1 “Balkan harbinin facialı neticesi ile umumi harbin uğursuz başlangıcı arasında ikimiz bir müessesede birleşmiştik. “Albayrak” Matbaasında ben idare memuru olmuştum, o mürettip..Yemekleri bir arada yer, evlerimize birlikte döner, o zamanki Erzurum'un ilk açılan sinemasına haftada iki gece beraberce giderdik. Ziya Gökalp'in henüz başlayan Türkçülüğü ikimizin de can evine yerleşmişti. Dumanı burnunda milliyetçi idik. Hele onun bu konuda katiyen müsamahası yoktu. Hiç unutmam yine bir gece sinemaya gitmiştik “Viyana Muhasarası” gösteriliyordu. Filmde ya bilgisizlikten yahut da kasıttan gelen sakatlıklar hatta töhmetler vardı. Sinirlendik ve birbirimizle dertleştik. Filmin men'ine o anda çocuk kudretimizin yetmeyeceğine inandığımız, fakat ne olursa hissi millimizi tatmin yolunda bir şey de yapmak istediğimiz için protesto makamında sinema binasını terk etmeği ve meseleyi icap eden makamların ıttılaına ulaştırmayı kararlaştırdık. Neticede filmin gösterilmemesi emri Vilayet Makamından Ermeni sinemasının komiteci patronuna tebliğ edildiği zaman duyduğumuz şahsi ve milli gururun ölçüsünü hala tayin edemem (1). Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |