1 Metropollerin şehir dernekleri başlı başına bir tetkik konusudur. Bir yüzü “yerel”e, öte yüzü “ulusal”a bakan bu oluşumların, kültürel fonksiyonları iyi belirlemezse “diriliş” ararken “çürüyüş” zeminine varılır ki, farkına dahi varılmaz. ESAV öncüleri arasında Erzurum Şehir Kültürü almış isimler yok denecek kadar az. Bu bir handikap olmakla birlikte, aynı zamanda güçlü bir avantaj. Şehir kültürü almış Erzurumluların Ankara'daki kuruluşu olan <bknz>Erzurum Vakfı</bknz>, bireyselleşmenin bir sonucu olarak “dayanışma” kabiliyetini kaybetme, etkisizleşme ve dar çevre kulübü olma yolunda. Oysa Kırsal değerlerin temsilinde kaynağa daha yakın ve daha zinde bir tabana oturan Esav, metropol dayanışmasında “Hemşehrilik” duygularını daha başarıyla maniple edebiliyor. Amaçlar sağlam olduğu sürece bu yolda yürünebilinir.. Ne yazık ki, Esav'ın sözünü ettiğimiz “kültürel istikamet” konusunda henüz sağlıklı bir seçim yapmadığını müşahede ediyoruz. Aynı sürecin İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin diğer büyük kentlerine göçmüş Erzurumluların “Hemşehri Dernekleri”nde de yaşandığını yakından biliyorum. Burada, Almanya'ya olan tarihi işçi göçündeki kültürel problemlere benzeyen bir süreç söz konusudur: Mahalliden evrensele atlayış ve bunun getirdiği kültürel sancılar.. Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |
|
2 Merkezi Ankara'da bulunan Vakıf (2000) Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |