1Erzurum Numune Hastanesinin 1902'de inşa edilen eski binası
tarihi eser olarak tescil edilmiş olup, 1924 yılında Sağlık
Bakanlığı'nca Numune Hastanesi statüsüne alınmış, yurdumuzun uzun
geçmişi olan hastanelerinden biridir. Zamanın cumhurbaşkanı Mustafa
Kemal Atatürk ve Başbakan İsmet İnönü tarafından ziyaret edilmiştir.
Bir ara Atatürk Üniversitesi Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerine ev
sahipliği de yapan hastane bugün 785 yatağı ile Doğu Anadolu'da
Sağlık Bakanlığına bağlı en büyük sağlık kuruluşudur.
I- KURULUŞ ÇALIŞMALARI:
Yaptığımız araştırmalarda on dokuzuncu yüzyılda Doğu Anadolu
Bölgesinde devlete bağlı, tedavi amaçlı sivil sağlık kurumları
bulunmadığını tespit etmiştik. (1) Envarı Şarkiye Gazetesinde yer
alan bir habere göre Erzurum'da bir sivil hastane ve memleket tabibi
bulunmamaktaydı. Serbest tabip bulunup bulunmadığı bilinmemektedir.
Bu eksikliği karşılamak üzere yeni gelen vali önderliğinde halktan
para toplanmaya başlanmıştı. (2) Gazetede yardım toplama işinin devam
ettiği zaman zaman yazılmakta ise de bu hastanenin faaliyete
geçtiğine dair bir bilgiye rastlanmamıştır. 27 mayıs 1869 tarihli
nüshada şu haber görülmektedir:
"Valii vilayet devletlu Kurt İsmail Hakkı Paşa Hazretlerinin
Erzurum'u teşriflerinden şu güne kadar 5 mah zarfında bu havalinin en
fena zamanı olan kış mevsimi olmasına rağmen pek çok ıslahata
muvaffak oldukları inkar edilemez.
Kısaca ... halktan toplanan yardım paraları ile bir ıslahhanenin
tanzim ve inşasını himematı celile sarfıyla kuvvei karibeye
getirdiler ki buna ikmal olunmuş nazarı ile bakılır.
Memleketimiz cesim bir bölge ve Anadolu kıtasının şerefli
vilayetlerinin belki birincisinin merkezi bulunduğu halde Erzurum
şehrinde bir guraba hastanesi ve memleket tabibi bulunmadığından
gerçekten üzüntü duyulur.
Ey merhametli ve insaflı olan vatandaşlarım. Böyle bir eseri
velilül itibarın rehini meydana zuhur olmasından olacak fedakarlık ne
kadar memduh ve müstahsin olduğunu nazarı insafınıza arz ile asarı
fiiliyesinin vücude getirilmesi emrinde hemşehrilerimi ihtarda
kendimi bahtiyar sayarım. Rabbim; tesiratı hamisini halk ile muvaffak
buyursun. Amin" (2)
Bu yazıda Kurt İsmail Paşa'nın Erzurum'da vali olarak göreve
başlamasından itibaren 5 ay geçtiği, mevsim kış olmasına rağmen büyük
yenilikler yaptığı hatırlatılıyor. Çocuk ve gençler için bakım ve
yetiştirme yurtları kurulduğuna işaret ediliyor. Sonra Erzurum'da bir
guraba hastanesi ve memleket tabibi bulunmamasından duyulan üzüntü
dile getiriliyor. Bu işleri başarmak için yapılacak fedakarlıkların
övgüye değer olduğu açıklanıyor. Kurt İsmail Paşa; (1818- 1896) Kars
asıllı Hatunoğulları soyundan, bir Karapapak Türküdür. 7 yıl
Diyarbakır valiliği de yapmış olup Erzurum valiliğinde 2 yıl
kalmıştır.
FOTO 1-1: Kurt İsmail Paşa
Gazetede zaman zaman para toplama işinin devam ettiği
bildirilmekte ise de hastanenin faaliyete geçtiği yazılmamıştır.
1872 tarihli Envarı Şarkiye Gazetesinin 255. sayısında ileri
gelenlerin, komutan ve subaylarla memurların yaptıkları yardımlara
yer verilmiştir. Aynı yıl 252 sayılı gazetede Kiğı ilçe kaymakamı,
naibi, diğer memurları, adliye meclisi ve idare meclisi üyeleri ile
önde gelen diğer kişilerin yaptıkları toplam 3.051 kuruş yardım
bildirilmektedir. 256 sayılı gazetede ise Tercan ilçesi kaymakamı,
hakimi, öğretmeni, mal müdürü, adliye ve idare meclisi üyeleri,
tüccarlar ve köy ileri gelenlerinin yaptıkları toplam 2.700 kuruş
yardım verilmekte, yapılan yardımların toplam 109.019 kuruşa vardığı
bildirilmektedir. (2) Ancak hastane kurulup kurulamadığı, toplanan
paraların nereye harcandıkları bilinmemektedir. Biz, kurulmadığını
varsayabiliriz.
Bu arada bazı askeri hastaneler açılıp kapandığı ve hatta bir
ara Ulucami'nin dahi hastane hizmeti sunduğu bilinmektedir. Bu
devirde resmi tabip ve hastane bulunmadığı bilinmektedir. Ancak
serbest tabip bulunup bulunmadığı bilinmemektedir. Yazıda "tabip"
değil, "memleket tabibi" gerektiği yazıldığına göre serbest tabip
(ler) var olabileceği düşünülebilir.
Temel atma töreni 16 kasım günü 1902 olduğuna göre, para toplama
işi 33 yıl sürmüştür.
2 kasım 1904 günü faaliyete geçen (3) bu hastanede ilk zamanlar
yatacak hasta bulunamadığı, hasta yatırabilmek için bazı özendirici
tedbirlerin de sunulduğu, köyüne dönemeyen köylülerin açıkta
kalmaması için adeta parasız bir otel gibi kullanıldığı iddia
edilmektedir. (4) Binanın yapıcısı Şerif Efendi şehrin dışına, bu
kadar büyük bir hastane yaptığı için çok eleştirilmiş ve sonunda bina
inşaatından zimmetine para geçirdiği dahi iddia edilmiştir. Ancak
devrin valisi tarafından komisyonca yaptırılan hesaplamalarla,
binanın harcanması gerekenin yarısına yaptırıldığının anlaşılması
ilgi çekicidir. (5) Mustafa Nazım 1902 ila 1906 arasında valilik
yapmış olup hastanenin maliyeti ile ilgili bir komisyon kurdurduğu
bilinmektedir.
Temel Atma Töreni:
Hastaneyle ilgili bir belge Prof Dr. Zeki Başar tarafından
neşredilmiştir. Bu belge, temel atma töreninin davetiyesidir. Önemine
binaen iktibas ediyoruz:
"İzzetlü Efendim
Askeri lise mektebi civarında bimennühi teala inşası mukarrer
olan Guraba Hastahanesi vazı esasi bahirrüssadeti cenabı tacidariye
şeref müsadif olan yarınki Pazartesi günü icra ve bu vesile ile
defeati mafruzai hazreti cihan bni ifa kılınacağından yevmi mezkurda
saat yedibuçuktan sekize kadar mahalli mezkurda müheyya olan çadıra
rağbet buyurulması mütemennadır efendim. Emri irade efendimindir. 3
teşrinisani 1318. Reisi belde"
(2)
Bu tarih, yeni sistemde 3 kasım 1902'ye denk düşmektedir.
FOTO : 1-2 : Temel Atma Töreni Davetiyesi (Zeki Başar'dan)
Erzurum Guraba Hastanesi, şehrin işlek caddelerinden biri olan
Hastaneler Caddesi üzerinde, kuzey güney doğrultusunda uzanan, enine
dikdörtgen bir yapıdır. Giriş kapısı batıya bakmakta olup, zeminden
birbuçuk metre yukarıya, muhtemelen tahta bir merdivenle çıkıldığı
sanılmaktadır. (2) Zaman içinde ön tarafa yeni yol yapıldığından
toprak doldurularak bu yükselti azalmıştır. Nitekim su arızası
nedeniyle yol kazıldığında önce 5 ayrı sefer dökülmüş, her biri 5- 6
Cm kalınlıkta olan üst üste 5 ayrı asfalt katı görüldü. Böylece yol
25- 30 Cm yükselmişti zaman içinde. Asfaltın yaklaşık 1 metre altında
ise bir sıra düzensiz taştan oluşan eski yol kalıntısı bulunmaktaydı.
Halen kullanılmayan kapının zeminden yaklaşık yarım metre yükseklikte
olduğu düşünülürse bu kapının eskiden yerden bir birbuçuk metre
yükseklikte olduğu kabul edilebilir. Bina, bodrum üzerinde iki
katlıdır.
Şerif Efendi:
1902- 1906 arasında belediye başkanı olan Şerif Efendi, şehri
inşa eden, yapıcı başkanlar arasında en önde gelenidir. Belediye
büyük imkansızlıklar içinde idi. Doksanüç Harbinin (1877- 78 Osmanlı
Rus Savaşı) yaptığı yıkımlar, açtığı yaralar henüz kapanmamıştı.
Döneminde halkın mesire yeri ihtiyacını karşılamak için millet
bahçesi (Şimdi Aşağı Mumcu Caddesinin alt ucunda Çaykara Caddesine
giden sokağın sağ yanındaki Verem Savaş binaları ve çevreleri),
Guraba hastanesi, sanayi mektebi (sanat okulu, Dünya savaşında
kapanmış, Kurtuluştan sonra Kazım Karabekir tarafından yeniden ihya
edilmiştir), şehir bandosu kuruluşu (şimdi yok), Türbe deresindeki
sel seddi, şehrin batısındaki bazı binalar gibi önemli başka işler
de yapılmıştır. Belediye başkanının şehre satmak için yiyecek getiren
çevre köylülerden zorla para topladığı, onları kısa sürelerle de olsa
zorla çalıştırdığı (angarya), bu arada kendisinin de gönüllülerle
birlikte taş taşıdığı bilinmektedir. Önce şehrin bu kadar uzağında ve
bu kadar büyük (30 yataklı) bir hastanenin gereksizliği ileri
sürülerek eleştirilen Şerif Efendi daha sonra hastanenin hesapları
nedeniyle tenkit edilmesi üzerine şehri terk etmek istemiş ise de
halk tarafından bırakılmamıştır.
Halen Numune hastanesinin Guraba olarak inşa edilen tarihi
binası, "Şerif Efendi Polikliniği" adıyla anılmakta olup, Yenikapı'da
Şair Nefi İlköğretim okulunun bulunduğu caddenin adı da "Şerifbey
Caddesi" adını taşımaktadır.
Birtakım bilgiler zaman içinde unutuluyor. O yıllarda bütün
Türkiye'de şehrin kapıları polis, jandarma ve belediye memurları
tarafından tutulur, şehre giriş çıkışlar kontrollü yapılırdı.
Dışardan satmak amacıyla mal ve eşya getirenler bunların bir nevi
gümrük vergisi diyebileceğimiz "oktorva resmi"ni verirlerdi. Şerif
Efendi de dışardan mal getirenlerden isteyenlerin para vermek yerine
taş taşımalarını kabul etmiş, yani onlara seçme hakkı tanıyarak hem
de binanın bir an önce tamamlanmasını sağlamıştır. (oktorva resmi
için: 5)
FOTO 1-3 : Şerif Efendi, Hastanemizin kurucusu. 1902- 1906 yıllarında
Erzurum'un "yapıcı" belediye başkanı.
FOTO 1-4 : Guraba Hastanesinin Açılış Töreni, 27 kanunisani 1904,
(Konukçu Enver: Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum ss: 354) (3)
FOTO 1-5 : Guraba Hastanesi Giriş Kapısı. Çıkış merdiveni, bu kapı
epeydir kullanılmadığından yok edilmiş.
Kaynaklar:
1- Kurt Ali : Erzurum Sağlık Tarihi. Milletin Sesi Gazetesi 1992
2- Başar Zeki : Erzurum Guraba Hastanesi ve Sonrası. Atatürk
Üniversitesi Tıp Bülteni, cilt 8, sayı 4 ekim 1976 ss: 541- 545 (Aynı
yazı Dirim. Sayı : 1- 2 ocak şubat 1978'de de yayınlanmıştır.)
3- Konukçu Enver: Selçuklulardan Cumhuriyete Erzurum, 1992 Ankara
4- Alyanak Kemal ile özel görüşme. 25 kasım 1997
5- Alyanak Kemal: Belediye Başkanları. Seri Yazı. Milletin Sesi
Gazetesi, 1990
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 -