|
1HANLARIMIZ
Kıymetli okuyucular, bu hafta sizlere Erzurum hanları üzerine
yaptığımız derlemeden kısa pasajlar sunuyoruz. Amacımız konuyla ilgili
bilgi ve belgeleri temin ederek daha sağlam bir yazı hazırlamaktır.
Arzu edenler internet adresimize yazabilirler.
Transit ticaret yolu üzerinde bulunduğu için 1820'lerden itibaren önemi
artan Trabzon ve Erzurum zaman içinde eski ticari önemini kaybetmişti. Asya
içlerinden Karadeniz kıyılarına kadar uzanan ve Trabzon - Erzurum - Tebriz -
Tahran güzergahını takip eden bu yol 1869'da Süveyş Kanalının açılması, Iran
ve Asya’ya giden yeni yolların kullanıma girmesi nedeniyle eski fonksiyonunu
büyük ölçüde yitirmişti. Rusya’nın İran ticaretini denetlemek amacıyla Batum
- Tiflis - Culfa - Tebriz - Bakü Demiryolunu açması da Trabzon ve Erzurum’un
ekonomik gelişmesini, ticari hayatını olumsuz yönde etkiledi. Kervanlarla
aylarca süren nakliyatın yerini demiryolu ve motorlu vasıtalara devretmesi
de bu sebepler arasında sayılabilir.
Bu olumsuzluklara rağmen, Iran transit ticaret yolunun tamamen terk
edilmediği ve özellikle İran'la olan ticari ilişkiler ve transit nakliyatın
azalarak da olsa devam ettiği bilinmektedir. 1926'da Iran'ın Trabzon
konsolosuna ait bir belgede, bu yol üzerinde kervan taşımacılığının devam
ettiği, "Kızıldize civarında Diyadin karyesinde eşkiya tarafından on deve
Iran transit eşyasının gasp edilmiş olduğundan" bahsedilmektedir. Bu şehrin
yaşlıları deve kervanlarını henüz unutmadılar. (...)
Bu yazıda ticari hanlar üzerinde durulmakta, aşağıdaki gibi, hayvan
barınağı olarak kullanılan hanlar kapsam dışında tutulmaktadır.
’Hayvancılıkla birlikte hanlar da mazi oluyor. Hayvancılığın yok olmaya
yüz tuttuğu Doğu Anadolu Bölgesi'nde bir zamanlar sayısı binlerle ifade
edilen hanlar da yavaş yavaş tarihe karıyor. Erzurum Canlı Hayvan Pazarı'nda
büyükbaş hayvanların barınması için han yapan Ali Yaşar Turgut, çevre il,
ilçe ve köylerden satılmak üzere getirilen hayvanların 1 milyon 300 bin
liraya günlük bakım, barınma ve yem ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi.’
70 büyükbaş hayvan kapasiteli Han'a en çok sonbahar ve ilkbahar mevsiminde
hayvan getirildiğine işaret eden Turgut, ’Eskiden yüzlerce han vardı.
Hayvancılık sektörünün yok olmaya yüz tutmasıyla birlikte hanların sayısında
da azalma görünmeye başlandı. Hayvanını satmak için Erzurum'a getiren
vatandaş, hayvanını belli bir ücret karşılığında bize teslim ediyor, biz de
hayvanların yemlerini, sularını vererek, barınmalarını sağlıyoruz’ diye
konuştu. Zaman Gazetesinde Orhan Yıldırım tarafında yapılan bu haberdeki
hanlar değil konumuz. Burada han denildiğinde ticaret ya da seyahat amacıyla
şehre gelip giden tüccarların konakladığı yerleri anlıyoruz. Yani yüz yıl
önceleri, şimdiki otellerin yerini tutan kurumlar. Dolayısıyla şehre
dışardan gelen öğrenciler ya da çalışanların kaldıkları barındıkları
’odalar’ da konumuzun dışında kalıyor. Bu arada ayırım yapamadığımızdan
şehre yönelik alış veriş yapılan hanları da göreceksiniz.
Erzurum’da ticaret hanları (45 adet):
1- Abdurrahmanağa Hanı (2): Gölbaşı semtinde Kadıoğlu hanının bulunduğu
caddededir. Kadıoğlu hanı ile Malyemezlere ait evin arasında mekkare hanı
imiş. (2) Abdurrahmanağa şehir merkezinde bir mahalle.
2- Açık Han (Payton Hanı ) (2): Şimdiki Kongre Caddesinde bulunmakta
idi. Cephesi gayet muntazam kesme
taşlarla yapılmış, oymalarla süslenmişti. Büyük giriş kapısının kemer
süsleri yakın tarihe kadar duruyordu. 1958 yılına kadar ayakta idi. Parantez
içindeki adını paytoncuların park yeri olarak kullanmalarından almıştır.
Ayşe Hanım vakfı olup yerine Mustafa Keskiner Un Fabrikası kurulmuştur.
3- Aras Hanı (2): Eski özel idare mağazaları arasına düşmekte idi.
Şimdiki Batpazarına bakan tarafında
sandıkçılar iş ve satış yerleri vardır. Ticaret hanı idi. (2)
4- Aziziye Hanı (2) Erzurum belediye meclisi 1936 yılı mesai raporunda,
... Batpazarının Aziziye hanına nakledileceği,
5- Bekirağa Hanı (2): Gümrük Caddesi’nde Gazi okuluna girişte sağ
tarafta bulunduğu ve mekkare hanı olduğu öğrenilmiştir (2)
6- Cebbarlar Hanı (2) , Cebbarların Hanı (3)
7- Cennetzade Hanı (1,2,6,7): Köseömerağa mahallesinde İzmir Caddesi
üstündedir. Girişinin üzeri massif
tonoz örtülüdür. Dış kapısı kubbe biçiminde yontma taşlı ve işlemelidir.
Cephesi 3.5 m genişliktedir. Kapı üstünde tek bir oda, bitişiğinde otel
bölümü vardır. İki tarafta kapıları büyük avluya açılan sekizerden onaltı
oda mevcuttur. İç avluya girişin tam karşısında ikisi ahır, biri ambar
olarak kullanılan üç göz vardır. Gözlerin büyük bölümünün üzeri ağaç
örtülüdür. Büyük avlulu kırlangıç stilinde ağaç örtülü olan kısmı
yıkılmıştır. Sal taşlarla döşeli olduğu öğrenilen taban kısmı toprak kaplı
idi. (2) 18.yy (4) Halk arasında ’Koço’nun Hanı’ olarak da bilinmektedir.
(8) Cennetzade Hanı da 18. yüzyıl eseridir. Geçirdiği önemli bir yangınla
orijinalitesini kaybetmiştir. (9) Burada deri depolandığını gördük. Semt
esnafı da ’"Dericilik sektörü 1980'li yıllarla birlikte Erzurum'da
gerilemeye başlamış ve öncülüğü İstanbul gibi büyük illere kaptırmıştır. Şu
anda bizim üstlendiğimiz yalnızca nakliyeciliğidir. Çünkü şehirde ciddi
manada deri işleme tesisi bulunmuyor." demekte (8) 1940 yıllarında arkasında
şehirdeki askeri birliklere ait çok sayıda hayvanın dışkılarının toplandığı
bir saha bulunmaktaymış. Burası sonradan belediye tarafından temizlenmiştir.
(Erzurum Belediyesi ve Beldesi Tarihi’nden)
.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 -
|