Sadi AKATAY

Sadi AKATAY 1904 yılında Erzurum'un Aşkale ilçesinde doğmuştur. 1925 yılında Erzurum Muallim Mektebi'nden mezun olan AKATAY öğretmenlik mesleğinde ilk vazifesini Manisa'nın Demirci ilçesinde yapmıştır. İki yıl burada görev yapan AKATAY, daha sonra Erzurum'un Hınıs ilçesine tayin edilmiştir. Hınıs'taki bir yıllık vazifenin ardından Aşkale'nin Pırnabakan köyünde ve akabinde Aşkale merkezinde öğretmenlik vazifesine devam eden AKATAY, üç yıllık bu vazifesinin ardından Erzurum'da Gazi İlkokulu'na tayin edilmiştir.

Erzurum'daki görevi sırasında Erzurum Halkevi'nin en aktif üyeleri arasında yer almış olan AKATAY'a hemşehrileri tarafından “ Muallim Sadi Bey” lakabı verilmiştir.

Geçirdiği ruhi rahatsızlıklar neticesinde ilk önce Erzurum Numune hastanesine kaldırılan AKATAY, daha sonra Ankara Numune Hastanesine sevk edilmiş; bu hastanede yapılan yanlış müdahaleler neticesinde komaya girmiş ve 26 Nisan 1944 tarihinde vefat etmiştir.

Mezarı Ankara'da Cebeci Mezarlığı'ndadır.
.

Sadi Akatay;
Erzurumun çok yetenekli ve çok yanlı insanlarından Biri de Sadi Akatay ne yazıkki kırk yaşında üzüntü verici bir şekilde aramızdan ayrıldı. Allah rahmet eylesin. O, 1904 yılında Aşkale'de dünyaya geldi. İlk Okul öğretmeniydi. Dostum. İhsan Atılcan nın söylediği gibi deli dolu. Atak dobra dobur sert mizaçlı kişiliğe sahipti. Yazdığı ünlü şiirinde “BARI” Erzurum sevgisini ve dadaşları dünyaya en iyi anlatmıştır. Ayrıca Erzurum Halkevi tiyatro bölümünün her temsilinde rol alırdı. Çok başarılı bir aktördü.
Nisan 1944 de Halkevinde temsil edilen Şekspirin Otello rolündeydi Eserin aslına sadık kalarak roldeki Foto Reşat beyin eşi Zehra hanımın boynunu ve boğazını öylesine sıkıyor ki, perdeyi kapayıp Zehra hanımı kurtarıyorlar. Evine gittiğinde anormal haller gösteriyor. İstanbul Bakırköy hastanesine Erzurum Numune hastanesinden gönderiliyor. Büyük değerin sayfası böyle kapanıyor. 43 yaşında ölüyor
Birkaç Sözüm Var
Sadece bar tutuşu değil, tüm Millî Oyunlarımızı modernleştirirken kesinkes otantik yapıları korunmalıdır; ya da modernleştirme sevdasından vazgeçmelidir. (Koreografi düzeni başka kuşkusuz.) diyenlere tam olarak katılmam mümkün mü!” tartışıyorduk.
Millî Dansları, makyaj ve yabancı figürlerle, sportik hareketlerle melezleştirip, otantik yapısından uzaklaştırmamalıdır. Bu da ayrı bir uzman (mütehassıs) anlayıştır.
Selahattin baburoğlu.