1 KALE MESCİDİ: İç Kale içerisinde kalenin güney sur duvarlarına bitişik yerdedir. Dikdörtgen planlı mescidin iç düzenlemesi mihraba paralel iki şahındır. Girişte çapraz tonaz, mihrap önünde ise mukarnaslı kasnaklara oturan kubbe ile örtülüdür. Her iki örtünün doğu ve batısı beşik tonozlarla genişletilmiştir. Mihrabı, yarı dairesel planlı burcun içerisine yerleştirilmiş, yalın bir bezemeye sahiptir. Düzgün kesme taşla inşa edilen mescidin kubbeli bölümü dıştan yüksek kasnaklı ve külahlı bir örtüyle kapatılmıştır.12 yüzyılın ilk yarısında Saltuklular tarafından yaptırılmıştır. ================================ CAMİLER ABDURRAHMAN GAZİ CAMİ: Zamanın Valisi Yusuf Ziya Paşa tarafından yaptırılmıştır. ULU (ATABEY) CAMİ: Cumhuriyet Caddesi'nin Tebrizkapı istikametinde Çifte Minareli Medrese'nin batısında bulunmaktadır. Erzurum'un en eski camilerindendir. Saltuklu Emirlerinden Masuriddin Muhammed tarafından 1179 yılında yaptırılmıştır. Büyük bir cami olması nedeniyle Ulu Cami, Saltuklulara Atabek denilmesi sebebi ile de Atabey Camii denilmektedir. Ulu Camii dıştan dışa 54 x 41 m, boyutlarında olup, mihraba dik yedi sahından oluşmaktadır. Orta bölüm daha geniş ve farklı ölçülere sahiptir. Mihrap önü bölümü kırlangıç kubbe ile örtülüdür. Diğer sahınlar ise tonazla kapatılmıştır. Caminin mihrabında yalın geometrik süslemeler yer almaktadır. Camiye üçü kuzeyden, ikisi doğudan beş kapı ile girilmektedir. Düzgün kesme taş ile inşa edilen cami minaresi, kuzey-batı köşededir. ================================ LALA MUSTAFA PAŞA CAMİİ: Cumhuriyet Caddesi Üzerinde Yakutiye Medresesi'nin doğusunda bulunmaktadır. Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa tarafından 1562 yılında yaptırılmıştır. Mimar Sinan'ın eserlerinin listesini veren tezkirelerde cami, Sinan'ın adına kayıtlı olmasına rağmen, yapıda iklime bağlı bölgesel mimari etkilerin ağır basması, bu caminin bizzat Sinan tarafından değil de, ancak onun kalfalarından birine veya yöre mimarlarına ısmarlanarak yaptırılmış olabileceği tahmin edilmektedir. Mimar Sinan'ın kalfalık çağında yaptığı, İstanbul Şehzade Camii'nin oldukça sade bir biçimde tekrarlayan ve merkezi plan tipinde inşa edilmiş olan Lala Paşa Camii, ortada dört payeye oturan merkezi kubbesi, kubbeyi dört yandan destekleyen yarım tonazları ve köşelerdeki küçük kubbeleri ile derli toplu bir bütünlük gösterir. Düzgün kesme taşla inşa edilen caminin önünde, mukarnas başlıklı altı sütunun taşıdığı sivri kemerlere oturan beş kubbeli son cemaat yeri bulunmaktadır. Kuzeybatı köşede, zemine kadar inen bir gövdeye sahip minare kısa silindirik gövdesi ve iki renkli taş işçiliği ile dikkat çeker.Pencere alınlıklarında sıraltı çini panolar ve cami içinde kalem işi süslemeler bulunmaktadır. KURŞUNLU (FEYZİYE-ŞEYHÜLİSLAM) CAMİİ: Mirza Mehmet Mahallesi'nde bulunan Kurşunlu Medresesi ile birlikte Şeyhülislam Erzurumlu Feyzullah Efendi tarafından 1700 yılında yaptırılmıştır. Düzgün kesme taştan yapılmış olan caminin son cemaat yeri dört taş sütun üzerine üç kubbe ile örtülüdür. PERVİZOĞLU CAMİİ: Ayazpaşa Mahallesi'ndedir. Bitişiğinde bulunan medrese ile birlikte Pervizoğlu Hacı Mehmet tarafından 1716 yılında yaptırılmıştır. Oldukça küçük ölçülerde, son derece uyumlu nisbetlere sahip bir camidir. Önündeki üç kubbeli son cemaat yeri ve iç mekanı örten tek kubbesi ile Erzurum camiilerinin minyatür bir örneğidir. MURAT PAŞA CAMİİ: Murat Paşa Mahallesi'nde bulunmaktadır. Kuyucu Murat Paşa tarafından 1572 yılında yaptırılmıştır. Tek kubbeli planı ile örnek bir camidir. Son cemaat yeri altı sütun üzerine beş kubbeyle örtülü olup, ahşap kapılarında devrinin güzel süslemeleri bulunmaktadır. DERVİŞ AĞA CAMİİ: Derviş Ağa Mahallesi'nde bulunmaktadır. 1718 yılında Hacı Derviş Ağa tarafından yaptırılmıştır. Mimari bakımından, Bakırcı ve İbrahim Paşa Camii'leri ile benzerlik gösteren tek kubbeli Derviş Ağa Camii'nin önünde dört sütuna oturan üç kubbeli son cemaat yeri bulunmaktadır. NARMANLI CAMİİ: Narmanlı Mahallesi'nde bulunmaktadır. 1738 yılında Narmanlı Hacı Yusuf tarafından yaptırılmıştır. Son cemaat yeri ortadaki büyük olmak üzere yanlardaki küçük beş kubbe ile örtülüdür. Caminin iç mekanını Örten kubbesinin biraz daha büyük olması bakımından Erzurum'daki tek kubbeli camiler içerisinde farklı bir konuma sahiptir. İBRAHİM PAŞA CAMİİ: İbrahim Paşa Mahallesi'nde bulunan cami, Erzurum Valisi İbrahim Ethem Paşa tarafından 1745 yılında yaptırılmıştır. İbrahim Paşa Camii önünde Üç kubbeli son cemaat yeri arkada troplar Üzerinde oturan tek kubbesi ile Erzurum'daki diğer tek kubbeli camilerin bir benzeridir. CAFERİYE CAMİİ: Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunmaktadır. 1645 yılında Ebubekir Oğlu Hacı Cafer tarafından yaptırılmıştır. Son cemaat yeri dört taş sütun üzerine kubbe ile örtülüdür. ESAT PAŞA CAMİİ: Erzurum Kalesi'nin güneybatısında şehre hakim bir tepe ye kurulmuş olan Esat Paşa Camii'nin Erzurum'da yedi yıl valilik yapmış olan Esat Muhlis Paşa 1853 yılında yaptırmıştır. Esat Paşa Camii, Osmanlı mimarisini 200 yıl kadar etkisi altında bulunduran batılı üslupta yaptırılmıştır. Bu üslübun son safhalarından olan ampir tarzın, caminin cephesinde, iç mimari ve minaresinde etkili olduğu dikkat çekmektedir... Erzurum'daki diğer tarihi camiiler şöyle sıralanabilir: Gürcükapı Camii 1608 yılında yaptırılmıştır. Boyahane Camii 1621 yılında İlyas Ağa tarafından boyahane hamamının bir bölümünün camiye çevrilmesiyle ortaya çıkmıştır. Kurşunoğlu Camii 1700 yılında Erzurumlu ünlü Şeyhülislam Feyzullah Efendi Tarafından yaptırıldı. Gümrük Camii 1718 yılında Hacı Bektaşoğlu Derviş Hacı İbrahim tarafından yaptırılmıştır. Bakırcı Camii 1720 yılında Hacı Mustafa tarafından yaptırılmıştır. Şeyhler Camii 1771 yılında Fehim adlı bir usta tarafından yapılmıştır. Cennetzade Cami 1785 yılında İsmail Efendi tarafından yapılmıştır. İL MERKEZİNDE BULUNAN CAMİLER 110 Sakıpefendi Camii MEDRESELER ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE: Erzurum'un sembolü haline gelen Çifte Minareli Medrese'nin kitâbesi olmadığından, yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile adına Hatuniye Medresesi de denilmektedir. Genellikle 13. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı kabul edilmektedir. Osmanlı Padişahlarından 4.Murat'ın emri ile bir süre “Tophane” olarak, daha sonra da “Kışla” olarak kullanılmıştır. 1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi olarak kullanılan medrese, günümüzde çay bahçesi ve resim sergi salonu olarak kullanılmaktadır. Medrese yaklaşık 35x46 m. boyutlarındadır. İki katlı, dört eyvanlı ve açık avlulu medreseler grubundandır. Zemin katta ondokuz, birinci katta ise onsekiz oda bulunmaktadır. Avlu 26x10 m. ölçülerinde dört yönden revaklarla çevrili olup, girişin batısındaki kare mekânın vaktiyle mescid olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Zemin katın revakları kalın sütunlar üzerine oturmaktadır. Sütunların çoğu silindirik, dördü sekizgen gövdeye sahiptir. Odalar beşik tonozla örtülüdür. Medrese'nin bezemesinde kullanılan geometrik motifler, Selçuklu taş süslemesindeki örneklerdir. Bezemenin ağırlık unsuru bitkisel öğelerdir. Palmet ve rumi motiflerin en çok kullanılanıdır ve her ikisi de birbiri ile uyum içindedir. Çifte Minareli Medrese'nin en önemli yanlarından biri hiç şüphesiz figürlü süslemesidir. Taç kapı taşıntısının her yüzünde süslemelerle kuşatılmış, dört adet pano bulunmaktadır. Panoda palmiye (hayat ağacı), iki başlı kartal ve altta iki ejder figürü yer alır. Güney eyvanın dış duvarlarına bitişik inşâ edilen iki katlı kümbetin gövdesi oniki köşelidir. Kümbetin üstü dıştan külah, içten kubbe ile örtülüdür. Saçağı, süsleme şeritler ve silmelerle bezenmiştir. Dört kollu bir düzenlemeye sahip, cenâzelik kısmı çapraz tonozla örtülüdür. Kümbetin iç malzemesi mermerdir. Süslemeleri Medrese'nin aksine oymadır ve bitkisel öğelerden oluşmaktadır. YAKUTİYE MEDRESESİ: Cumhuriyet Caddesi üzerinde Lala Mustafa Paşa Câmii'nin batısında bulunmaktadır. İlhanlı hükümdarı Sultan Olcaytu zamanında Gazan Han ve Bolugan Hatun adına, Cemaleddin Hoca Yakut Gazani tarafından 1310 yılında yaptırılmıştır. Anadolu'daki kapalı avlulu medreselerin son örneklerinden biri olan yapı, cepheden dışa taşan taç kapısı ile Çifte Minareli olarak planlanmıştır. Ancak, minareler Çifte Minareli Medrese'de olduğu gibi taç kapı üzerinde değil köşelere yerleştirilmiştir. Ön yüzde geniş kuşaklar halinde mukarnas bitki ve geometrik motifler yer almaktadır. Taç kapının yan yüzlerindeki silme kemerle çevrili nişler içinde sembolik Pars ve Kartal motifleri bulunmaktadır. Ajurlu bir küreden çıkan hurma yaprakları şeklindeki hayat ağacının altında iki pars üzerindeki kartal figürlerinin Orta Asya Türk inancıyla ilgili ifadeleri yansıttıkları görülür. Köşelerde yer alan kalın gövdeli minarelerden biri çok önceden yıkılmış veya hiç yapılmamış, kaidesinin üzeri konik bir külahla kapatılmıştır. Diğerinin ise üst bölümü mevcut değildir. Dört eyvanlı iç mekânda bulunan dikdörtgen avlunun orta bölümü mukarnaslı bir kubbe ile, diğer kısımlar ise sivri kemerli beşik tonozlarla örtülüdür. Anadolu'daki kapalı avlulu medreselerin en büyüğü olan Yakutiye Medresesi plan düzeni, dengeli mimarisi ve iri motifli süslemeleri ile Erzurum'un en gösterişli yapılarından biridir. Günümüzde Türk-İslâm Eserleri ve Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılmaktadır. AHMEDİYE MEDRESESİ: Murat Paşa Mahallesinde, Murat Paşa Câmii;nin doğusunda bulunmaktadır. Günümüzde câmi olarak kullanılan medrese 1314 yılında Ali oğlu Ahmet tarafından Darül Hadis (Hadis Okulu) olarak yaptırılmıştır. Kapalı avlulu medreseler grubuna giren yapı küçük ölçüde planlanmıştır. Dikdörtgen şekilli avlunun üzeri tonozla örtülüdür. Süsleme açısından sade olan medrese Selçuklu Medreseleri tarzında inşâ edilmiştir. KURŞUNLU (FEVZİYE) MEDRESESİ: Mirza Mehmet Mahallesi'nde aynı adla anılan Kurşunlu Câmii'nin bitişiğinde bulunan medrese Erzurumlu Şeyhülislâm Feyzullah Efendi tarafından 1700 yılında câmi ile birlikte yaptırılmıştır. Medresenin onüç öğrenci odası bulunmakta olup, odaların üzeri beşik tonozlarla örtülüdür. ŞEYHLER MEDRESESİ: Şeyhler Mahallesi'nde aynı adla anılan Şeyhler Câmii'nin batısında bulunan medrese Müftü Mustafa Efendi tarafından 1760 yılında yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı bir avlu etrafında onbir öğrenci odası bulunmakta olup, odaların üzeri beşik tonozlarla örtülüdür. KÜMBETLER VE TÜRBELER ÜÇ KÜMBETLER: Anadolu Selçuklu Mezar yapılarının temsilcilerinden üç tanesi bir arada Erzurum'da bulunmaktadır. Kümbetler iki kısımdan oluşmakta olup, alt kısım cenazelik dediğimiz mezar odası, gövde hacminin oluşturduğu üst kısım ise mescid olarak kullanılmaktadır. A.Emir Saltuk Kümbeti: Üç Kümbetlerin en büyüğüdür. Kesin tarihi bilinmeyen kümbetin 12. yüzyılda Saltuklu Hükümdarı İzzeddin Saltuk adına yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Sekizgen planlı olup, üçgen alınlıklarla biten gövdenin devamı şeklindeki silindirik kasnağı ve kubbemsi külahı ile kendine has bir mimari yapıya sahiptir. Kasnak kısmındaki nişlerin tepeliklerinde çeşitli figürlü bezemeler vardır. Sağlam ve kaliteli taş işçiliği, farklı mimari elemanları ve süslemeleri ile Anadolu'nun en eski anıtsal mezar yapılarından biridir. B-2. Kümbet: Emir Saltuk Kümbeti'nin güneydoğusunda bulunan silindirik gövdeli kümbet 14.yüzyıla tarihlenmektedir. İçten kubbe dıştan konik külahla örtülü kümbet basit süs unsurları ile bezenmiştir. C-3. Kümbet: Köşeleri pahlı, yüksek bir kare kaideye oturan kümbet içten kubbe dıştan konik külah ile örtülü olup, oniki köşeli bir gövdeye sahiptir. Cenazelik kısmı olan kümbet 14.yüzyıla tarihlenmektedir. Üç kümbetlerin yanında bir de kare planlı iki katlı bir kümbet bulunmaktadır. Gösterdiği mimari özelliklerinden dolayı 14.yüzyılda yaptırıldığı tahmin edilmektedir. GÜMÜŞLÜ KÜMBET: Kars Kapı semtindedir. Kitâbesi bulunmayan kümbetin 14. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Kare şeklinde mumyalık, onikigen gövde ve konik külahlı kümbet sade bir görünüme sahiptir. KARANLIK KÜMBET: Derviş Ağa Câmii'nin karşısında bulunan kümbet 1309 yılında Sadrettin Türk Beğ tarafından yaptırılmıştır. Pencere ve mihrap nişleri mukarnaslıdır. Kümbet içten kubbe, dıştan konik külah ile örtülüdür. CİMCİME SULTAN KÜMBETİ: Cumhuriyet Caddesi üzerindedir. Bu kümbet de silindirik gövdeli ve konik külahlıdır. Muhtelemen 14.yüzyılın başlarında yapılmıştır. RABİA HATUN KÜMBETİ: Hasani Basri Mahallesi'nde bulunmaktadır. Mimari özelliklerine göre 14.yüzyılın başlarında yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Dıştan onikigen, içten silindirik planlı yapı kadın erenlerden Rabia Hatun'a atfedilmektedir. HABİB BABA TÜRBESİ: Ali Paşa Mahallesi'ndedir. Diğer bir adı da Timurtaş Baba olan Habib Baba Türbesini Erzurum'daki askeri komutanlardan Müşir Kemal Paşa 1844 yılında yaptırmıştır. Timurtaş Baba için yaptırılan türbeye dört yıl sonra vefat eden Habib Baba defnedilmiştir. Türbe, mescid ve mezarların yer aldığı iki bölümden oluşmaktadır. Erzurum İli Erzurum Hamamları* Lala Paşa Hamamı (Merkez) Erzurum Tebriz Kapısı mevkiinde bulunan Lala Paşa Hamamının Lala Mustafa Paşa tarafından cami ile birlikte 1562 yılında yaptırıldığı sanılmaktadır. Lala Paşa Camisinin mimarı Mimar Sinan olduğuna göre bu hamamın da onun tarafından yaptırılmış olmalıdır. Hamam yapı üslubu yönünden de Klasik Osmanlı Dönemi hamamlarının plan düzenindedir. Bununla beraber haç planlı hamam planı burada uygulanmıştır. Halk arasında anlaşılamayan bir nedenle Çöplük Hamamı olarak da isimlendirilen bu hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden meydana gelmiştir. Soyunmalık kısmı trompların taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür. Dikdörtgen olan ılıklık bir kubbe ile örtülmüş, yanlarındaki iki mekan da tonozludur. Sıcaklık merkezi bir kubbe ile örtülü olup yanlarında tonozlu üç eyvan bulunmaktadır. Güneydoğu ve güneybatı köşelerinde kubbeli birer halvet hücresi yerleştirilmiştir. Kesme taş ve tuğladan meydana gelen hamamın her bölümü kubbelerle örtülüdür. Bu kubbeleri köşe trompları ile duvarlar üzerine oturmuştur. Ayrıca halvet bölümünün arksında külhan ve su depoları bulunmaktadır. Kırk Çeşme Hamamı (Merkez) Erzurum, Kırk Çeşme Hamamının kitabesi bulunmamakla beraber yapı üslubundan ve plan düzeninden XVI yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Değişik zamanlarda yapılan onarımlarla hamam büyük değişikliğe uğramıştır.Yalnızca sıcaklık orijinal konumunu korumuştur. Hamam tarih boyunca bir kaç kez onarılmasından ötürü orijinalliğinden büyük ölçüde uzaklaşmıştır. Kesme taş ve moloz taştan yapılan hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet kısımlarından meydana gelmiştir. Bunlardan yalnızca sıcaklık bölümü ortada kubbeli merkezi bir mekanla haçvari dört eyvandan meydana gelmiştir. Köşelerinde de üzerleri kubbeli birer halvet hücresi vardır. Haç plan düzeninde yapılan Hamamın ana mekanının ortası pandantifli bir kubbe ile örülmüştür. Hamamın bölümleri arasındaki yuvarlak kemerli kapıları ve duvarları kaplayan mermerlerin bazıları orijinalliğini koruyabilmiştir. Murad Paşa Hamamı (Merkez) Erzurum, Murad Paşa Mahallesi'nde bulunan bu hamamı Sultan II.Selim döneminde Erzurum Beylerbeyi Kuyucu Murad Paşa l573-1574 yıllarında Murad Paşa Camisi ile birlikte yapılmıştır. Saray Hamam (Merkez) Erzurum Emir Şeyh Mahallesi'nde bulunan Saray Hamamının kitabesinden Derviş Ağa tarafından l707-l708 yıllarında yaptırıldığı öğrenilmiştir. Hamam birkaç onarım görmüş, bu nedenle de orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır. Moloz ve yer yer de tuğlanın kullanıldığı hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden oluşmuştur. Hamamın içerisine sonradan yapılmış bir dehlizden girilmektedir. Soyunmalık kısmı trompların taşıdığı bir kubbe ile örtülüdür. Buradan da iki küçük kubbeli mekana geçilmektedir. Oradan da ilk yapılışında üç kubbeli olan ılıklığa girilmektedir. Ilıklığın sağdaki kubbesi diğerlerinden bir duvarla ayrılmış, böylece elde edilen mekan sıcaklığa eklenmiştir. Sıcaklık tek kubbeli bir mekan ile iki küçük halvet hücresinden meydana gelmiştir. Gümrük Hamamı (Merkez) Erzurum Kongre Meydanı'nda, Mahalle Başına giden yol üzerinde bulunan Hacı Bektaş oğlu Derviş Hacı İbrahim'in l717'de yaptırdığı Gümrük Camisi'nin vakfı olan Gümrük Hamamı moloz taş ve yer de tuğladan yapılmıştır. Klasik Osmanlı hamam planları düzeninde olup, haçvari plandadır. Erzurum hamamları arasında değişik bir plan türünü yansıtmaktadır. Moloz taş ve yer yer de tuğla hatılların kullanıldığı hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden meydana gelmiştir. Hamamın bugünkü girişi ana eksen yerine yandan sonradan açılmıştır. Soyunmalık trompların taşıdığı bir kubbe ile örtülmüştür. İlk yapılışında üç kubbeli olan ılıklığın kenarlarındaki kubbelerin altında kalan kısımlar sonradan birer kapı ile sıcaklığa eklenmiştir. Bu arada sağdaki kubbe de yeniden yapılmıştır. Sıcaklık Osmanlı hamamlarındaki haçvari plan düzeninin değişik bir uygulaması olarak burada karşımıza çıkmaktadır. Giriş eyvanı ile iki yanındaki kubbeli halvet hücreleri kaldırılmış ve böylece üç eyvanlı bir plan ortaya çıkarılmıştır. Köşelerdeki halvet hücreleri de en dipte olan eyvana açılmıştır. Soğukluk ve sıcaklık bölümleri yakın tarihlerde onarılmış olmasına rağmen orijinalliğini yitirmemiştir. Çifte Göbek Hamamı (Merkez) Erzurum Yeğenağa Mahallesi'nde bulunan Çifte Göbek Hamamı XVIII.yüzyılda yapılmıştır Kitabesi bulunmamaktadır. Bakırcı Camisi'nin vakıfları arasındadır. Değişik dönemlerde yapılan onarım ve değişikliklere rağmen yine de Erzurum'un en ilginç hamamları arasındadır. Osmanlı Hamam mimarisinin ilginç örnekleri arasında olup soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden meydana gelmiştir. Moloz taş ve yer yer blok taş kullanılmıştır. Hamamın kapı ve pencere sövelerinde tuğlalar, duvar aralarında da tuğla hatıllar kullanılmıştır. Hamamın doğu duvarına sonraki yıllarda açılmış bir kapıdan soyunmalığa girilmektedir. Soyunmalık tromplu bir kubbe ile örtülmüş batı yönünde iki sütuna oturan üç kemerle biraz daha genişletilmiştir. Buradaki iki sütun arasında kalan bölümün bir kısmı kubbe, diğeri de sivri kemerli bir tonoz ile örtülüdür. Büyük olasılıkla ılıklık ilk yapılışında beş kubbe ile örtülü bulunuyordu. Bugün bunlardan yalnızca ikisi görülebilmektedir. Sıcaklık kare şeklinde iki sütun ile birbirinden ayrılmış tromplu kubbe ile örtülüdür. Hamam günümüze iyi bir durumda gelmiştir. Şeyhler Hamamı (Merkez) Erzurum Şeyhler Mahallesi'nde, Şeyhler Medresesi'nin yanında, Şeyhler Camisi'nin de karşısındadır. XVIII.yüzyılda, Habib Efendi tarafından Şeyhler Camisi'ne vakıf olarak yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı hamam planı düzenindeki hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden meydana gelmiştir. Moloz ve kesme taşın kullanıldığı hamam duvarlarında yer yer tuğla hatıllara yer verilmiştir. Hamamın soyunmalık kısmı tromplu büyük bir kubbe ile örtülüdür. Buradan doğu duvarına açılmış bir kapıyla ılıklığa geçilmektedir. Ilıklık yan yana üç küçük kubbeli ve kenarlarda da tonoz örtülü bölümlerden meydana gelmiştir. Sıcaklık kubbeli bir orta mekan ve yanlarda haçvari düzende dört eyvandan meydana gelmiştir. Bunun köşelerinde de sekizgen planlı kubbeli halvet hücreleri bulunmaktadır. Hamamı oluşturan bölümlerin hepsi içten Türk üçgenli ve tromplu, dıştan da kasnak üzerine oturan kubbelerle örtülmüştür. Şeyhler Hamamı günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir. Tahta Hamamı (Merkez) Erzurum Kadana Mahallesi'nde bulunan Tahta Hamamı XVIII.yüzyılda İbrahim Paşa Klasik Osmanlı hamam plan düzeninden ayrı bir şekilde yapılan bu hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden meydana gelmiştir. İç plan düzeninde belirli bir düzenin olmayışı araziden kaynaklanmaktadır. Moloz ve kesme taşın kullanıldığı hamamın duvarlarında tuğla hatıllara yer verilmiştir. Ahşap tavanlı soyunmalıktan iki hücreli ılıklığa girilmektedir. Bu bölümler kuzey-güney, doğu-batı yönleri beşik tonozla örtülüdür. Sıcaklığın üzeri tamamen beşik tonozla örtülmüştür. Fuadiye (Pastırmacı) Hamamı (Merkez) Erzurum, Gürcükapı semtinde bulunan Fuadiye Hamamı'nın kitabesinin bulunmamasının yanı sıra vakıf kayıtlarında da onunla ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır. Bununla beraber mimari yapısına dayanılarak XVII-XVIII.yüzyıllarda yapıldığı sanılmaktadır. Klasik Osmanlı hamam plan düzeninde yapılan hamam soyunmalık, ılıklık, sıcaklık ve halvet bölümlerinden meydana gelmiştir. Soyunmalık kısmının üzeri sekiz dilimli ahşap kubbeli bir tavanla örtülmüştür. Ilıklığın kuzey-güney yönünde beşik tonozla örtülü olduğu sanılmaktadır. Sıcaklık ise kare bir mekan ve bunun etrafında çapraz tonozlu halvet hücrelerinden meydana gelmiştir. Bunlardan sıcaklık ve halvet kubbeli kare bir mekan çevresinde sıralanmışlardır. Burada sekiz halvet hücresi bulunmaktadır. Bu bölümün üzeri içten Türk üçgenleri dıştan da kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Bu türdeki plan düzeni ile Erzurum hamamları arasında Fuadiye Hamamı'nın ayrı bir konumu bulunmaktadır. Boyahane Hamamı (Merkez) Erzurum, Boyahane Mahallesi'nde bulunan Boyahane Hamamı, yanındaki İlyas Ağa'nın l620-1621 tarihlerinde yaptırdığı caminin yanındadır. Kitabesinden öğrenildiğine göre l566-l567 yılında Hacı Emin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Boyahane Hamamı plan düzeni olarak birbirine benzeyen iki bölümden meydan gelen çifte hamamdır. Doğu yönündeki küçük bir kapıdan soyunmalık kısmına girilmektedir. Soyunmalık ile ılıklık arasında küçük bir bölüm bulunmaktadır. Sivri kemerli bir kapıdan geçilen ılıklık pandantiflerin taşıdığı üç kubbe ile örtülmüştür. Sıcaklık haçvari plana göre yerleştirilmiştir. Burası dört tonozlu eyvan ve merkezi bir kubbeden oluşmuştur. Halvet hücreleri sekizgen planlıdır. Hamamın batısındaki soyunmalığı, sonraki yıllarda camiye eklenmiştir. Hamamın kadınlar ve erkekler kısmının su deposu müşterektir. Küçük Hamam (Merkez) Erzurum Alipaşa Mahallesi'nde bulunan Küçük Hamamı Murat Paşa'nın vakıflarından olup XVI.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir. Moloz ve kesme taştan yapılan hamamın duvarlarında tuğla derzler kullanılmıştır. Soyunmalık kısmı tromplar üzerine oturan bir kubbe ile ılıklık ise yan yana dizilmiş üç kubbe ve bir tonozla örtülmüştür. Sıcaklık kubbeli kare bir mekan olup yan tarafına sonradan bir bölüm daha eklenmiştir. ---------------- AKARSULAR: GÖLLER: . Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |