|
1Müftü Sakıp Danışman Efendi
Abdurrezzak Türk 22 Haziran 2011 Çarşamba
Sakıp Efendi'nin kabri şerifleri asri mezarlıktadır. Mezarlığa girişte sol tarafta Solakzade Aile Mezarlığı'nın elli metre doğu yönüne ilerledikten sonra tekrar sağa(kuzey taraf) dönüp yol alırken sol taraftaki ilk çeşmenin arka tarafı orta parselde Danışman Aile Mezarlında medfundur.
Mezar taşındaki kitabede:
Erzurum Müftüsü Sakıp Danışman
Burda medfun kamil insan ilmi dina aşina
Erzurum Müftüsü Hafız Sakıb-ı Necmi Hüda
Ber hayat oldukça yaydı ilm-i ser-i ahmedi
Sundu irfan halkasında aleme feyz-ü ziya
En nihayet küllü nefsin şerbetinden nüş edip
İrci-i emri ile buldu vuslatı dar-ı beka
Ağladı gittiğine hep Erzurum halkı tamam
Neşelendi gelmesinden cümle ervahı safa
Gafil olma fatihayla ruhunu şad eyle ki
Kalbine dolsun senin de buy-i nisbet daima
Üç rıcali gayb çıkıp sırrı dedi tarihini
Yok vefa dünyada ol ukbaye rağip Sakıb'a
1895- 20 Ekim 1968
Sakıp Danışman 1308 yılında Erzurum'da dünyaya gelmiştir. Babası Yetim Hoca'nın yanında yetişmiş devrinin seçkin müderrislerinden Ali b. Muharremdir. Ali Efendiye Zeynel Camii Kürsü Şeyhliği yanısıra Hacıdede Ağa Kütüphanesi Hafız-ı Kütüplüğü de verilmiştir. Oğlu Sakıp Efendi ilim erbabı ve kütüphane zenginliğinin olduğu bir ortamda yetişmiştir. Hafızlığını Erzurum'un meşhur hafızlarından Ali Paşa Camii İmamı Karahanzade Kurra Hafız Muhammed Rıza Efendi'den ders alarak tamamlamıştır. Daha sonra devrinin büyük alimlerinden Yetim Hoca namıyla maruf Mustafa Zihni Efendi'nin rahle-i tedrisatından geçmiş; arapça, farsça , mantık, fıkıh ve gerekli ilimleri tamamlayarak 1911 de icazetname(diploma) almıştır.
İlgili arşiv belgesinden anlaşıldığına göre de: “Halil Efendi Kütüphanesi 1325(1907) tarihinde İsmail Hakkı Efendi b. El-hac Halil Efendi'ye tevcih olunmuş, muma ileyhin vefatıyla mahlülünden ve ber-hayat evladı zükürü olmadığından Hafız Sakıp Efendi b. Ali'ye ba-işareti aliye-i nezaretpenahı tevcih olunmuştur. 4 Kanun-i Evvel sene 1330(1912)(1)
Daha sonra açılan müsabaka imtihanında başarılı olmak suretiyle hakkında açılan berat-ı alişanla 23 akçe karşılığında 1917 yılında Çukur Zeynel Halil Efendi Medresesi Müderrisliği'ne tayin olundu. Burada bir taraftan camii imam hatipliğini deruhte etmiş diğer yandan çeşitli dersler okutmaya devam etmiştir. Erzurum'da Darül-Hilafe Medresesi'nin açılmasıyla birlikte burada sırasıyla ; ihzar-ı kitabet, kıraat-ı arabiye, tatbikat-ı arabiye, tefsir, hadis derslerini verdi. Aynı zamanda bu medresenin müdürlüğünü de yürüttü.(1918-1924) Bu medresenin kapanması üzerine fahri olarak 1943 yılına kadar Darül- Hüffaz Muallimliği'ni yaparak yüzlerce hafız yetiştirdi.(2)
Erzurum Müftü Müsevvitliği, Erzurum bölge vaazlığı görevlerinde bulunan Sakıp Efendi bir süre de Erzincan müftü vekilliği yaptı. Müftü Solakzade'nin vefatından sonra 1960 yılında Erzurum müftülüğüne tayin edildi. Terki dünya tarihi olan 20 Temmuz 1968'e kadar bu görevini sürdürdü.
Cemaleettin Server Bey hocayı anlatırken gördüğüne selam beklemeden selam verirdi. İnsan olarak, beşer olarak hırsı çıktığı saatlerde bile yüzünün buruştuğunu, somurttuğunu gören olmamıştır. Sevimli yüzü daima gülerdi. Mübarek şahsında cennet ehline mahsus bir hal vardı. Sakıp Efendi'yi görüp sevmemek imkansızdı. İbadet hayatında örnek hususiyetler vardı. Yapılan ibadetin ecrini insanlardan değil, Allahtan sadece Allahtan beklemek lazım geldiğini bilen, iyice bilen muhakkik bir alim olduğu için Ayaz Paşa Camii Şerifinde tam 48 sene fahri ve hasbi hatimle sabah namazı ve ramazanı şeriflerde yine hatimle teravih namazı kıldırdı. Dini ve manevi olarak yaptığı vazifelerin hiçbirinden bütün ömrünce karşılık beklemedi.
Hocanın öğrencilerinden eski Bursa vaizlerinden M.Sıddık Karahan hocasıyla ilgili: “Evde aile ve çocuklarının işlerine yardım etmeyi severdi. Bu ahlak peygamber ahlakı olduğundan, bu sünneti yerine getirirdi. Mazlumlara her sahada yardım eder ve yaptırırdı. Onda bütün güzel ahlaklar mevcut idi. Dinine sıkı bağlı olan bu büyük alim yüce islam Türk Milleti (Diyanet işleri başkanlığı nazarında, İstanbul ülemasının dilinde) asrımızda nadir bulunan müderris, İslam hukukçusu Erzurum'da sakin Muhammed Sakıp Efendi vardır der ve gıyaben iltifat ederlerdi.”
Elli yıl fahri olarak Zeynel Camii'nin fahri hatipliğini yaptı. Ölümü ve ölüme hazırlanmayı hatırdan çıkarmaz, dili ile veya haliyle yanındakilere bu düşünceyi telkin eder ve onları etkilerdi. Talebelerine icazet verirken icazet esnasında yazmış olduğu tavsiyelerden birisi de dünya menfaatini celp için sizi okutmadım, aman aman dünya sevgisini gönlünüze koymayınız. Dünyalıkla Müslümanlara dini öğretmeye, dünyalık menfaatını celp etmeyi, asla düşünmemelisiniz diyerek tavsiyelerde bulunurdu.
Sakıp Hoca'nın yetiştirdiği talebe sayısı binlercedir. Bazıları: Eski diyanet işleri başkanı M.Nuri Yılmaz, Osman Demirci, M. Sıddık Karahan, Hafız Sadi Mazlumoğlu, Konya Vaazı Abdurrahman Efendi, İstanbul Vaazı Osman Efendi, Müftü Hafız Zeki Efendi, İstanbul İmam Hatibi Hafız Fikri Efendi, Ankara'da imam ve hatip Fazıl Gültepe, Müftü Mehmet Erikel, Çamurlulu Hafız Muhammed Sıddık Efendi, Müftü Hafız Hasan Efendi...
Çeşitli yazı, makale, hutbe, konferans ve fetvaları içine alan “Sohbetler” adlı hacimli kendi el yazması olan bir eser ile, Kef Süresi'nin sonuna kadar yazdığı “Kuranı Kerim ve Meal Tefsiri” adlı eserlere sahiptir. Ruhu şad makamı cennet olsun.
Kaynakça:
Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi, Defteri Esas 198/1684
Rıfkı Danışman, Erzurum Müftüsü Sakıp Danışman
.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:33 -
|