Erzurum'un Kesinleşen Tanısı: Türkiye'nin Düştüğü Çukur

Değerli editörümüz Mustafa Çetin Baydar'ın ŞAPKA adlı büyük-tarihi romanını okuduğunuz zaman, sosyoloji eğitimi almış birisiyseniz,Türkiye'yi inleten dört kollu toplumsal kanserin, sosyolojik biopsisini yapabilirsiniz: Erzurum'un münevverliğinde ahtapot kollu kanserin teşhisini, de koyuverirsiniz tabii.
Bu kollardan ilki, maneviyatın tahribata uğratılmasıyla ortaya çıkan yapı, diğer bir, ifadeyle PKK, DHKPC, TİKKO, DEV GENÇ misali şiddet yanlısı, din dışı, kartvizit komünisti,adi örgütler ağıdır.Bu örgütler on binlerce yurttaşı öldürmekle kalmamış, asıl, koca TÜRKİYE ROMANTİZMİNİN EDEBİ; ŞİİRSEL; EZGİSEL, EDEPLİ, SAYGILI hayatına kıymışlar.
Diğer kol, ideolojiye dayalı hukuk sistemi oluşturma tezgahı ve kanun devletini hukuk devleti şeklinde yutturma planıdır. Hukuk izin vermese de, kanun namına, masum yurttaşları öbek öbek darağacında sallandırma hakkına sahip oluştur.
Son iki kolun birisi, yazılmamış bir yasadır: “Halkın oyu kutsaldır, fakat darbeler ondan-haşa- daha ilahidir” gizli-gizemli-orman yasası.
Sonuncusu, maskeli yaşam-maskeli hayat: yani, “mış” gibi yapma! “Rektörmüş gibi davranma”, “Operatör pozunda bademcik alma” , aydın rolü kesme, erkeklik taslarken hötöröfce yaşama, kadın pazarlama vb.

.