1 Erzurum'da asistan olarak çalışmaya başladığımın ilk yıllarıydı. Galiba 1963 yılının yaz başları olmalı. Doktoramı vermiş, birkaç ay sonra gideceğim Fransa yolculuğu için bir takım projeler tasarlıyorum. O günlerde fakültedeki odama orta boylu, hafif piknik tipe meyilli (Beşir Fuad dolayısıyla Kretschmer'e kafamı taktığım yıllardı), kıvırcık saçlı, sevimli çehresiyle bir gem girdi. Kendisini Ezel Erverdi diye tanıttıktan sonra Erzurumlu olduğunu, halen Tıp Fakültesi'nde okuduğunu anlattı. O da benim gibi liseden Nurettin Topçu'nun öğrencisiymiş, hâlen de ilişkileri devam ediyormuş. Bana Topçu'dan selâm getirmiş. Bu kadar bir başlangıç bile ortak bir yığın meselemiz, dostlarımız olduğunu ifadeye yetmişti. Ezel, İstanbul'da, benim de kurucuları arasında bulunduğum Milliyetçiler Derneği'nin bizden sonraki yöneticilerinin arasına girmiş. Nurettin Bey'in de isteğiyle Erzurum'da da bir şube açılmasını görüşmek üzere bana gelmiş... 1965 sonbaharında Fransa'dan döndüğümüzde Ezel'in Erzurum'a bir veya birkaç kere daha gelmiş olduğunu biliyorum. Bu defa Hareket dergisini yeniden çıkarmak teşebbüsü içindeydi. Bizim de vaktiyle dernek faaliyetleri arasında birkaç yayınımız olmuş idiyse de Ezel ve arkadaşları bizden daha cesaretli idiler. Topçu 1939'dan beri aralıklarla çıkardığı Hareket dergisi için galiba hiçbir zaman uzun bir süre devamı düşünmüyordu. O yılı takip eden Ocak ayının başında Hareket yeniden çıkmaya başladı. Bir yıl, iki yıl, üç yıl... Topçu için için memnundu. Hareket, eni, boyu, hacmi değişerek yıllarca çıktı. Hoca'nın vefatında kendi tarihinde erişilmez bir rakama, 111. sayıya ulaşmıştı... . Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |