1 TALAT UZUNYAYLALI Bugünkü Erzurum'u anlayabilmek için geçmişe dönmemiz ve bugünkü Erzurum'un Erzurum'u eski ve yeni diye ikiye ayırdığımızda eski Erzurum'daki Şehrin sahip olduğu tarihi doku eski Erzurum'dadır. Bunların en Erzurum'da trafiğe çıkan araç sayısı her yıl artmaktadır. Mevcut Sayın Güllülü, Sayın Aksak ve Sayın Gülakar, eski Erzurum'da bazı Artık mevcut şehir nüfusunun yarısından daha az bir kısmı eski Valilik ve Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere resmî kuruluşların Eski Erzurum'da tek bir tane park kalmamıştır. Eski Erzurum'un çevresini kuşatan bölgeler ise yeni Erzurum'u temsil Öneriler Eski Erzurum'la ilgili olarak vurguladığımız hususlar satırbaşı durumundaki Eski Erzurum'da sit alanı içinde kalan bölgede yapılaşmaya katiyen Çifte minareli medrese ile Ulu cami arasındaki, Şair Nefi'ye doğru Gürcükapı camisi, Ehmal camisi ve İş Bankası karşısındaki üçgende Ve son olarak şunu ilave etmek istiyoruz: Erzurum şehir merkezinin ve |
|
2 TALAT UZUNYAYLALI Erzurum şehir mimarisini ele alan yazımız, artısı eksiğiyle, son zamanlarda, |
|
3 MUSTAFA ÇETİN BAYDAR Sevgili Talat Beyciğim, Erzurum Şehrinin tarihi ve modern görünümüne yapılacak estetik katkılar için güzel tesbitlerde bulunmuşsun. Gelibolulu Ali'nin olduğunu sandığım şu beyit bizler gibi şehir dertlilerin hal-i pür melaline uygun düşer: Neş'e ümid ettiğin sâgar da senden gamlıdır Bir dokun bin "ah!" dinle kase-i fağfurdan Erzurum'da olması gereken kollektif akıl adeta tatile çıkmıştır. En hayati kararlar ferdi cerbezeliklerin damgasını taşır. Erzurum'un işini işte bu cerbezelikler bitirdi. Sızlanıp duran adama niye davacı olmuyorsun diye sormuşlar "Anamı belleyen Kadı, nasıl davacı olayım" demiş. Erzurum mimarisindeki bütün çirkinliklerin mercii, belediyeler, mimar ve mühendisler, Üniversite, politikacılar, resmi kurumlar ve de halkın bizzat kendisi olunca bu şehir kollektif olarak "Ört ki ölim"e yatmış demektir. O yüzden bizlerin yazıp çizdiği "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" cinsinden şeyler. Ama susmamakla iyi ediyoruz, bir umudun yaşamasını sağlıyoruz. Bu arada umut ettiğimiz geleceği de olabildiğince kusursuz inşa etmeliyiz. Herşeye rağmen Tarihi dokusu korunmuş Erzurum için ortaya konacak en büyük strateji "Eski Şehir varlığına giren her köşeye saygı" duymaktır. Değerli Talat Beyciğim. Bu saygı stratejisinin bir numaralı eylemi de "Kazma"yı vebadan kaçar gibi kaçılacak bir afet görmektir. Ne olur "yıkma" kelimesini Erzurum'a sahip çıkan bir aydın sıfatıyla hiç teleffuz etmeyin. Rahatlama isteğindeki şehir trafiğinin canı cehenneme. Deveye diken lazımsa boynunu uzatsın, benim aziz şehir hatıralarımı yok ederek rahatlayan trafiğe kuş kondursa,sadece nefret duyarım. Eski şehire, modern trafik akışları oturtmak bir ayı ile aynı çuvalın içinde yaşamaktan farksızdır. Moderniteye çok meraklı olanlar Tarihi Erzurum'un açıklarına çekilir, bu zevkini orada tatmin ederler. İyi de olur, Modern erzurum'u yaşamak istediğimde canımı Atatürk Üniversitese Kampüsüne atarım. Hayli de keyif alırım.. Buna mukabil Eski Erzurum'da modernlik zannedilen yapılanmalar Müslüm Babanın arabesk şarkilarından daha kekre şeylerdir. Tarihi dokusu korunmuş Avrupa kentlerinin modern trafiğe uygunluk diye bir dertleri yoktur. Paris gibi, ikiyüz yıllık master planı yapılabilmiş şehirlerdeki gelenek-modernite dengesi birçok insanın aklını karıştırıyor. Paris'in sicili bu konuda iki asırlık bir kollektif bilinçle temiz duruyor. Ama bilinsinki gelenek-modernite dengesinde dünyada bir ikinci paris yok. Velhasıl-ı kelam Erzurum'a acıyanlar, şu veya bu zıpırlıkları gerekçe göstererek onu yıkmaya kıymayanlardır. Talatcığım bu yolda bir avuç insan kaldık. Aman iyi niyetle de olsa kazmaya uzanan ellerden olma! Sevgi ve takdirlerimle Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |
|
4 DAVUT SARI “Özellikle şehri güzelleştirmek adına, trafiği rahatlatmak adına, ’Eski |
|
5 Erzurum, Tarihi dokusu bugünkü Erzurum'un oturduğu tabanın küçük bir bölümünü oluşturur. Çok önemli bir kısmı Yakutiye Belediyesinin vazife alanında kalır. En önemli varlık Tebrizkapısı-Erzincan Kapısı-Gürcü Kapısı üçgeninde devam eden birinci sur içindedir . Kars Kapısı-Ardahan Kapısı (Kavak Kapısı)-İstanbul Kapısı-Harput Kapısı dörtgeninde devam eden ikinci sur içinde de tarihi dokuya ait varlıklar bulunur. Erzurum şehrinin tarih ve tabiat varlıklarını koruma konusunda ne yazık ki nokta tedbirler dışında tüm tarihi varlıkları içine alan bir genel plan anlayışı bulunmamaktadır. Belediyelerin "siyasi Faydacılık" esaslı uygulamaları Şehir Tarihi dokusunun korunmasında fevkalade olumsuz sonuçlara gebedir. Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |
|
6 From: "Ayhan Turkez" <aturkez@...> BİR KAVŞAK 3 NESLİ NASIL SİLDİ Erzurum-Çat karayolunun 10'ncu kilometresinde hafta sonunda meydana gelen trafik kazasında aynı aileden üç kuşak bir anda trafik terörünün kurbanı oldu. Aynı aileden tam 9 can. Anne, baba, oğlu, gelini ve beş torunu. Yüzügüldü ailesi akrabalarına bayram ziyareti için çıktıkları yolda acı şekilde can verdiler. Haberi duyar duymaz kaza mahalline hareket ediyoruz. Palandöken göleti kavşağında gördüğümüz manzara içimizi burkuyor. Tüylerimiz bir anda diken diken oluyor. Yüzügüldü ailesinin bulunduğu otomobil paramparça olmuş. Aracın bir yarısı yol ortasında, diğer yarısı otobüsün altında onlarca metre ileride. Manzaranın dramını anlatmaya kelimeler kifayet etmez. Kazanın nasıl meydana geldiği konusunda gözlemler yapıyoruz. Herkes farklı görüşler bildiriyor. Ama herkesin unuttuğu bir detay varki yolda yapılan duble yol çalışmaları tam bu kavşakta bitirilmiş. Birazda yolun her iki tarafından yüksekte kalan bu kavşakta karşılıklı araçların birbirlerini görme şansı çok zayıf. Dört şerit halinde devam eden yol bu kavşakta aniden çift şerite dönüşüyor. Kazanın yaşandığı günün akşamında Ulaştırma konusunda uzman bir isim Ak Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı'nın da bulunduğu bir toplantıda bulunuyorum. Durumu kendisine izah edince hayretler içerisinde kalıyor. Olayı derhal inceleyip kaza yerini gezeceğini ifade eden Ilıcalı, yeni ocakların sönmemesi, canların yaşaması için gerekli düzenlemenin yapılacağını anlattı. Sayın Ilıcalı'nın şaşkınlıkla karşıladığı bu durumu yolu yapan mühendislerin, müdürlerin nasıl göremediğini hayretle karşıladım. Ertesi gün 9 kişinin cenaze namazındayım. Gözyaşları sel gibi. Biri babasına, diğeri kız kardeşine, bir başkası annesine, bir diğeri yeğenine, ağabeyisine ağlıyor. Ağıtlar hepimizin yüreğini dağlıyor. Hepimiz gözlerinden yaşlar süzülüyor. 3 nesil ocağın bir anda dünyadan silinmesine sebep olan bu kazanın kavşaktan kaynaklandığını söyleyen cenaze yakınlarının figanı hala kulaklarımda. Sorumluları duyuyormu bilmiyorum!!! . Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |