1 Abideleri ve kitabeleri ile Erzurum tarihi kitabının 345. sahifesinde bahsedildiğine göre Pir Ali Babanın hicri; 945 miladi 1533 yıllarında yaşadığı anlaşılmaktadır. Pir Ali Babanın yaşadığı dönem Yavuz Sultan Selim ve oğlu Kanuni Sultan Süleyman ’ın Osmanlı padişahı olduğu yıllardır. Bu dönem Osmanlı Devletinin yükselme ve gelişme yıllarıdır . Bu yıllar aynı zamanda ilim ,sanat ve edebiyat alanında büyük gelişmeler olduğu ve günümüze kadar gelen kalıcı eserlerin meydana geldiği yıllardır. Bu ortamda yetişen Pir Ali Baba ,alim ,fazıl,zahit bir mübarek zat olup o devrin büyük zenginlerindendir. Düzcü köyünde mutasarrıflık yapan Ali Baba maliki bulunduğu 8 köyden 4'nün gelirini tamamen (meşayih ve ülemadan olan evlatları nezaretinde) Erzurum ’da yılda bir defa okunmasını ihdas ettiği “<bknz>Bin Bir Hatimler</bknz>”e vakf etmiş ve bu hatimler o günden sonra Erzurum'da sürekli okutularak ,Birinci Cihan Harbi yıllarına kadar devam etmiştir. Ondördüncü asrın en büyük Türk Mutasavvıfı olan Yunus'un, mezarının yeri hakkındaki ihtilafları dikkate alarak şu notları aktarmamızda fayda var. Yunus Emre'ye atfedilen mezarın cıvarında eski kaynatma hamam ve medresenin temellerine rastlanmıştır. İbrahim hakkı Hazretleri gibi muhakkik bir zatın ortaya çıkardığı bu mezarın gerçek Yunusa ait olma ihtimali oldukça kuvvetlidir zira Yunusun Erzurum ovasına gelip yerleşmesinde ruhanî ve tasavvufî sebepler de yok değildir. Orta zaman tarihi, tasavvuf tarikatının yaygınlaştığı bir devirdir ve Erzurum köylerinde 12,13,14 üncü asırlarda yaşamış olan bir çok sofinin bulunduğunu vakfiyelerden ve beratlardan öğreniyoruz. Düzcü köyünün batısında ki Kümbet köyünde Ahmet Dede , yine Özbek köyünde Özbek Baba, Merdiven köyünde Mehmet şeyh veyahut Kandil Baba, Umudumda Umudum Baba, Tevricik'te ve Haydaride yaşamış büyük Türk sofileri vardır. Yunus Emre ve Taptuk Emrenin bu Evliyaların beldesine Erzurum'a gelmemesi için hiçbir sebep yoktur. İbrahim Hakkı Konyalı Eskişehir'de Yunus Emre'ye atfedilen mezarın Yunus Emir Bey ismindeki bir zata ait olduğunu belgeleriyle ortaya koyar. İncelemesinin bir yerinde sadece Karaman'da , Yunus Emre, Emre, Nureddin Emre, Emre Bey adıyla anılan fakat Yunus Emre'ye izafe edilen vakfiyeler bulunduğunu da yazmıştır. muzaffer taşyürek - 19/11/2013 - 17:33 - |