|
1Bu mektep 1930'lu yıllarda Leyli Kız Muallim Mektbi olarak planlanmış bu maksata uygun bir bina inşaatı başlamıştı. Bina bitince mektep açılamadı mektebin binası geçici olarak Erzurum lisesine verildi.. Erzurum lisesi kendi binasına taşındıktan sonra bina öğretmen okulu oldu.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:33 -
|
|
2Dr.Ali Kurt
NENEHATUN KIZ LİSESİ BAHÇESİ
Hafta sonu Nenehatun Kız Lisesi bahçesindeydik. Değişmiş. 1933
yılı Erzurum İl Özel İdaresi Yıllığı'ndaki bir fotoğrafa göre burası,
Erzurum Leyli Kız Muallim Mektebi (Erzurum Yatılı Kız Okulu) olarak
yapılmış. Fotoğrafta binanın inşa hali gösteriliyor. Bir tane ağaç
yok. Albümü bulamayanlar, (pek seyrek rastlanan bir yıllık bu)
Sebahattin Bulut tarafından yazılan "Erzurum Çarşı Pazar" kitabına
bakabilirler. Bu resim oraya da alınmış. Ancak biliyoruz ki bina
tamamlanınca her nedense kız öğretmen okuluna değil de Erzurum
Lisesi'nin kullanımına verilmiş. Milletin Sesi Gazetesi kurucusu ve
başyazarı Kemal Alyanak bu binada okuduğunu anlatırdı. Şöyle demişti
"Çaykara'yı Fil Köprüsü'nden geçer, şimdiki Kolordu ile Tekel
arasındaki yoldan aşağı iner, sola yönelir, şimdiki İç Tedarik Bölge
Başkanlığı ve Numune Hastaneleri önünden ilerler, karşıya geçer
liseye varırdık". 1940'da Erzurum Lisesinin şu an kullandığı binalar
kompleksi tamamlandığında yeni binasına taşınması üzerine terk
edilen binada, yapılış gayesi olan Kız Öğretmen Okulu faaliyete
geçirilmiştir.
Bir başka eğitim kurumundan bahsedeceğiz; Erzurum Kız Lisesi,
1966 yılında, şimdiki Erzurum Anadolu lisesi binasında faaliyete
geçirildi. Anadolu lisesi deyince Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası
yönetim binası inşaatı nedeniyle yolu daralan, öğrencilerini seçme
sınavıyla alan okul biliyorsunuz. Hani spor salonu olmayan... Bu
konuya girmeyeceğiz. Herkes halinden razı. İzmir Ticaret Odası
Ekonomi Üniversitesi açtı, burada ise şehrin nefes aldığı bu bölgede
iki katlı binalar arasına 7 katlı kule dikilecek. Şehrin her
tarafından görülebilecek bir yapıt.
Erzurum Kız Lisesi, spor salonu ve diğer bazı eksikleri bulunan
bu binada on yıl kadar hizmet verdi. Dikkat ediniz. Şimdi,
bağlantısız gibi görünen iki kurum bir araya geliyor ve öğretmen
okullarında azaltmaya gidilmesi nedeniyle Hastaneler Caddesi kuzey
ucunun batı tarafında bulunan kız öğretmen okulunun kapatılarak
(Birkaç yıl sonra ortaya çıkan büyük öğretmen açığı nedeniyle ziraat
mühendisi, veteriner, kamu yönetimi vs mezunları, üniversite bitirip
on onbeş yıldır evde oturan ev hanımları öğretmen yapılarak çok
şenlikli durumlara vesile olundu) binasının boşta kalması üzerine kız
lisesinin uygun olmayan binasından buraya taşındığında isminin önüne
Nenehatun ön adını alarak "Nenehatun Kız Lisesi" adıyla, eğitime
yaptığı katkılara devam ediyor. Burada halen M. Emin Alper gibi bir
şair edebiyat öğretmenliğine devam ederek bilgili, içli, duyarlı
yurttaşların yetişmesine katkıda bulunuyor.
Yazarınız o binaya ilk 1964 yılında mı gitti? Sanıyoruz öyle. O
sırada Gazi Ahmet Paşa Orta Okulu birinci sınıfında okumaktaydı ve
okul şimdi Kongre Caddesi üzerinde bulunan özel idare iş hanının
bulunduğu yerdeydi. Okul binasının eski bir han olduğu rivayet
edilir. Üzerinde üçgen bir kapak benzeri çatı bulunan uzun dikdörtgen
bir yapı olup benzerliğinden dolayı "Tabut"diye anılırdı öğrenciler
arasında. Bu okul da daha sonraları terk edilerek yukarda
tanımladığımız bölgeye taşınmıştır. Bu binanın yani, GAMPO'nun eski
yerinde daha önceleri Yenihan adı verilen bir yapı ve "Yenihan Askeri
Hastanesi" bulunurmuş Dünya harbi yıllarında. Her neyse, bu binada
okurken, ki sadece üç ay sürmüştü, o yıl kalp ameliyatı nedeniyle
okula ara vermek zorunda kalmıştık, her iki okul öğretmenleri
arasındaki bir voleybol maçı nedeniyle gitmiştik Nenehatun Öğretmen
Okulu'na. Neticeyi de öğretmenleri de hatırlamamıza imkan yok. Ancak
bahçenin temiz ve bakımlı olduğu hatırımızda.
Aynı binaya bir de önceki gün gittik. Her ne kadar "onarılıyor"
ise de yapılan bu tamirat tartışılabilir. Mesela duvarların boyaları.
Yavruağzı boyanan duvarlardaki renkler, kiremit renkteki kabarık
taşların üzerine taşırılmış. Ayrıca boyanın altındaki eski zemin de
yer yer ortaya çıkmış, belirginleşmiş gibi. Okulun bahçesinde,
Atatürk büstü önünde "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye
değil, omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın" özdeyişi yer alıyor.
Bahçede çil horoz, tavuklar dolaşıyor. Kümesiyle köy manzarası gibi.
Çevrede yükselen sekiz on katlı yapılar sınır tanımaksızın adeta
bahçenin üzerine eğiliyorlar. Arada kaç metrecik var, bilemiyoruz.
Yapsatçı müteahhitlerin şekilsiz eserleri. Belediyenin umursamazlığı.
Sahipsiz memleketin sahipsiz okulu. Çevreye uyumsuz ek bina sol
tarafı zayi etmiş. (Sadece şimdi belediyeciler alınmasınlar
üzerlerine, öncekiler de çok sorumlu bu halden. İmar fecaati son on
yıldır devam ediyor, artarak kötüleşiyor durum) Okul bitmiş yok
olmuş. Çevredeki sınır tanımayan yüksek yapılar nedeniyle sanki bir
kuyunun dibinde. Tabii fiziki olarak. Haksızlık yapmamak için
söylememiz gerekiyor ki okulun eğitim ve öğretimdeki başarıları
hakkında hiçbir malümatımız yok. Üniversite sınavlarındaki başarı
düzeyi, insanları hayata hazırlaması ve iyi birer yurttaş yapması
gibi konularda başarılı olduklarını ümit ediyoruz.
Bahçedeki kamerya, ve diğer müştemilat saçla kaplanmış
çepeçevre. Bahçenin bazı bölümleri gayet kaba saç ve tahta malzeme
ile çevrelenmiş,sınırlar çizilmiş böylece. Sanki gecekondu
bölgesindeyiz. Bu durumun tamirat nedeniyle oluşan geçici haller
olduğunu sanmak istiyoruz. Burada geceleri gayet güzel korku filmleri
çevrilebilir. Sıralar yapılmış betondan, ancak çoğunun yanları kalmış
oturacak bölgeleri yok olmuş. Ağaçlar.. harika. Çamlar ve adını
bilemediğimiz diğer ağaçlar çok güzel görüntü vermekle kalmıyor, bu
aşırı sıcak ağustos günlerinde geyet güzel doğal bir serinlik de
sağlıyorlar. Okulun bahçesini çok fazla tenkit ettiğimizin
farkındayız. Sadece bahçe mi, giriş bölümüde yani bahçeye girmeden
önceki belediye ve özel idareye ait sahalar da enkaz gibi, öteden
görünen 23 temmuz Stadyumunun bahçe duvarları da on metrelik sahada
bıyasız en az alt çeşit taş ve duvar örmeleriyle bir kolleksiyon
sanki. Şunu itiraf etmemiz gerekiyor; sadece bu iki yöne bakarak yani
giriş ve arka duvarlara, kamu kurumlarının çevre ve estetiği bu
umursamaz hali karşısında bitki örtüsünün, bahçenin genel görünümünün
korunması dahi okul idaresi adına bir başarı sayılabilir gerçekte.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:33 -
|