|
1HAYATINA KISA BİR BAKIŞ
15 Mayıs 1932'de Tercan'da doğan Şefik Efendi, Müftü Solakzâde Sadık Efendi'nin talebelerinden Hafız Ahmet Hulusi Bey'in oğluydu. Ahmet Hulusi Bey Devlet memuruydu. 1929'da tayinle Tercan'a gitmiş, orada evlenmişti. Babasının memuriyeti nedeniyle şehir şehir dolaşan Şefik Efendi Kars, Aşkale, Trabzon-Akçaa-bat'ta bulunmuştu. Babası, Akçaabat'taki memurluğu sırasında (1954'te) vefat etti.
Şefik Efendi, ilkokulu Aşkale'de okudu. Alman Harbi (2.Dünya Savaşı) zorlukları nedeniyle tahsiline devam edemedi. Onun asıl hocası, babasıydı. 2. Cihan Harbi sonraları Tercan'da A'ma Hafız'dan da (Ahmet Tevfik Çelebi) dersler aldı. Babası genç yaşta vefat ettiğinde Trabzon'da terzilikle uğraşmakta olan Şefik Efendi, annesi ve kardeşleriyle Tercan'a dönmüştü. Terzilik yapmak istemiyordu;
Tercan'a döndükten sonra askere gitti ve askerlik dönüşü bir süre burada ikâmetten sonra Erzurum'a yerleşti. Erzurum'da, Karanlık Kümbet'te Mehmet Kırkıncı Hocaefendi'yle uzun süre teşrik-i mesai yapmış ve Risale-i Nurlan onunla müzakere ederek okumuştu.
Senelerce ilim ve irşadla uğraşan Şefik Efendi, mahir bir insandı. Rızkını kendi el emeğiyle kazandı. Saat tamiri, büro makineleri ve benzer işlerle uğraştı. Hayatının her döneminde çok okumuş, hep öğrenmişti. İlmiyle amel edip bildiklerini anlatmıştı. Fahrî olarak iki yıl imamlık yaptığı yerlerde hürmet görmüş, son dem¬ine kadar öğrenme ve öğretme iştiyakıyla yaşamıştı.
Son zamanlarında ders yapmak için Tercan'a gidiyordu. Orada arkadaşlarıyla ki yaptığı mütevazı bir medresesi vardı. 28 Şubat sürecinde oranın faaliyetlerine bir süre ara verilmişti. Tercan'a son gidişinde yine medreseye uğramıştı. Bu gidisin dönüşü olmayacaktı. Komşulardan biri onu görünce sevinmiş, evine yemeğe davet etmişti. Özür beyan edip ikindiyi medresede kılacağını söyleyen Şefik Efendi, medresenin bahçesinde biriken karları kürekle temizlerken emr-i Hak vaki oldu ve 17 Şubat 2000 tarihinde vefat etti. Ölümden korkmazdı; ama is¬tikametsiz ölümden çok korkardı ve sevenlerinin hüsn-i şehadetiyle istikamet ehli, sıdk bir kul olarak göçüp gitti dünyadan. Allah ruhunu şad, kabrini pür-nûr • eylesin.
.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:39 -
|