Öldürülen Hablemitoğlu'nun yapıtında da anlatıldığı üzere,Nurcu akımların ilk kalesi Kırım olmuştu. Yazar bu işten çok mutsuzluk duymakla birlikte, yalın gerçeği anlatmaktadır.
Nur Hareketi Birinci Dünya Savaşı'ndan önce ışığını yaymaya başlamış ve o günlerde aşırı dindar bir hayat yaşayan Rus Devlet adamlarının ilgisini ve desteğini kazanmış gözüküyor.
Daha sonra Demokrat Parti hareketi, öze dönüşü hızlandırıyor ve Erzurum bu akımın ikinci kalesi haline geliyor.
Bu vesileyle, Ahmet Polat amcayı rahmetle anmak ve Hürsöz Gazetesi'ni hatırlatmak bir vefa borcu olmalı değil mi?
Gerçi Ankara Keçiören'deki Özbek Çadırı'nın içinde yer alan Arap harfleriyle sunulmuş özdeyiş birazcık vefa ümitlerimizi kırmada:
Hayasızda vefa olmaz,vefasızda haya!.