Suat Işıklı:
TC'nin akort displini ve repertuar zenginliği bakımından en başarılı Halk Müziği topluluğunu, Raci Alkır,Fuat Lehimler, Muammer Özkavcı, Gündüz Gözümoğlu,Osman Mavioğlu, Mükerrem Kemertaş gibi mesai arkadaşlarının destekleriyle 1960lı yıllarda kurdu.
Bu topluluk ülke bütünlüğünün yanısıra,gerek dış gerekse iç tehdit algılamaları(ne demekse?) asçısından mantıklı korunma kalkanlarımızın en önemlilerinden birisiydi. Belki de bu nedenle yaşamasına izin verilmedi.
Klarnet ve mahalli üflemeli sazların ustası olan Suat Işıklı,ana dili Kürtçe olan yurttaşlarımızın folklorik şahaserlerini,en güzel Laz türkülerini, zeybekleri ve efe müziklerini hatta Azeri ve Kerkük Türkmen temelli ezgilerimizi tek potada eritebilen muazzam bir teorik birikime sahip olduğu kadar,TSM tabir edilen beste musikisinde de iyi bir icracıydı. Yedeksubaylığında Zeki Müren'e eşlik etmiştir.

Biyografileri Öneren;Mustafa Erdoğan Sürat'in Biyografisi:
1980 Öncesinde TRT Program Planlama Dairesi Başkanlığınca açılan İngilizce-Türkçe sınavı kazanarak Program Planlama uzmanı oldu. Müzik Dairesinin Çinuçen Tanrıkorur başkanlığında yaptığı ara sınavıyla da TSM ve Modal Tek Sesli Müzikler uzmanlığı hizmetine başladı. İstisna akdiyle Ankara Radyosunda Kanun Sanatçılığı,Erzurum Bölge Radyosunda şef Kıyasettin Temelli yönetimindeki TSM Korosunda Kanun santçısı olarak hizmet verdi.
Onun ana dalı TRT Modal Tek Sesli Müzikler Uzmanlığı dolayısıyla İsrail,Suudi Arabistan Mısır ve Yunanistan Müziklerine kaydırıldı. Bu konuda en büyük desteği TRT Genel Müdürleri İsmail,Nevzat ve Doğan(Kasaroğlu hemşehrimiz)beylerden gördü. Şu anda Türk Musikisi alanında hiçbir çalışma yapmayan Sürat ABD Resmi Müzik Eğitim Formatlarında albümler yayınlamaktadır.(Toplam 4 Uzun Çalar 'Long Play', 50 muhtelif 45 lik,30 CD Albüm ve Kaset)
Bunların resmi yayın hakları Kahire,Riyad,Atina ve Tel-Aviv'dedir.Genel çerçeve adeta müzikte BOP projesine destek gibi
gözükmektedir.

Bir Müzik Eğitimcisi: Kıyasettin Temelli Biyografisi:
En baş özelliği, Şükrü Temel ve İhsan Coşkun'dan Batı Müziği taksimatlarını öğrenmiş Mustafa Erdoğan Sürat yapısındaki icra yeteneği olan aydın gençleri, Türk Müziği Nota sistem ve taksimatlarına adapte etmek olmuştur ve de bu Kıyasettin Temellinin Milli anlamda Türkiyemizin ihtiyaç duyduğu bir görev ifasıdır.
Eğer Türkiye Cumhuriyeti sayın Kıyasettin Temelli'nin ABD_AB ve Arap-İsrail Müziklerinin müşterek Tampere kuru sistemlerinde yetişmiş müzisyen gençleri kendi müzik yapılarımıza çekme vazifesini ifa edebilseydi,hiç kimse Sarı Gelin Ermeni Türküsüdür demeye cesaret edemezdi.
Kıyasettin Temelli üniversitedeki öğretim görevliliği döneminde de Milli Müzik kalıplarımızı sistematize ederek öğretmiş nadir vatansever eğitimcilerimizden birisidir. Niyeti kendi özel eğitim kurumunda bu hizmete devam etmektir;inşallah.

Fuat Lehimler:
Fuat Lehimler,Türkiye'de alıştığımız türde bir Koro Şefi değildi. O henüz genç yaştayken,niçin "di"li geçmiş kipi kullanıyoruz. Çünkü yönettiği,tek milli-evrensel kudretli koro yok artık. Yok edildi! Lehimler Korosu ile birlikte;
Azerbaycan derlemeleri yapan ve Azerbaycan'a ezgi benliğini öğreten Erzurum da yok ve Azerbaycan destabilize edilmeye çok müsait şimdi;
Kerkük Türkmenlerinin icra babası dadaş ruhunun bayrak ekibi desen, yok oğlu YÖK,
Karadenizin muazzam ses medeniyetinde hiç bir zaman Pontus'un bulunmadığını haykıran ilim-sanat kalemiz de düştü!
Lehimler için "alışageldiğimiz sanat yönetmenlerinden değildi" demiş idik. Neden? Zira değerli sanat adamımız,araştırmacı karakteriyle sanatı ilimle hep buluşturan bir şahsiyettir. Gerçek üniversitelerimiz zaten bu tür şahsiyetlerin çevresinden ibaret değil mi? Türkiye bunu göremiyorsa, Irak devlet başkanı sayın Talabani''nin Türkiyedeki İngiliz filolojisi bölüm başkanı Prof. Dr arkadaşlardan daha edebi bir İngilizce ile hitap etmesinin acılı nedenini asla kavranamaz; iş ırka indirgenir,"efendim bu Kürtler var ya, bu Kürtler,Avrupalı Got!larla akrabadırlar,onun için iş böyle oluyor" tesellisine yatılır.
Fuat Lehimler'in gölgesinde saklı ihtişamlı sanat üniversitemizi, muhterem Çetin Baydar'ın yakın çevresinde kurduğu o devasa Sosyal İlimler ve Fen Bilimleri fakültesini farkedemeyen millet dış dünyadan iyice dışlanmaya devam eder mi eder; gider mi,gider. İşin içine Sabetaycı mabetaycı dalga dümenleri girmeden zaten Eurovizyon'da,ilk ellide ancak onüçüncü olabiliyorsun. Dünyanın ilk beşyüz üniversitesi arasında ise, maşallah efendim, yerin yok.
Fuat Lehimler'in ünlü korosunu bir devlet yıktı ama iki millet zarar gördü: Azeri ve Erzurumi dadaşlar birlikte: "Bazardan alma,alaram sataram" coşkusunda kültür sancaklarını yükseltemiyorlar şimdi!.

Şükrü Temel: Erzurum(Anadolu) Lisesi:
Gerek viyolonsel gerekse piyanoda,temel eserlerin icrasını yaparak öğrencilerine Batı Müziği taksimatlarını öğreten Şüktü Temel,hem Osmanlı Klasik Musikisini hem de Klasik Batı Müziğini algılayıp,yorumlayabilen güçlü kulaklar eğitti.
Bu İnsanların bir kısmı belki sadece Seviyeli Müzik Dinleyicileri oldular. Fakat bir kısmı da, ilmi-sanatsal amaçlarla Avrupaya gittiklerinde, oradaki kültürel hayatla kolayca,kaynaşabilmişlerdir.
Mesela Gökçen Sürat(Özen) hanımefendi, Atatürk Üniversitesini parlak bir dereceyle bitirdikten sonra,Toprak Kimyası alanında Post Graduate bir çalışma için bulunduğu Bari'de(İtalya) Korolar Dünyası Eski Kıtanın kıdemli bir eleştirmen-izleyicisi olup,bu yönüyle çevresinde temayüz etti. Güney Amerika'nın ünlü darbeci Generallerinden birisinin oğluyla,Walter S.'ile nişanlanmasında bu faktör önemli rol oynamıştır.(Daha sonra bir Karadeniz kökenli hemşehrimizle evlendi. Çocukları onun geleneğinde,ABD va Almanya'nın ünlü Üniversitelerinde öğretim üyesi oldular)
Şükrü Temel'in eseri olan Erzurumlu genç yetenekler arasında hiç şüphesiz aşağıdaki ünlüler de sayılabilir:
Mehmet Çamel: Mizah yazarı- baterist-bürokrat
Bener Cordan: (Rahmetli) Bürokrat, Güzel Sanat Liseleri fikir mimarlarından
Ayşen...: Plak sanatçısı,fantazi müzik öncülerinden.

Mükerrem Kemertaş:
Diyarbakırlı Celal Güzelses'ten sonra artık hiç kimse,"Silmedin Gözyaşımı" girişli muazzam uzun havayı okuyamaz şeklinde matem tutan Halk Musikisi aşıkları bir de ne görsünler,ya da doğru deyimiyle bir de ne duysunlar:
Erzurum'un gencecik bir yeteneği,Cumhuriyetin ilk kırk yılına damgasını vurmuş o folklorik şaheseri, müzik tarihimize geçecek çapta okumuyor mu? Peşinden de,İbrahimi makamının ikinci dokunulmaz zirvesini,"Odasına Vardım"ı ekleyerek tabii.
Mükerrem Kemertaş, Nida Tüfekçi misali,tüm musiki aletlerinden yararlanmaya karşı çıkarak,Kemertaş'ın ve benzerlerinin, parsayı piyasadaki trilyoner İş-adamı malum türkücüye kaptırmasına neden olmuş yöneticilerine hep bağlı ve saygılı kaldı..
Önce Ankara Radyosu'unda ün yapan ve daha sonra bendenizin yönetiminde Zekai Tunca'ya ilk albümünde eşlik ederek listelerde bir numara olan Uyum 77 müzik topluluğu adına konuyu Mükerrem Kemertaş'a götürmek istediğimde denildi ki, o kişi kargadan başka kuş,bağlamadan gayrı orkestra tanımayan tam bir sadık Erzurum hemşehrisidir,renkli teklifleri kabul etmez.

İhsan Coşkun Atılcan:
Bir ressam,derlemeci,tüm yönleriyle bir Erzurum Folklörü araştırmacısı ve alanında saygın biryazar olmasının yanısıra, İhsan Coşkun,Türkiyede orta öğretim(Erzurum Lisesi) düzeyinin
en başarılı müzik öğretmenlerinden birisidir.
Onun özellik ve öncelikle Blok Flüt(Kaval) eğitiminden geçen ünlü öğrencilerinden,Askeri Hizmet ve Matematiksel İlimler alanı Fransızca Mütercimlerinden,Şerafettin Öğ, kendisini şeyhim dediği Alvarlı Muhammed Lütfi'ye adamış,adeta bu yolda meczuplaşarak bir nota derleyicisi niteliği ile Efe Hazretleri' inden çok sayıda ritimli ilahi derlemiştir.
Yukarıda ismi zikredilen ğrencilerine benzer büyük kabiliyetlere sadece nota öğretmekle kalmayan İhsan Coşkun Atılcan, aynı zamanda hem Alafranga hem de Alaturka taksimatları bir arada kavratarak,alana hizmeti geçeceke olan bizlerin, çok yönlü müzik adamları olmamızın yolunu açtı.
Öğrencilerine kazandırdığı bir başka önemli müzik yeteneği de notaya alabilme vasfını kazandırmış olmasıdır. Hatta kimi süper yetenekli talebelerinden, parçaları bir-iki dinleyişten sonra zihnine nakşeden örnekler de çıkmıştır. Türk Hafif Müziğinin ünlü sesi rahmetli Yurdaer Doğulu ağabeyimiz bunlardan birisiydi. İhsan Coşkun Atılcan'ın öğrencileri,Müzik Derneğinde Erol Sayan'ın en yakın icra yardımcılıklarını da yapmışlardır.