Erzurum'un sağlık alt yapısı yıllar öncesi çabaların izlerini taşır. Günümüzde ise bu yüksek frekanslı bir sağlık alt yapısının işeretleri geliyor. Konu önemlidir.

Erzurum, sağlık alanında hamle yaptı

Mehmet ŞENER

En son tadilatı sürerken gitmiştim; meğerse aradan geçen süre içerisinde şimdiki adı <bknz>Palandöken Devlet Hastanesi </bknz>olan eski SSK, fiziksel açıdan Batı standartlarında bir hastane olmuş. İki yılı aşkın süren bakım ve tamirat neticesinde, o eski SSK hastanesi gitmiş, yerine alet edavatıyla birlikte yepyeni modern bir hastane gelmiş. Uzun yıllardan beri hastanenin her türlü yükünü çeken kıdemli ve de gayretli başhekim <bknz>Dr. Recep Almacı</bknz>, yenilenen hastanenin tam kapasite hizmet verdiğinin altını çizerek, "Artık dışarıdan hasta kabul eder bir durumdayız"dedi.
Başhekim'in bu sözü, SSK'nın bir zamanlar içerisinde bulunduğu şartları düşündüğünüzde, gerçekten inanılması zor bir şey... Yeteri derecede doktoru, hemşiresi, personeli ve cihazı olmayan ve adeta kaderine terkedilen bir hastaneden, dışarıdan hasta kabul eder duruma gelmek önemli bir mesafedir.
Yeni teknik donanımı ile birlikte tadilatına 20 trilyon harcanan Palandöken Devlet Hastanesi, özellikle yoğun bakım ünitesindeki kalitesi ile başka hastaneleri kıskandıracak bir altyapıya ulaşmış.
Gerçi hastanede hâlâ uzman doktor açığı can yakacak boyutta ama eskiye oranla sayı şimdi daha iyi: Hastanede dokuzu pratisyen toplam 42 doktor görev yapıyor. Olması gereken asgari doktor sayısı ise, seksen...
Ayrıca bu kapasitede bir hastanede en az 165 hemşirenin görev yapması öngörülmesine karşın çalışan hemşire sayısı yalnızca seksenbeş...
Yüzde 90 doluluk oranı ile hizmet sunan Palandöken Devlet Hastanesi, doktor açığı yüzünden bazı branşlarda hizmet sunamıyor. Misal onkoloji ve kardiyoloji eksikliği hissedilen temel servislerden sadece ikisi.
Üniversite hastanesini ayrı tutacak olursak, Erzurum'da halen 5 devlet hastanesi sağlık hizmeti sunuyor. Sadece Palandöken Hastanesi'nin 350 yatak kapasitesine sahip olması, Erzurum'daki sağlık hizmetlerinin geldiği noktanın önemini gösteriyor. Bu başarı veya gelişmede hiç kuşku yok ki, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın imzası bulunuyor. Kendi partisi içerisinde dahi bazı aklıevvellerin Bakan Akdağ'ı istemeyen tutumlarına rağmen, bir bakanın bir şehir için ne denli yararlı olduğunu görmemek için ancak kör olmak gerekir.
Erzurum, öteden beri bölgenin sağlık merkezi konumundaki bir şehridir. Bir ara içerisine düşülen atalet yüzünden bu özelliği gider gibi olmasına rağmen son yıllarda sağlanan gelişme ile tekrar eski cazibesine ve rolüne kavuştu.
Beş devlet hastanesinin yanısıra <bknz>üniversite hastanesi</bknz>,<bknz> Kızılay Tıp Merkezi</bknz>, özel hastane ve yardımcı sağlık kuruluşları Erzurum'u bu alanda siklet merkezi yaptı. Bir de önümüzdeki yıllar hizmete açılacak olan yeni devlet hastanesi eklenince Erzurum kelimenin tam anlamıyla hasta turizminden ciddi gelir elde edecek bir şehir olacak.
İhalesi yapılan ve inşaatına da başlanan yeni hastane aynı zamanda eğitim hastanesi olması hasebiyle de ciddi bir önem taşıyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, daha bakanlığının ilk aylarında bu hastaneyi planlamıştı...
Adeta yeniden inşaa edilen eski SSK, yine baştan başa yeniden düzenlenen Numune ve diğer hastaneler Erzurum halkı için büyük bir imkândır. Hükümet aynı performansı bir de kış turizmi ve eğitim alanında sergilerse bu şehir gerçek anlamda içerisine düştüğü yoksulluk ve geri kalmışlık girdabından kurtulabilir.
Eskiden 1200 civarında ameliyat yapan aynı hastane, şimdi yılda 4 bin ile 6 bin arası ameliyat yapabilecek kapasiteye ulaşmış.
Tabii ki, bütün bunlara rağmen sağlık hizmetlerinde hâlâ ciddi bir noksanlık var; ama unutmayalım ki, geldiğimiz yer, parası olmadığı için kapılardan kovulmaktı...
Daha iyisi neden olmasın?
.