|
1Türklerin belki de tek filozofu Nasrettin Hoca, "bağlama çalmayı bilir misin hocam?" sorusuna "he ya çalarım" cevabını vermiş. Ricacı olmuşlar:
-"O zaman çal da dinleyelim bi yol"
Hoca nazlanmamış, almış bağlamayı eline, başlamış tek bir perdeye parmağını iyice basıp, vurmaya sazın teline. Beş on dakika tek perdeden konser dinleyen ahaliye gına gelmiş, şikayetler başlamış:
-"Olmuyor Hocam, tek perdeye saplandın kaldın. Sen de bir dolaşıversene sapın üstünde..."
Hoca pişkin tabii:
-"Diğer sazcılar, şu benim bastığım perdeyi bulmak için aranıp durur, arkadaşlar. Ben hazır bulmuşum, hiç bırakır mıyım?
Elbette,hiç bir insani zihin yapısı felsefi düşünceden uzak kalamaz. Türklerin de felsefeleri vardır ve geçmişte de olmuştur. Onun temeliyse aslında budur. Zihnini bir noktaya saplayıp duracaksın.
Erzurumlular, sayın Yılma Durak ile Kırım Türkleri liderinin birbirlerinin aynı kopya kağıdından çıkmış gibi benzemelerinin yanı sıra işte bu nedenle de saf Türk'türler. Düşünce ikliminde, yahoo gruplarında, okuldaki kompozisyon derslerinde ve sohbetlerinde bir çukur bulur, adeta düşerler içerisine, bir türlü anlatım zenginliğine ulaşıp, ufuk değiştirmezler. Ufuk Değişikliği mi nedir? İngilizce, söyleyelim ki iyi anlaşılsın: Changing Horizons!.
Mustafa Erdoğan Sürat - 19/11/2013 - 17:20 -
|