1 M.Zühtü Akbaba ERZURUM'DA SPORUN DÜNÜ VE BUGÜNÜ-3 ERDAL GÜZEL Erzurum'un ekonomik hayatına olduğu kadar kültür ve spor hayatına da büyük katkıları olan İş Ocağı'nda 12 pehlivanın devamlı idman yaptığı görülmektedir. 04.02.2013 / 00:00 Erzurum'un ekonomik hayatına olduğu kadar kültür ve spor hayatına da büyük katkıları olan İş Ocağı'nda 12 pehlivanın devamlı idman yaptığı görülmektedir. Yine cumhuriyet projelerinin hayata geçirilmesinde önemli başarıları olan Erzurum Halkevi'nin de güreş konusunda oldukça faydalar sağladığı bilinmektedir. 1944 yılında Erzurum'a gelen ve spor hakkında rapor hazırlayan Hüsamettin Güreli, güreşe hevesli ve kabiliyetli gençlerin Halkevi'nde toplanarak çalıştıklarını ifade etmektedir. Minder güreşi Erzurum'da Şeker Fabrikası'nın güreş takımı kurmasıyla başlamış, bu sahada Erzurum Lisesi beden eğitimi hocası Milli Güreşçi Raif Akbulut'un büyük hizmetleri olmuştur. Ata sporu güreşin yaygın olduğu Erzurum, bu alanda oldukça başarılı güreşçiler çıkarmıştır. Bu sporculardan Nihat Kabanlı dünyanın en teknik güreşçisi olarak kabul edilmiş, dünya üçüncüsü Hüseyin Gürsoy, Avrupa Şampiyonu Reşit Karabacak, Akdeniz Oyunları Şampiyonu Asım Bülbül ve Erdal Karakaş bu branştaki önemli başarılara imza atmış güreşçilerdir. Milli takımlar teknik direktörü Cahit Ahıskalıoğlu olmak üzere, Nizamettin Gürbüz, İlhami Topaloğlu, Celal Aksoy, Mukaddem Taşgit, Yaşar Sifil, Murat Atmaca, Sait Bingöl, Ahmet Binici güreş sporunda başarıları olan Erzurumlu güreşçilerdir. 1920 yıllarında Erzurum'un spor dünyasında kayak, paten, futbol, bisiklet, atletizm, izcilik, atıcılık ve su sporları ile ilgili canlılıklar göze batmaktadır. 1925 yılında cumhuriyet at koşusu, istiklal at koşusu, ordu zabitan at koşusu, engelli yaya koşusu, düz yaya koşusu, çuval yarışı, bisiklet yarışı, baş ve orta pehlivan güreş müsabakalarının yapıldığı bir etkinlik düzenlenmiştir. 1934 yılında kurulan Halkevi şehrin sosyal ve kültürel hayatında önemli işler başarmış, Halkevi Spor Şubesi'nin açılmasıyla birlikte Erzurum'un spor hayatında da hissedilir bir hareketlenme yaşanmıştır. 1935 yılına kadar şehirde iki spor kulübünden bahsedilmektedir, bunun dışında mektep, garnizon ve silah tamirhanesi gibi yerler de sporla ilgili faaliyetlerin olduğu görülmektedir. Spor alanında Erzurum'da teşkilâtı kurulan ülke genelindeki ilk teşkilât Türk Spor Kurumu'dur. Bu dönemlerde Halkspor, Leventspor, Erzurumgücü ve Yüce Yurtspor kulüplerinin olduğu anlaşılmaktadır. 1936 yılında Vali Haşim İşcan'ın destekleriyle şehirde Erzurumgücü, Halkevispor, Lise ve Muallim Mektebi olmak üzere dört kulüp oluşturulmuş, 1937 tarihinde kayıtlı sporcu sayısı 652'ye ulaşmıştır. 1938 yılına gelindiğinde disk atma, tek adım atlama, uzun atlama, 3000m koşu, voleybol, 100x4 bayrak yarışı gibi müsabakaların yapıldığı, 1950 yılında ise çok daha kapsamlı atletizm yarışmalarının organize edildiği gözlenmektedir. İlk atletizm müsabakası 15 Ocak 1938'de kar yağışı altında Millet Bahçesi'nde yapılmış, tek adım uzun atlamaya 22 atlet katılmış, yüksek atlama ve halat çekme yarışmaları üç kilometrelik kar koşusunun ardından yapılmıştır. Erzurum'da büyük çapta yapılan ilk atletizm müsabakası 19-20 Ağustos 1950 yılında gerçekleştirilmiş, yine 1950 yılında atletizm hakemi yetiştirme kursu açılmış, buradan 14 hakem mezun olmuştur. Diğer spor dallarında olduğu gibi atletizmde de Erzurum Türk sporuna önemli isimler yetiştirmiştir. Erzurum'da atletizm 1940'lı yıllarda okullar ve askeri birliklerde yapılmaya başlamış, Hikmet Gemalmaz, Necati Gemalmaz, Özcan Mete, Necmettin Yürümüş, Mehmet Sakallı, Bekir Soysal, Himmet Kirzuk (Milli Takım Antrenörü) bu spor dalının ilk lisanslı sporcularıdır. Bunlar arasında Yılmaz Sakallı (yirmi beşten fazla milli formayı giymiş), Mehmet Bayram (3000 ve 5000m dünya rekoru kırmış), Zeki Atlı (15 Ocak 1984 yılında Bulgaristan'da yapılan uluslararası 10000m birinci, 38 kez milli), Ali Top, Mehmet Akgün (milli takım kaptanlığı yapmış, 1969'da yıldızlar Türkiye ve pistte 3000m birincisi, 35 kez milli) Türkiye birincilikleri olan Nevzat Ünlü (15 kez milli) Mithat Laloğlu (Dünya Şampiyonu), Fatih Çintimar (Balkan Şampiyonu), Muzaffer Çintimar (Balkan Şampiyonu, dünya altıncısı, Avrupa C Kupası Şampiyonu), Vedat Gönen, Sedat Gönen, Adem Belir, (okullar dünya şampiyonu), Nihat Bayburt (üç kez Avrupa şampiyonu), Hasan Pak (dünya okullararası kros birinciliği, 3000m dünya okullararası birinciliği), Yusuf Alıcı (Türkiye birinciliği, Avrupa dağ koşusu biriciliği, Avrupa kulüplerarası kros birinciliği), Birgül Özcan, (Türkiye birinciliği, Avrupa dağ koşusu üçüncülüğü), Esra Güllü (Avrupa dağ koşusu ikinciliği, dünya dağ koşusu ikinciliği), Tubay Erdal (Türkiye birinciliği), Hakan Çeçen (3000m kros Türkiye birinciliği, 2009 Avrupa kros ikinciliği), Soner Çintimar (Türkiye üçüncülüğü) ile başarı kazanan Erzurumlu atletlerdir. 50 yıl spor yıllığı 1988;79,Küçükuğurlu-okur,2007,134,Küçükuğurlu,2011;50 Küçükuğurlu, 2011;45 185 ülkede tertiplenen ve her kesimin spor yapmasına fırsat vermek düşüncesiyle organize edilen “Olimpik Gün” Koşusu da 18 Haziran 1995 Pazar günü Erzurum'da gerçekleştirilmiştir. Türkiye spor tarihi incelendiğinde ilk kayak faaliyetlerinin temelinin Erzurum'da atıldığı anlaşılmaktadır. Erzurum'da kış oldukça şiddetli geçmektedir, Kar ve buz üstünde rahatça yürüme alışkanlığı kazanmış olan Erzurum gençleri soğuğa karşı da mukavemetli bir yapıya sahiptirler. Bu münasebetle Erzurum, kış sporları için ideal bir coğrafyaya sahip olduğu gibi, Erzurum gençlerinde de her türlü kış sporunu yapabilecek kabiliyet ve yetenek doğuştan vardır. -40 derece soğukta metrelerce yağan karın üstünde büyüyen Erzurum çocukları, bu iklim şartlarında büyüyerek zorlu şartlara müthiş bir uyum sağlamışlardır. Kışın kızaklarla saatlerce kaymak Erzurumlu çocukların oyunları içerisinde ilk sırayı alır, Esatpaşa Yokuşu, Leblebici Yokuşu gibi mesafesi yüksek yerlerden kayan çocukların görüntüleri izlenmeye değerdir. 90.000 Mehmetçiğin şehit düştüğü Sarıkamış Harekâtı'ndan sonra, askeri maksatlı kayaklı kıtaları kurma düşüncesi yöneticiler tarafından dikkate alınınca Erzurum da kayak sporuyla ilgili ilk faaliyetler başlamıştır. Maddi ve manevi büyük kayıplara uğradığımız bu savaşta Askeri yetkililer tarafından , Rus ordusunda bulunan kayaklı birliklerin süratle hareket edip askerimize büyük kayıplar verdikleri görülmüştür. Bu münasebetle 1915 yılı başlarında Avusturya'dan getirilen uzmanlar vasıtasıyla, Erzurum'da modern kayakçılığın temelleri atılmıştır. Enver Paşa'nın talimatları doğrultusunda Cevat Dursunoğlu'na teşkilâtı kurma görevi verilmiş, Kiremitlik Tabya'sı civarında hazırlanan bir koğuş ile kayak faaliyetleri start almıştır. Zamanla Kiremitlik Tabya'sı civarında ilk antrenmanlar başlamıştır. Yirmi gün devam eden bu çalışmalarda antrenmanlar Palandöken Dağları'nın eteklerinde sürdürülmüş, sıkı eğitimlerden sonra Milli Mücadele yıllarında Kazım Karabekir Paşa'nın gayretleriyle Erzurum'da kayak ve paten sporları ön plâna çıkarılmış, Paşa'nın destekleriyle sivillerin de kayak kaymaları sağlanmıştır. Türkiye Kayak Federasyonu'nun temeli 1935 yılında İdman Cemiyetleri İttifakı bünyesinde “Dağcılık, Atıcılık ve Binicilik Federasyonu” ismi ile atılmış, ilk federasyon başkanı da Erzurum milletvekili Şükrü Koçak olmuştur. Bugün Türkiye Kayak Federasyonu başkanlığını yine bir Erzurumlu olan Doç. Dr. Özer Ayık yürütmektedir. İlk kayak müsabakası Erzurum'da 1937 yılında Türk Spor Kurumu Erzurum Bölgesi tarafından yapılmış, müsabakayı Erzurumgücü takımı kazanmıştır. Cumhuriyetin kurulmasından sonra modern sporlara ilginin artmasıyla birlikte, özellikle kış sporlarına olan yaklaşım da bir hayli artmış, bu dönemlerde kayak yarışlarının yanında atlı kızak, normal kızak ve paten yarışları da yapılmıştır. 1940 yılında Deve Boynu'nda bulunan bir sığınakta kayak rehberi yetiştirilmek üzere kurs açılmış, ortaokul mezunu kursiyerlerden 14'ü başarılı olmuş, 14 kayak rehberi de bölgelere dağıtılan 600 çift kayak takımıyla 4616 gence kayak öğretmişlerdir. 1942-43 yıllarına gelindiğinde, Erzurum'da kayakçılık faaliyetlerinin kadın erkek ve her yaşta halk tarafından rağbet gördüğü resmi belgelerde ifade edilmektedir. Yine şehrin sosyal hayatında çok önemli faaliyetleri olan Halkevi'nin kış sporları için fevkalâde önemli hizmetler verdiği gözlenmektedir. Halkevi spor şubesi 1940'lı yıllardan sonra bünyesinde kayak grupları oluşturmuştur. Erzurum Halkevi o günlerde 99 çift kayak, 47 çift de kayak potini tedarik etmiş, Halkevi kayakçıları 1945'de yedi kayakçı ile katıldığı Sarıkamış'ta yapılan Halkevleri Spor Müsabakası'nda iyi neticeler elde etmişlerdir. Yine Halkevi paten konusunda da Erzurumlu gençlere olanaklar sağlamış, 40 çift buz pateni ile Erzurumlu gençlere o günün şartlarında paten yapma imkânı sunmuştur. İlk paten yarışması 29 Ocak 1938'de 30 sporcunun katıldığı bir yarışma ile Cumhuriyet Caddesi'nde yapılmıştır. İlerleyen yıllarda bu yarışmaların daha sık tertip edildiğini, 29 Ekim 1945'de kızlar ve erkekler arasında paten yarışmalarının yapıldığını görmekteyiz. Kış sporlarının en popüler dallarından olan buz hokeyi için, Erzurum'da ilk düşüncelerin 1949 yılında filizlendiği görülmektedir. 50 yıl spor yıllığı,1988;45 Sporcu dadaş,9;67 Küçükuğurlu,2011;62-83 1950 -1960 ve 1965 yılları arasında Erzurum'da bir buz hokeyi sahası yapılması fikri gündeme gelmişse de imkânsızlıklar neticesinde bu mümkün olmamış, Erzurum'un 2011 Üniversiade Oyunları'nı kazanmasıyla birlikte Erzurum yurt içinde ve yurt dışında gıpta edilebilecek buz hokeyi salonlarına kavuşmuştur. Kızak kayma konusunda oldukça mahir olan Erzurum çocukları, patenle de kaymada oldukça başarılıdırlar. Geçmiş dönemlerde demirci ustaları tarafından yapılan iptidai patenler üzerinde Erzurumlu çocukların son derece güzel kaydıkları, hatta artistlik hareketler bile sergiledikleri bugün dahi konuşulmaktadır. 11 Eylül 1944 tarihinde kiremitlik tabya civarında yapılan Kayak Evi, o günlerde kayak sporu için Erzurum'un en gözde mekânlarının başında gelmektedir. Bu mütevazı yapı kayak sporunun sevdirilmesi ve yaygınlaştırılmasında önemli katkılarda bulunmuştur. Erzurum'da kayak sporunun simgesi şüphesiz Kiremitlik Tabya'da yapılan ahşap tramplendir. Yapımına Haziran 1945'de başlanan, mühendisliğini Muhbil Aykut'un yaptığı 17m yükseklikte, 45m uzunluğundaki tahta tramplen, o günün şartlarında Erzurum'un en gözde spor tesisi olarak uzun yıllar kayak sporuna hizmet etmiştir. 19 Mart 1949 Cumartesi günü büyük bir törenle açılışı yapılan bu önemli tesis, ne yazık ki günümüze kadar muhafaza edilememiştir. İlk atlayışı Avusturyalı Mayer'in yaptığı bu tahta tramplenden, açılış töreni esnasında Erzurumlu genç kayakçılar da atlayış yapmışlardır. On iki yaşındaki Argun Müceldili'nin de tramplenden atlaması, gelecekte şampiyon kayakçıların Erzurum gençleri arasından çıkacağının müjdecisi olarak hafızalarda kalmıştır. 2011 Kış Oyunları münasebetiyle Erzurum'a gelen Mayer, bu özel günün sevincini Erzurumlularla birlikte yaşamış ve hatıralarıyla oyunlara başka bir renk katmıştır. Kayak Evi ve ahşap tramplen, kış sporları konusunda Erzurum'un spor tarihinde derin izler bırakmıştır. 1938'de başlayan ve yirmi yıl boyunca devam eden kayak bayramları burada yapılmış ve renkli görüntülere sahne olmuştur. DEVAM EDECEK... |