1 Hafızların hocası Allah'a yürüdü Eğitim faaliyetlerinin en büyük destekçisi Eryüksel, 5 yıl önce geçirdiği trafik kazasında 81 yaşında vefat etmişti. 1936 yılında Erzurum'un İspir ilçesi Elmalı köyünde dünyaya gelen Şahin Hocaefendi'nin kurucusu olduğu Hilaliye Kur'an Kursları, 1962'den bu yana 2 bin 300 hafız yetiştirdi, 10 binden fazla öğrenciye de Kur'an-ı Kerim okumayı öğretti. Dün (27 Mayıs Pazar) gerçekleştirilen 32. mezuniyet töreninde 51 hafız, Hocaefendi'nin rahatsızlığı sebebiyle hüzünlü bir atmosferde icazet almıştı. Şahin Hocaefendi, varlıklı bir babanın çocuğu olmasına rağmen hep başkaları için dert çekip, sürekli Kur'an kursları, yurtlar ve dinî eğitim müesseseleri açılması için gayret gösterdi. İstanbul'da okurken Konya Ermenekli Safvet Hocaefendi telkinleriyle Ramazan'da vaizlik yapmak üzere İzmir'e giderken Akhisar'a uğrayan Hocaefendi, hamiyetli insanların kendisine sahip çıkması sebebiyle 3 yıl boyunca Ramazan aylarında Akhisar'da fahri vaizlik yapar. 1962'de Akhisar'a göç ederek Hilal Camii'nde imam hatip olarak göreve başlar. 1982'de 250 kişilik erkek Kur'an kursu, 1993'te 300 kişilik kız Kur'an kursunu bitirir. 45 yılda 1.700 erkek, 600 kız öğrenciyi hafız yapar. 10 binin üzerinde öğrenciye de kendi deyimiyle 'kıldıkları namazın sahih olabileceği şekilde' Kur'an-ı Kerim okumayı öğretir. Fethullah Gülen Hocaefendi ile hemşehri olduğunu belirten Şahin Yılmaz Hocaefendi, daha önce Ailem Dergisi'nde yayınlanan mülakatında şunları söylemişti: "Ben Erzurum'dan İstanbul'a gidince, Hocaefendi Erzurum'a gelmiş. Asıl muarefemiz İzmir'de başladı. Edirne'den İzmir'e merkez vaizi olarak geldiğinde ben de Akhisar'daydım. Zaman zaman Akhisar'a gelir ve kalırdı. Benim bir mobiletim vardı. Mobiletimin arkasına onu bindirerek, sohbetlere giderdik. Mobiletimle bayağı yere gittik. Sonra ben İzmir'e gittikçe görüşüyordum." Fethullah Gülen Hocaefendi ise Küçük Dünyam adlı hatıratında 1972'lerdeki hadiseyi şöyle anlatıyor: "Bir gece Bursa'ya gitmek üzere bilet aldım. Ancak daha sonra arabada kararımı değiştirerek Akhisar'a Şahin Hocaefendi'nin yanına gittim. Hiç unutamayacağım; beni çok iyi karşıladı ve bana çok iyi baktı. Gündüzleri beraber oturup sohbet ediyor, geceleri de o gidiyor, ben de müdür odasında kalıyordum. Giderken yanımda Tirmizi'nin El câmi'us Sahihini de götürmüştüm. Ve onu orada kaldığım bir haftalık süre içinde bitirmiştim. Şahin Hocaefendi'nin ikliminde çok bereket vardı. Ara-sıra da olsa beraberce dışarıya çıkıp biraz dolaşıyorduk." Muharrem Gökçen, Ramazan Sarı, Manisa |