1 Narmanlı Halk kahramanı. Rus istilası esnasında Narman ve çevresini Ermeni katliamlarına karşı teşkilatladırarak savaşan mücahit. Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:33 - |
|
2 Narmanlı Mahmut Ağa; KENAN HATUNOĞLU Mahmut Ağa Narman'ın Keğani Köyünde zengin, misafirperver, açık fikirli ve temiz kanlı bir insandı. Gayet mert ve cesurdu. Bu mücadele içinde yığın yığın düşmanlar arasında tek bir kişi olarak gösterdiği cesaret gerçekten bir macera romanının reel bir konusu olabilir. Ahmet Hamdi Hasan Lütfi Müderris Aza Aza Hafız Halil Hafız Mustafa Halil İd kazasının Kiğani kariyeli Abdurrahman oğlu Mahmut Çavuşun hıdmeti dolayısı ile mucibi taltif bulunduğu Baş Millet Vekili İsmail Alevi(imza) Merhumun ordunun ileri harekatın da yetişemeyen Keğani vadisinde Ermeni şekavetine karşı malen ve bedenen son derece fart-ı gayret şecaat ibraz ederek civar İslamlarım mal ve canını hüsnü muhafaza eylemiş olduğu indettahkik anlaşılmış olmakla teşekkül edecek olan hükümeti mahalliyeci katiyen medarı teşvik olacak surette taltif ve tesrir edilmeye muvafık olacağı ümidi ile işbu vesikayı tasdik eyledim.(Süreyya Şehidoğlu “Keğanili Mahmut Ağa” Tarih Yolunda Erzurum Sayı:5-6 Mart-nisan 1960 İstanbul Sayfa:27-28) Grup Kumandanı Şevki (imza) Mahmut Çavuşun Ermeni Çetelerine Karşı Vermiş Olduğu Mücadele: Anlatan: Mahmut Çavuşun Oğlu Dursun Er-Eski Genel Meclis Üyesi Mahmut Çavuşun Ermenilere karşı verdiği mücadeleyi anlatır mısınız? Babam Askere gidinceye kadar köyde çiftçilik yaptı. Bilindiği gibi doksan üç harbi sonunda Rus hududu Narman'ın 15 km doğusundan geçiyordu. Seferberlik denilen 1.Dünya savaşı başlayınca babam kardeşleri ve köylülerden kırk beş kişilik bir çete oluşturarak Narman boğazına hakim bir tepeyi keserek mücadeleye başlıyor. Orada altı saat mücadele ettikten sonra akşam namazının karanlığından yararlanarak sürüne sürüne geri çekiliyorlar. Bu arada bizim yaralı yüzbaşıyı da sırtlanarak Şekerlide ki orduya kavuşturuyorlar. Otludan da silah almışlar mı? Evet. Oltuda Kadir Nalbantoğlunun Dedesigilde 30 tane Berdinka marka silah ile 5-10 sandık cephane almışlar. Kıhtıkli Hişo'nun oğlu Mahmut ile Taşburunlu Recep Onbaşı birde babam ve 2 tanede genç Otluya gidip bu silahları alıp Narman'a doğru geliyorlar. Ünlükaya Köyünün önünden geçiyorlar. O günlerde Ünlükaya Köyünde Rumlar dururlarmış.”Deli Nihah” adlı çok zalim bir Ermeni varmış ki bütün Oltu ve çevresi ondan çekiniyormuş. O sırada Deli Nihah da Narman a geliyormuş. Buranın tanınmış simalarından Müftü Habil Hocayı ve Ebubekir Efendiyi alıp Otluya götürüyor ki Ermenilerin baş kumandanları ile “Ademi Tecavuz Antlaşması” yapsınlar. Yani birbirlerine saldırmayacaklarına söz verecekler . Deli Nihah'ın 9-10 tane adamı vardır.babamgil ile işte Ünlükaya köyünün önünde karşılaşırlar.Babamgil yaya onlar ise atlıdır.Deli Nihah babamı görünce küfrediyor. Babamda ona küfrediyor. O arada birkaç Ermeni babamın arkdaşı Recep onbaşıyı yakalamak için yolun kenarındaki tarlalarda kovalıyorlar. Müftü Efendi ise her iki tarafı sakinleştirmeye çalışıyor. Babam bakıyor ki olacak gibi değil Ermenilere doğru bir el ateş ediyor. Allah'ın hikmetine bakın ki Ermenilerin atları bu sesten ürküyorlar. O tarafa bu tarafa kaçıyorlar. Ve üstlerindeki Ermenilerin her birini bir tarafa savuruyorlar. Silahları da yere düşüyor. Babam ve arkadaşları silahları toplayarak hepsini teslim alıyorlar. Babam diyor ki: Ulan Deli Nihah seni şimdi dövmeyeceğim. Seni öldürmeyeceğim. Şimdi git hazırlığını yap seninle yarın cephe de görüşeceğiz. Ve Ermenileri serbest bırakıyorlar Deli Nihah gururuna yediremiyor. Oltu'ya gitse şerefi beş paralık olacak. Bu sebeple doğru Gümrü ye gidiyor.Babamgil de köye geliyorlar. Muharebe nasıl cereyan eder? Şenkaya'da Molla Bilal Oltu da Şekirof Ahmet Efendi adında ve babamla müşterek hareket eden yiğit adamlar vardır. Tanınmış şahsiyetlerden Dağgirli Tastan Efendi ve Şekirof Ahmet Efendinin emrindedir. Bunlar Dağların başına ot, saman ağaç gibi bir şeyler yığmışlar. Kulubeler yapmışlar ve başlarına nöbetçiler koymuşlar. Herhangi bir taarruzda onları ateşe verecekler çıkan dumanı Şenkaya da kiler ve Otludakiler saldırıya uğradıklarını anlayacaklar ve yardıma gelecekler. Gerçektende Ermeniler taarruza başlayınca Narmanın karşısındaki Gecerti dağında ki ot yığınını ateşe veriyorlar dumanı gören Şenkayada ki Molla Bilal ve Şekirofların Ahmet Efendi Dağgirli Taştan Efendi adamlarıyla birlikte atlara binerek köye geliyorlar. Babam yardıma gelen bu kuvverlerler kendi kuvvetlerini birleştiriyor. Yeni gelen kuvvetler bu arazinin acemisidir. Oltu Rus sınırları içinde kaldığı için bu gelen milis kuvvetleri önceden askerlik yapmamışlar. Doğru düzgün savaşmayı da bilmiyorlar. Babam kuvvetlerinin bir kısmını Şekerli tarafına gönderiyor bir kısmı da köyümüzde kalıyor. Ermeniler ise, Şekerli ve Yoldereyi işgal etmiş durumdalar. Babam adamlarını muharebe düzenine soktuktan sonra, sabah namazıyle birlikte taarruzu başlatacaktır. Bu arada iki tanede boru bulmuşlardır. İki tane de askerlikte borazancılık yapan köylü varmış. Bunlar Vekinhaslı Karanı ile Pertivanlı Kazımdır. Bunlara diyor ki:”Sen, Şekerlinin üstünde ki Haşut tepesinden 9. tümene bağlı 17.alayın 1. ve 2. taburun hücum borusunu sende buradan 28. alayın hücum borusunu çalacaksın. Böylece Ermenilere Türk ordusu geliyor süsü vererek onları kaçmaya mecbur etmeliyiz aksi halde mermimiz biterse yeniliriz. 9 şubat 1918 günü sabah namazı vaktinde hücum borularının çalınmasıyla birlikte çatışma başlıyor. Bu arada babam Narman ile Şekerli arasındaki Yardibi denilen bir yere 50 kişilik bir kuvvet getirmiştir ki Narman ya da Şekerli deki Ermeniler bozguna uğrarsa birbiriyle birleşmesi engellensin. Buna mukabil Pasinler yönünü boş bırakmışlar ki Ermeniler o tarafa kaçsın. Çatışma bir müddet devam ediyor. Narmanda ki Ermeniler bozguna uğrayıp Ehrek Köyüne doğru kaçmaya başlıyor. Şekerlide ki Ermeniler ise direniyor. Akşam namazına kadar çatışma sürüyor. Ben çocuktum. ama iyi hatırlıyorum. Molla Macit “imdat” diye bağırıyordu annem ve bazı kadınlar çöplüklerden ve sokaklardan seferberlik sırasında Ruslardan kalan mevzilerdeki mermileri toplamış saklamışlar.Onları babamgile verip geliyorlardı. Mahmut Çavuşun mezar taşındaki yazıyı bize okur musunuz? ”Ey Zair (Ziyaretçi)Memleket ve milletin selameti namına hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen kahraman Mahmut un dilsiz bir nöbetçisiyim. Onu sende kemal-i hürmetle an...” Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:33 - |
|
3 Mıgırdıç: tipsiz kişi nitelemesi |