.000.111: Polonya Halkına Hitaben, “Başımız sağ olsun abiler” diyo. (Kim diyo?)
0.000.011.111: Alo OUT-LET!
11.111.100.011: “Hiç değilse yarıma kadar otursaydınız”
0.000.011.111:
ALO MAYMUN!
EFENDİM DARWİN ABİ!
01.000.111.111: Su Arıza
111.111.000.000:“Aslında ben onu sevmiyorum”
011.001.100.110: Telefon Arıza!
10.101.010: Alo! Telefonum Sağlam!
O1100100001: Acil Bay ve Bayan Terzisi
0011:Haydi Rastgele!

.