1 ARPACIKTAN KUKLACIYI GÖRMEK "Baş eğmemek" Ülkücü literatürü için buğulu bir kavram. Baş eğmemek, "isyan ahlakı"na sahip olmadan yapılabilecek bir eylem değil. Başeğmeğenler, savaşmaktan ziyade zulme direnmenin sancağını taşıyanlardır. Bu bağlamda Ülkücü ruhun çelikleştiği yer, sol kuklalara karşı sokak savaşlarının verildiği alacakaranlık biçare zeminler değil, kuklacı ile sıcak temasın sağlandığı devlet kılığına girmişlerin Firavuni zindanları, yani medrese-yi yusufiyeler oldu. Yusuf Ziya Arpacık, Kuklacı hesabına hapisane çarklarını döndüren çağdaş zebanileri burunlarından yakalayıp sallayarak, bütün oyunbazlıkları ve kuklacıya kulluktaki kirli çehreleri ile teşhir ediyor. Dışardaki kavganın eğretiliği, içereye düşen zindani karanlığa rağmen ruhlarda ışıyan iman nuru sayesinde daha iyi anlaşılıyor. Öyle bir melun çark ki, Mehmet Akif dahi olsa ona döve döve İstiklal marşını söyletmeye kalkışacak kadar ucube bir vatanperverlik iddiacısı. Yiğit ruhlara veba olup saldırmanın kirli hesapları bu medrese-yi yusufiyeler olmasa anlaşılabilir miydi? Gavurboğanlı Yiğit. Sıla-yı rahm için Erzurumdaydım."Erzurum'da sadre şifa ne var ne yok?" diye sorduğumda sevgili Muammer Cindilli Başeğmediler kitabını çıkarıp önüme koydu. Yazdıklarını bir solukta okudum. Erzurumun artık küllenmeğe yüz tutmuş hasletlerinden tarih önünde ölmez numuneler sunduğun için sana bir ağabeyin, bir hemşehrin, bir mahallelin olarak teşekkür ediyorum. Çetin BAYDAR Başeğmediler.Yusuf Ziya Arpacık. İlteriş Yayınları 3.Baskı 284 s. Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:39 - |
|
2 Yusuf Ziya Arpacık 1 Mayıs 1958 yılında Erzurum'da dünyaya geldi. Çocukluk yılları zor tabiat şartlarıyla mücadele içerisinde geçti. Gençlik döneminde ise, 1980 öncesinde fırtınalı savaş günlerinin tam orta yerinde bulmuştu kendisini. İstanbul Üniversitesinde Tarih ilmi tahsil ederken 13 Şubat 1978 de hapse düştü. Sürgünden sürgüne yollandığı zindanlardan defalarca kaçmaya teşebbüs etmesine rağmen, Sağmalcılar ve Yozgat cezaevinden olmak üzere iki sefer firara muvaffak oldu... Tamamı yaklaşık on yıl olan hapis hayatının beş yılını hücrelerde geçirmek zorunda bırakılmış, kitaplar vasıtası ile ve kendi kendine yabancı dil öğrenirken, cezaevlerindeki ecnebi tutuklularla da bu lisanların pratiğini yapabilmiştir.. Hapishaneden çıkınca da ’nerede kalmıştık?' diyerek dış dünyada ki mücadelesine kaldığı yerden tekrar başlayıp, 1992 yılında Karabağ savaşında kardeşlerine yardım için Kafkaslara koşmuş ve devamı itibarı ile bir çok ülkede Türk düşmanlarına karşı ’fiziki etkinlikler' organize etmiş ve kendisi de faal olarak katılmıştır.. Bu arada çıkan öğrenci affından faydalanarak devam ettiği üniversiteden, 27 sene sonra da olsa tahsilini tamamlayarak diplomasını almıştır. ESERİ:BAŞEĞMEDİLER, Yusuf Ziya Arpacık, İlteriş Yayınları, İstanbul 2004, 15.Baskı HAKKINDA YAZILANLAR ÜLKÜCÜ HAREKETİN GAYRİ RESMİ TARİHİ Nevzat BASIM - NETHABER YARALI BİLİNÇLENME HÜRRİYET GAZETESİ ÜLKÜCÜ HATIRAT BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR ORTADOĞU GAZETESİ ÇATLI, YAŞAR NURİ ÖZTÜRK' ÜN KİRACISIYMIŞ... www.internethaber.com 12 Eylül öncesi yaşanan olayların içinde yer alan Yusuf Arpacık', 'Başeğmediler' isimli kitabında gündeme bomba gibi düşen olayları yazmış. Arpacık'ın kitabında Abdullah Çatlı ile ilgili çarpıcı bir not var. İşte tarihe ışık tutan kitaptan Çatlı ile ilgili bölüm... Yusuf Arpacık ve diğer firari arkadaşlarının İstanbul Bahçelievlerde kiraladıkları daire bölgede askeri bir üs gibidir. Eve giden gelenler arasında Abdullah Çatlı da var. Ev sahibimiz Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk bilmeyerek yaptığı hayatının en hayırlı hizmetinin, bu evi kiralamak olduğunu belki bu satırları okuduğunda öğrenecektir. Yuvam Apartmanı'nda bu şirin daire askeri bir merkez gibi çalışıyordu. Abdullah Çatlı ve arkadaşlarının gelmesiyle muhitimiz iyice hareketlendi." HOCA EFENDİ'DEN ÜLKÜCÜLERE DUA Abdullah MURADOĞLU - Yeni Şafak SAKARYA ÜLKÜCÜLERİ'NİN İSTEĞİ... "BAŞEĞMEDİLER" FLASH TV' DE ÖZEL HABER OLDU.. Yusuf Ziya ARPACIK' ın kaleme aldığı BAŞEĞMEDİLER isimli kitap 06 Haziran 2004 tarihinde Flash TV' de özel haber oldu. "1980 öncesinin efsanevi Ülkücü Liderlerinden Yusuf Ziya ARPACIK yaşadıklarını kitaplaştırdı.." alt yazısıyla geçilen haberde, Yusuf Hoca ile yapılan röportajda ekrana getirildi. Cezaevinden çıktıktan sonra "nerede kalmıştık" deyip mücadeleye kaldığı yerden devam ettiğini vurgulayan Yusuf Hoca "Nerede Türk varsa yüreğimiz oradadır." diyerek devam etti.. Muhabirin bir sorusu üzerine kısa bir süre önce gittiği Kuzey Irak ve Ebu Garip cezaevinde yaşananlar ile, 12 Eylül öncesi Ülkücülerin yaşadıklarını da kıyaslayan Yusuf Hoca "Ebu Garip Cezaevini gördüm. Orada 20 yıl hapis yatan arkadaşlarım var. Lakin bizim Eylül zindanlarında yaşadıklarımız Ebu Garip cezaevini gölgede bırakır.. En acısıda biz bu işkenceyi, bu zulmü, kendi insanlarımızdan, kendi saddamlarımızdan gördük" dedi. ARPACIK'TAN BİR 12 EYLÜL KİTABI Star Gazetesi |