Erzurum (bir iki kısa süreli istisna dışında) hep periferideki şehir oldu.
Periferi, merkezin uzağında, kabukta konuçlanışa verilens isim. Bu konumun sürekli muhalefet doğurması tabiidir. Bu yüzdendir ki Erzurumlunun ruhunda hoşnut olduğu merkeze itaat eğilimi yanında muhalefet tohumları çokça barınır. Bu şehirde Çok önemli başkaldırmaların hatıraları yaşar.
Modern Erzurumda da ananevi muhalefet ruhu sürmektedir. Öyleki zaman zaman fikir olmaktan çıkıp bir alışkanlık bir "Figür" olarak varlığını sürdürse de..

EYLÜL 2001

Tükenen şehir Erzurum ! - ismet avcı. UFUK GAZETESİ 6 EYLÜL 2001

Erzurum her açıdan tükenmiş, bitmiş bir şehir pozisyonunda.
Son üç yıldır bir tek kazanımı olmadı bu garip kentin...
57. Cumhuriyet Hükümeti Erzurum üstüne bir kabus gibi çöktü.
Ekonomik darboğazı diğer illere nazaran daha bir yoğunlukla yaşıyor Erzurum...
Erzurumlu bürokratlar bir bir görevlerinden alındılar...
Erzurum, yabancı memur, amir cenneti oldu...
Hangi kuruma baksanız karadenizli, münhasıran da Trabzonlu bir müdürle
karşılaşıyorsunuz...
Kenti ayakta tutan tarım'ı Erzurumu bilmez bir Samsunlu'ya teslim etmişiz...
İller Bankası, Telekom, Tapu Müdürlüğü Trabzonlulara teslim...
Yanlış anlaşılmasın, bölgecilik yapmak gibi bir niyet taşımıyoruz...
Sadece şehrin ne derece ciddiye alınmadığının somut bir fotoğrafını orta yere
koymak niyetindeyiz.
Bugün siyaset yapanlara, milletvekili, belediye başkanı olanlara dikkat ediniz:
bir daire müdürüne dahi tahammül edemiyorlar.
Şehri bilmediklerinden, Erzurum'la ilgili birikim sahibi olmadıklarından ve
hepsinden önemlisi gelecek seçimlerle ilgili seçildikleri günden başlayarak
endişe duyduklarından, bir küçük müdürü dahi Erzurum'da barındırmamak
niyetindeler.
Hoş, bahse konu müdür takımının da Erzurumu bildikleri tartışılır ya...-Bu da
ayrı bir tesbit- Herneyse... biz tükenen şehrin hikayesine dönelim.
Yenişehirle bosna caddesini birbirine bağlayan bir köprü yapıldı koskoca üç
yıllık dönem içinde...Orta halli bir işadamının dahi yapabileceği çaptaki bir
köprüyü, üç yıldır anlata anlata bitiremiyorlar.
Belediyelerin yaptığı vasat altı birkaç havuz'dan başka sermaye kalmadı...
Açlık gırla gidiyor... İşsizlikte öyle...
Büyükşehir Belediye Başkanı, habire işçi çıkarmaktan bahsedip, aba altından sopa
gösteriyor.
Eski Belediye yönetimlerini suçlayıp, "çok adam almışlar" diyor...
Sanki, Mehmet Ali Ünal başka bir vilayetten adam getirtip de, belediye'ye
yerleştirmiş...
Bu şehrin işsizine iş kapısı açmış...
Bir başkası, Necati Güllülü iş merkezi yapmış, şehrin esnafı rahat etsin, aş
sahibi olsun demiş...
Ersan Gemalmaz gelmiş, olanca olanaksızlıklara karşın, ne işçi çıkarmış, ne de,
esnafın işyerine gözünü dikmiş... Elindeki olanaklar ölçüsünde hizmet sunmaya
çalışmış...
Bunlar, hem Hükümet, hem de mahalli iktidar olarak şehri, 50 yıl evet evet, en
az 50 yıl geriye götürdüler...
Çıkın şu cumhuriyet caddesine bir bakın bakalım, bir gülen yüz görecek misiniz?
Kimse halinden memnun değil.
Şehrin bozulan otantik yapısını dahi kimse umursamıyor. Herkes yarın karnınını
nasıl doyuracağının hesabıyla meşgul.
Cami önlerine göz atınız, her seneden daha fazla avuç açana rastlayacaksınız...
Özet olarak Erzurum tükenen bir şehir hükmündedir artık. Aksak keçinin sürü
önüne geçmesi durumunda yaşanan neyse onu yaşıyoruz. Akıl olacağı görür, sıra
altı tercihlerin sonucu 3 yıl evvelinden belli değil miydi zaten?