|
1Kanuni Sultan Süleyman'ın onüç defa “Sefer-i Hümâyun”a çıktığı ve bunlardan üç tanesini Şii-İran üzerine yapmış olduğu bilinmektedir. Gerek Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Seferi (1514), gerekse Kanuni Sultan Süleyman'ın Irakeyn Seferi (1533-1535), başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da, Osmanlı Devleti ile Şii-Safevî Devleti'nin hâkimiyet ve nüfuz mücadelesinin bir tezâhürüdür, diyebiliriz.
Kanuni Sultan Süleyman, Sivas'tan yola çıkarak; Koçhisar(Hafik), Kazlıgöl, Koyulhisar önüne varmış ve vaktiyle Fatih'in iki defa, Yavuz Sultan Selim'inde Çaldıran seferinde yürüdüğü anayolu tutarak, doğuya doğru Çeribaşı köyü, Azim çayırı, Gümüştekin, Kabakluca ova, Aktepe, Yassı Çimen, Karaviran yolu ile Erzincan'a (10 Safer 941/20 Ağustos 1534'de) ulaşmıştı . Erzincan'da Sultan Süleyman'a Şirvan Beyi II.Şirvan Şah Halil (1524-1538)'den bir elçi gelmişti .
Kanuni Sultan Süleyman Erzincan'dan kalkıp, Çubuk boğaz, Derbend-i Subha Hanı, Tercan'ı geçip, Kal'a-i Hûbân, Mama Hâtun, Cinis ve Erzurum'a vâsıl olmuştu .
29 Zilhicce 940/11 Temmuz 1534 yılı cumartesi günü İbrahim Paşa, Tebriz civarındaki Sa'dâbâd'a gelerek ordu ile burada konaklamıştı. Burada Tebriz ahalisinin seçkin bir hey'eti gelerek, Safevî başkentinin itaat ve inkıyâdını arzetmek suretiyle teslim olmuşlar, şehri yağma ve tahripten kurtarmışlardı. 1 Muharrem 941/ 13 Temmuz 1534 Pazartesi günü İbrahim Paşa, Tebriz'e muhteşem bir alayla girmişti. Böylece daha önce Yavuz Sultan Selim tarafından 1514 yılında ele geçirilen Safevî devleti başkenti, ikinci kez Osmanlılar tarafından fethedilmişti .
Serasker İbrahim Paşa, Tebriz'in idaresi için, bir kadı ile muhtelif memurlar tayin etmiş,Safevî başkenti o zamanki Osmanlı adaletiyle idare nizamı sayesinde hiçbir sarsıntıya uğramamıştı. İbrahim Paşa, gayretlerinin sonucu olarak Ulama Paşa'ya Tebriz merkez olmak üzere, Azerbaycan Beylerbeyiliğini vermişti . İbrahim Paşa, Tebriz'de iken, Şirvanşah ailesinden Sultan II. Halil b. İbrahim ile Geylan Hânı Emir Dubaç Muzaffer Han, Osmanlılara itaatlerini arz- eylediler. Hazar Denizi'nin batı kıyısında Reşt'in merkezi olan bir beyliğe mensup, Muzaffer Han onbin askerle 21 Temmuz 1534'de İbrahim Paşa tarafına geçmişti . Tebriz'de birçok tayinler yapan İbrahim Paşa, birtakım tedbirler almayı da ihmâl etmedi. İran Ordusu henüz ortalıkta gözükmüyordu. İbrahim Paşa'da faaliyetlerini serbestçe yürütmekteydi.
Bu sırada, Kanuni Sultan Süleyman'ın komutasındaki, İran üzerine yürüyen ikinci Osmanlı Ordusu, yüzbin kişi civarında olup, 1534 yılı İlkbaharından beri sefer için hazırlanmış, İstanbul, Konya, Kayseri, Sivas ve Erzurum yolu boyunca toplanmış, Padişaha katılarak 26 Safer 941/5 Eylül 1534'te Erzurum önlerinde konaklamıştı .
Kanuni Sultan Süleyman, Erzurum civarında iken bu gelişmeler üzerine, Çermik Ilıca'ya gelinince ordunun Diyarbakır'da kışlamasını kararlaştırmış, bir gün konakladıktan sonra Erzurum önlerine gelinmişti . Bir müddet dinlendikten sonra, Erzurum Kalesini geçerek konak yapmış, Kanuni Sultan Süleyman buradan fetihler ile ilgili fetihnâmeler göndermişti. Padişah burada gömülü olan azizleri ziyaret ve dua'da bulunduktan sonra, kimsenin ileri gitmemesini emredip, “Erzurum o gün nazar-ı iltifât-ı pâdişahi ile manzur olub, ta'mirine ferman olunmuştur” . Kanuni Sultan Süleyman ordusu ile Diyarbakır'a çekilmek ve orada kışlamak üzere hareket edip, Erzurum'dan Hasan kal'ası'na iki konak bir edilerek 6 Eylül 1534'de ulaşmıştı. Ertesi gün Çoban Köprüsü ve Aras nehri geçilip, 1 Rebiu'l-evvel 941/10 Eylül 1534 Perşembe günü Eleşgird ovası başındaki Aydın Bey köyü veya Alagöz, Kızlar kal'ası, Aydın Beyli yolundan, Tebriz yolunu bırakıp, Erciş yoluna girmişti .
Nihâyet, Kanuni Sultan Süleyman sefer dönüşünde, 5 Ekim 1535'de kurulan divanda; Erzurum Eyâleti'ni teşekkül ettirerek, buranın Beylerbeyiliği'ne Dulkadırlu Mehmed Beyi tayin etmişti. Mehmed Bey, kardeşleri Mirzâ Ali ve Behrâm beyler ve yeğenleri Şah Mehmed'le beraberinde Dulkadırlu Uruğu yakınları ve Tebriz'den katılan sünni ahaliyle Erzurum'a gönderilmişti. 5 Eylül 1534'de “Türbeleri ziyaret” sırasında, Kanuni Sultan Süleyman Erzurum şehrinin onarımını emretmişti. Erzurum'un onarımı henüz devam ettiği için, Dulkadırlu Mehmed Han'ın kardeşleri Pasin'in merkezindeki Avnik Kalesi'nde Tebriz’den gelen ahali ile geçici olarak yerleşmişti. Mehmed Han'da Bayburt Kalesi'ne, Erzurum’un tamirâtı bitinceye kadar oturmuştu .
Erzurum Eyaleti'nin kurulmasıyla birlikte, Erzurum ve Kars havalisindeki, Avşar- Türkmen Beyliği'nede son verilmişti. Çaldıran Seferi'nde Yavuz Sultan Selim'e itaat ve inkıyât etmiş olan Avşarlu Sevindik Han Korcu-başı, Yavuz Sultan Selim'in vefâtından sonra tekrar Safevîlere temâyül etmişti. 1534'de Kanuni Sultan Süleyman Erzurum'dan geçerken Avşar Beyliği'ni ilga etmişti. Dulkadırlu Mehmed Han'ın Erzurum Beylerbeyi olmasıyla, Erzurum ve Kars havâlisi artık bir Osmanlı vilâyeti şeklini almıştı . Mehmed Han, üç yıl kadar Bayburt'ta oturduktan ve Erzurum şehri de bu süre içerisinde tamir ve onarımı tamamlandıktan sonra, gelerek buraya yerleşmişti .
Sonuç olarak; Irakeyn Seferi ile Osmanlılar; Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve Azerbaycan'ın Safevîler tarafından işgalini engellemişler. Ayrıca, olumlu gelişmelere,hizmetlere,beraberlik ve kaynaşmaya vesile olmuşlardır.Erzurum, Diyarbakır, Adilcevaz, Erciş, Van, Bingöl vb. şehirlerimiz tamir ve imar faaliyetleriyle daha da güzel ve mamûr hale gelmiştir.
.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:33 -
|