1 YAĞAN BABA - 2 - “Biz Gani olan Allah'a muhtacız. Bunu Şüphesiz ben fakir bütün işlerimi Tebriz'de mülkü ve hakanlığı korunmuş Gani olan Allah'a havale ettim Mu'tasım Billâh zamanında Seyit Şerif Seyit Muhammed Fani b. Seyit Muhammed Ekber en-Nakib'in oğlu Muhammed Ekber en-Nakib ale'l-Hüseyin Seyit Şerif Muhammed Fani yazmıştır. “ Selçuklular Devleti ve daha sonra Osmanlı Devleti zamanında devam eden, Peygamberimiz (S.A.V) soyundan gelenlere, yani Seyitlere büyük bir hürmet gösterilirdi. Halkın o zatları incitmemesi, halk tarafından Seyit olduğunun bilinmesi açısından devlet tarafından bir belge tanzim edilirdi. İslami bilgilerle donatılmış Nakibül Eşraf denilen büyük bir kurul tarafından Peygamber soyundan gelenler bilinir ve halka da bu zatların Seyit olduğu bildirilirdi. Halil Divani'nin doğum ve ölüm tarihi bilinmiyor. Ancak bu vesika Seyit olduğunu belgeliyor ki, bu önemli vesikaya göre Halil Divani Hz. Hüseyin ve oğlu Zeynel Abidin evlatlarındandır. Tarikat izinnamesinde şeyhinin şeyhi olan Seyit Şeyh Ahmet el- Harputi; Peygamber Efendimiz soyundan gelip Seyit olan Fatih Ahmet Baba 13. Asrın ilk çeyreğinde Türkistan'ın Belh şehrinde doğdu. Hocalarından Ahmet Hallaç el-Belhi vasıtasıyla Silsilei Aliye büyüklerinden Ali Ramiteni (Doğumu Buhara-ölümü M.1328 Harzem) hazretlerinin talebesi oldu. M.1313 yılında Harput'u Ermenilerden geri almak üzere sefere çıkan İlhanlı ordusuyla bölgeye geldi ve şehrin fethi sırasında şehit düştü. Türbesi Harput'a, 1-1,5 km mesafede bir vadide olup, Güllü bağlara giden yolun sağ tarafındadır. (1) Diğer Şeyh Tacettin İbrahim el-Fatih: İslam âlimlerinden ve evliyanın büyüklerinden İsmi İbrahim, künyesi Ebu's-safvet, lakabı Tacuddindir. Doğum tarihi bilinmeyen Tacuddin İbrahim Zahidi Geylani Azerbaycan'da bulunan Geylan nahiyesine bağlı Siyaverü isimli köyde doğdu. Medrese eğitimini Seyit Cemalettin Ezheri'den tamamladı. H.705 (M.1305)senesinde Geylan yakınlarında bulunan Lenger-i Künan denilen yerde vefat etti. Kabri oradadır.(2) Yüsuf Halveti; Büyük velilerden. İsmi, Yüsuf Halvetidir. Ahi Yüsuf Halveti de denir. Seyit olup, soyu Peygamber Efendimize ulaşır. Büyük dedesi Ahmed Kebir hazretleridir. Şirvanda doğdu. Doğum tarihi bilnmemektedir. 1308 (H.708) tarihinde Şirvan'da vefat etti. Dergâhındaki türbesine defnedildi. Vefat ettikleri zaman Sultan Gıyaseddin Mes'ud'un saltanat zamanıydı. Yusuf Halveti, Şeyh Zaid hazretlerinin sohbetlerinde yetip olgunlaştı. Ondan icazet, diploma alıp insanları irşada hak yolun bilgilerini öğretmeye memur edildi. Veli bir zat olunca, Anadolu'daki insanları irşad için oraya gitmeye memur edildi. Niğde şehrine gelip, insanlar arasında Tepeviran denilmekle meşhur olan yere yerleşti. Orada bir dergâh ve bir cam inşa etti. İnsanlara hak yolun bilgilerini, edebini öğretmekle meşgul oldu. Çok kerametleri görüldü.(3) Yusuf Halveti'nin bilinmeyen bir sebeple memleketine geri döndüğü anlaşılıyor. Yusuf Halvetinin büyük dedesi Ahmed Kebir ve Seyit, Hali Divani'nin de büyük dedesi Ahmed ve Seyit bunlar amcazade. Şeyh Seyit Ahmedi Kebir tarikat izinnamesinde de ismi geçmektedir. Bu aile fertleri Şirvan'dan Anadolu'ya gelip, Halvetilik yolunun tebliğcileri olması kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda Seyit Halil Divani İlhanlı akınları sırasında gelerek Yağan Baba (Paşa) zaviyesine (13. asır ilk yarısı -14. asır başları) yerleşip hayat sürmüş olduğunu şecere ve bu bilgiler gösteriyor. Şecerede Halife Mu'tasıl zamanından bahis edilirken zamanlama hatasına düşüldüğü kanaati doğuyor. Bazı kaynaklarda aynı yazımla karşılaşıyoruz. Mesela: Şeyh Radiyyüddin Ali Lala Mu'tasım Halife zamanında H.642( M.1244) de vefat etmişti ve Horasanda medfundur.(4) Celalettin Tebrizi Hindistan evliyasının büyüklerinden, Tebriz taraflarında doğdu. Doğum tarihi belli değil. H.746 (M.1345) yılında Bengal bölgesinde vefat etti. Celalettin Hazretlerinin kerametleri meşhur oldu. Hülagü'nün işgal ettiği Bağdat'ta halife olan Mu'tasımın katledileceğini, Allahu tealanın izniyle bir gün önceden işaretle haber verdi. Ertesi sabah halife hunharca katledildi.(5) El-Mustasım Billâh Abbasi İmparatorluğunun 37. ve sonuncu halifesi H.640(M.15 Kasım 1242) Hilafet makamına oturdu. H.656( M.20 Şubat 1258) Moğol orduları (İlhanlı) Bağdatı istila sonucu Hülagu tarafından öldürüldü. El-Mustasım o coğrafyada el- Mu'tasım olarak anılmış ve yazılmış. El-Mu'tasım Billâh Ebu Muhammed, ordu ve devlet idaresinde Türklere vazifeler vererek, Türkleri ilk defa İslam tarihine sokan insan H.180 (M.797) olduğundan, El- Mustasımı ihtimaldir ki kendileştirerek El-Mu'tasım yapmışlar. Genelde vakfiyelerdeki tafsilat risaleler elden ele dolaşırken muhtelif adamlar tarafından ilave ve çıkarmalar oluyor. Bu vakfiyede de böylesi var gibi. Tuğrul Bey zamanında, kendisine başvurularak, kalabalık ailelerine ve oymaklarına yurt isteyen Türkmenlere aynı düşünce ve umutlarla batıya giderek “Rum ülkelerine sefer ile gaza yapmak” gibi yerinde bir teklif yaptı. Türkmen oymak beyleri 1045 yılından itibaren ve İbrahim Yınal komutasında Aras nehri boylarını takip eden seferle Arzan (Kara Arzan) şehrini zaptı sırasında(6) Yağan Paşa da Aras nehri boylarına yerleşen oymak beyi, Gazi ve Alp Eren olması kuvvetle muhtemeldir. Yağan Paşa zaviyesini kurup yerleşmiş, kabri meçhul. Yalnız kendi adını taşıyan camisi bizlere kalmış yadigâr. Vakfiye H.440( M. 1048) Tarihli “ Vakfiye Türkiye sınırları içindeki tarihi eserlerin en eskisinin bir vakfiyesi olarak kabulü ciddi ilim eserlerinde yer almıştır. M.CEVDET- Zeylun ala Fasl-il Ahiyet-il-Feteyan-it- Türkiye adlı Arapça eserinde bu vakfiyenin Evkaf nezareti vakıflar defterinde kayıtlı vakfiyelerin en eskisi olduğunu söylüyor.”(7) Bu yöremizi on birinci asırda Yağan Paşa, ondan iki asır sonraları Seyit Halil Divani şenlendirmiş ve şereflendirmiş. Bu iki mübareğin ruhları şad makamları Cennet olsun.   Kaynakça: (1) Doğu Anadolu Evliyaları S.171. T.G. Yayınları. (2) Horasan Evliyaları S.387. (3) Türk dünyası Evliyaları S.263 (4)Prof. Dr.F. Köprülü Türk Edeb. İlk Mutasavvıflar S.95.dip not.34 (5)Hindistan Evliyaları S.17 T.G. Yayınları (6)Yar. Doç. E.Kürkçüoğlu V-IV. y.y Erz. Tar. S.66 (7) İ.H.Konyalı Erz. Tar. Anıt. Ve Kit. S.487   . Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:39 - |
|
2 Abdurrezzak Türk 25 Mayıs 2010 Salı YAĞAN BABA -1 Yağan Baba Köprüköy ilçemizin Yağan köyünde, köy camisinin doğusunda yer alan mezarlıkta altı metre büyüklüğünde bir mezarda medfundur. Yatırın asıl adının Seyit Şerif Halil Divani olduğu ifade edilmektedir. Halil Divaninin Seyitlik şeceresi ve tarikat icazetnamesini (izinname ) Prof. Dr. Hakan KADIOĞLU bey vasıtasıyla elde etmiş bulunuyorum. Hocamıza sevgi ve muhabbetlerimi sunarak, çalışmalarında hayırlı muvaffakiyetler diliyorum. İcazetnameler, şahıslarla ilgili (zaman ve durum bakımından) geçmişi günümüze taşıyan en sahih belgelerdir. Halil Divani ile ilgili belgede: “Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla Kıymetli ve değerli saadet topağından seyitlik ağacını bitiren Allah'a hamd olsun. Yüce asıldan, Kerim cemalinden efendi kılınmış büyük şanından, kutsallığı dolayısıyla şereflenmiş, kadim kemalatı dolayısıyla en yüce nesebe mensup olmuş. Allah'ın lütfü ve bereketi sebebiyle nesebce en şerefli kılınmış, âlim zatı dolayısıyla ilk yaratılışına dikkat çekilmiş, hikmet suyundan, feyz izinin membaı öyle bir zat ki, Allah onun hürmeti ve şerefiyle nesebi ve akrabalığı ortaya çıkardı. Dolayısıyla o nesep, kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibi oldu. Allah'ın rahmeti, Peygamber olarak seçtiği kimsenin üzerine olsun. Allah'ın selamı en güzel neseble seçilmişin üzerine olsun. Yine diğer Nebi ve resullerin ve temiz ehli beyitlerine olsun ve onun iyi takva sahibi arkadaşlarına olsun. Reşid halifelerine ve kendisinin varisi olan müçtehit âlimlere olsun. Vedüd ve melik Allah'a hamd ve selamdan sonra, meşhur ve seçkin ilham sahibi, haberlerinde sadık, bütün avamın sözcüsü, bu kitabın yazılma sebebini ve bu hitabın satırlara dökülme gereğini Allah'a şükür ve hamd ile şöyle açıklar: Büyük seyitlerden, kerem sahibi, saygın kişi, fahri âlem, âlemin direği muhterem ve münevver Hz. Muhammed Mustafa'nın ehli Fatımatüz-Zehra'nın sülalesi, izzet ve ihtişam sahibi, İmam Ali ve Hüseyin'in evladı, feyz membaı, günahlara karşı kendini koruyan, Allamu'l-guyüb olan Allah'ın ilhamına mazhar meşhur. Özbek muhaciri ve âlicenap kimselerin hamisi ve dostu seyitlerin iftiharı, Kirman evladı. Ufukların kutbu Pasinler vilayetinin komşusu Seyit Cihangirin oğlu Seyit Halil Divani, yücelerin meslekinde Allah onların tabaka ve derecelerini yükseltsin. Bil cümle büyük seyitlerin ve saygın kişilerin toplantısında kendi pederinin nesebini, seyitliğini ispat etmiş, yüce âlimlerin, Hz. Peygamberin muhterem evlatlarının, âşık fakihlerin katıldığı, Tebriz'deki ”Nakibül-Eşraf”ında hazır bulunduğu bir toplantıda adil şahitlerin ve fazıl şahsiyetlerin şahadetiyle nesebini ispatlamıştır. Bu zatlar Tebriz'de onların seyitliğine, neseplerinin temizliğine, sülalelerinin güzelliğine ve evliya zümresinden, kırkların şahı olduğuna şahit oldular. Bu şahitler: Seyit Şerif Şeyh Hamza Şahı Nimet Velinin oğlu Seyit Şerif Pir Şeyh Hasan Ebu'l-Fadl, Seyit Şerif Şeyh Nurettin Şahı Nimet velinin oğlu, Seyit Şerif Şeyh Muhammed, onların batından batına, oğuldan oğula, dededen dedeye ta Hz. Peygamberin soyuna dayandığına şüphesiz Şerif ve Seyit olduklarına şahitlik yaptılar. İşte bu sebepten dolayı bu zatların şahitliği benim yanımda çok makbul ve çok değerli olmuştur. Onların Seyitliği bizce çok değerli ve garantili olmuştur. Çünkü onlar şeriatı Garraya riayet eden, yalan şaibesinden uzak ve beridirler. İşte bizde bu yüzden, bu meşhur ve adı geçen nesebin Seyitliğine şer'an hükmettik. Böylece bu kelime hüccet olarak zikredilmiş oldu. Ve açık bir şekilde belirlenmiş oldu. Bu büyük Seyitlere Şerefli saygın kişilere muhterem Resulün ehline hürmet ve saygı ve tazim gösterdiler. Ve onlara dini hizmetlerinde, kardeşlik oluşturmada her türlü yardımı yaptılar. Ve bu yüce delilin çok açık burhanın değiştirilmesine, doğru ve kuvvetli hüccetin(belgenin) yalanlanmasını ebedi olarak lanetlediler. Onu değiştireni Allah'ın ve Resulün düşmanı saydılar. İmdi, Seyit Cihangirin oğlu Seyit Halil Divani, Cihangirin babası Seyit Muhammed, onun babası Seyit Ahmet, onun babası Seyit pir Hayyat, onun babası Seyit Tacettin Rıza, onun babası Seyit Velayet Ebul-Hasan, onun babası Seyit Resül Nuri dir. O nun babası Seyit İbrahim, onun babası Seyit Kasımü'l-Asgar, onun babası Seyit Muhammed Sani, onun babası Seyit Muhammed, onun babası Seyit Abdullah, onun babası Seyit İbrahim dir. Onun babası Seyit Şerif İmam Muhammed Bakır, onun babası Seyit Şerif İmam Ali Asgar Zeynu'l-Abidin, onun babası Seyit Şerif İmam Hüseyin, Onun babası Hz Ali b.Ebi Talip, onun babası Haşimin oğlu Abdulmuttalip, onun babası Abdulmenaf Muğire. Tarikat silsilesi(İcazetnamesi=İzinnamesi): Seyit Halil Divani kendisi, ilk önce, Seyit Şeyh Ahmed-i Kebirden el, inabe ve. beyat aldı. Bu zat da Seyit Şeyh Ahmet Fatih-el Harputi'nin(Ölümü M.1313) elinden inabe aldı. Bu da Seyit Şeyh Tacettin İbrahim-el Fatih(ölümü M.1305) den, o da Seyit Şeyh Şemsuddin Ahmet bin Muhammed-el Fatih'in elinden inabe aldı. O da Seyit Şeyh Tacettin İbrahim binSeyit Muhammed bin Seyit Hasan el-Fatih'in elinden, o da Seyit Şeyh Muhyettin Ahmet bin Seyit Şeyh Ali el-Fatihin elinden; o da Seyit Şeyh Kutbettin'in elinden, o da Seyit Şeyh Ömer bin Seyit Şeyh Hasan bin Seyit Şeyh Muhammed el- Ma'ruf bin Seyit Şeyh Abdurrahman Fatihin elinden, o da Seyit Şeyh Mühyettin İbrahim el- Arabî bin Alimül Fatih'in elinden, o da Şeyh Muhammed er-Ravvaki bin Abdurrahim'in elinden, o da Seyit Şeyh Situyed bin Osman'ın elinden, o da Şeyh Ahmet el-Kebir bin Ebü Sahne'nin elinden, o da Seyit Şeyh Ali bin Seyit Şeyh Bahauddin'in elinden, o da Şeyh Ebü Bekir Şeyh Hasan Şibli'den(ölümü.M.945), o da Seyit Şeyh Cüneyd-i Bağdadi'den(ölümü.M.911), o da Seyit Şeyh Seriri Sakati'den (ölümü M.865), o da Şeyh İmam Maruf Kerhi'den(Ölümü.M.815), o da Şeyh İmam Davüd-i Tai'den, o da Şeyh Habib Acemi'den, o da Şeyh Hasan Basri'den(ölümü.M.728), o da Şeyh İmamu'l-Evliya İmam Hz. Ali K.Vden, o da Nebilerin İmamı, İmam Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) den, o da ruhanilerin imamının elinden yani vahiy sahibi İmam Cebrail (a.s) dan, o da ruhübiyyetin İmamı yağmurların sahibi Mikail (a.s), o da kerrubiyyün'un İmamı, surun sahibi İsrafil (a.s) dan, o da kerramiyyün'un İmamı, ruhları kabzeden Azrail (a.s) dan, o da zumretus-sefere'nin İmamı Reshail (a.s) dan, o da zumretül-berere'nin İmamı Şişdail (a.s) dan, o da mukarrebün'un İmamı Hemdail (a.s) dan, o da zumretul-Valıhün'un İmamı Vehdail (a.s) den, o da zumretül-Humaniyyün'un İmamı Ferdail (a.s) dan, o da Alla Tealanın kudret elinden inabeyi ve tevbeyi aldı. Bu yazı, hicri beş yüz kırk senesi Recep ayının başında yazılmıştır. Evliya zümresinden, meşayih-i izam, Şeyh Hacı baba Fuhlevi Evliya zümresinden ve büyük Şeyhlerden Hasan Harran, Evliya zümresinden ve büyük Şeyhlerden Seyit Şeyh Yahya Seravi, Evliya zümresinden ve büyük şeyhlerden Seyit Şeyh Ali Hurmi ve diğer hazirunun huzurunda yazılmıştır. . Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:39 - |
|
3 Yağan Baba. Salih Cenap Baydar - 19/11/2013 - 17:39 - |