1 Ergenekon Türkiye'nin son yarım yüzyılını karartmış bir cinayet şebekesidir. Bir kolu Nato üzerinden Amerika'ya, bir kolu Özel Harp Dairesi üzerinden orduya ve devletin derinlerine uzanan, karanlık bir örgüttür. İçerde askeri vesayet rejiminin ve Beyaz Türklerin egemenliğinin devamı, dışarda da Türkiye'nin ABD'nin mutlak kontrolü altında bir piyon ülke olarak tutulmasını sağlamak üzere tasarlanmış, temel işlevi ülkenin istikrarsızlaştırılması ve askeri darbelere uygun ortam hazırlanması, "şartların olgunlaştırılması" olan, bunun için faili meçhul cinayet, provokasyon, tehdit, adam kaçırma, uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı, suikast, yargısız infaz,.. yemedik nane bırakmayan bir karanlık şebeke bu. 6-7 Eylül 1955 olaylarından Madımak katliamına, Kahramanmaraş ve Çorum olaylarından Gazi mahallesi olaylarına, Uğur Mumcu cinayetinden Hablemitoğlu cinayetine, Danıştay suikastından Güngören saldırılarına, Anafartalar çarşısına bombalı saldırıdan Hrant Dink cinayetine, Başbağlar katliamından 33 erin şehit edilmesine, nihayet asit kuyularına atılan cesetlerden sayısı 17 bini bulan faili meçhul cinayetlere bu ülkenin yarım asrını karartan lanetlenesi olayların baş sorumlusu Ergenekon-Susurluk-Kontrgerilla-Özel Harp Dairesi çizgisinde gizlenen illegal-hukukdışı-paramiliter yeraltı yapılanması vardır. Türkiye'nin değişmesini, demokratikleşmesini, sivilleşmesini ve özgürleşmesini istemeyenler Ergenekon'un ölümüne savunuyorlar, davayı sulandırmaya ve gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyorlar; ama nafile: dünya ve Türkiye çok değişti; dışardaki patronları Ergenekon tipi terör şebekelerini artık sırtlarında taşımak istemiyorlar; Türk halkı elli yıldır oynanan karanlık oyunun farkına vardı; Avrupa ve ABD erken kalkanın darbe yaptığı istikrarsız bir Türkiye istemiyor; Batının enerji güvenliği ve Türk halkının rahat ve huzuru istikrarlı, demokratik ve sivil bir Türkiye'den geçiyor. Dolayısıyla ne kadar zorlarlarsa zorlasınlar, hangi katakulli ve gatakullilere başvururlarsa başvursunlar, hangi yüksek yargı kaynaklı ali-cengiz oyunlarına başvururlarsa başvursunlar, ETO'nun (ve onunla bağlantılı PKK gibi terör örgütlerinin) sonu geldi, tasfiye edilecekler; nihayet güzel günler göreceğimiz bir Türkiye'ye kavuşmanın eşiğindeyiz, bundan kimsenin kuşkusu olmasın... . Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 - |
|
2 Truva atından çıkan sahte Türkçüler ve Tükler Türkçülüğü ağır basan ve dini Türkçülük duygusuna engel ve Araplaşmak olarak gören bir internet yazarına hitaben yazdığım uzunca olan bu yazım aslında kendi durumumuzu yeniden gözden geçirmek amaçlıdır. Sizinle bir birimizi az çok artık tanıyoruz. Ben Müslüman Türküm sizde ırkçı Türksünüz. Ayrıca eğer yanlış anlamamışsam semavi bir dine uymaktan çok Türklerinde Yahudiler gibi kendilerine has bir din sahibi olmalarını ve bunun ne kadar semavi olduğunu pek de umursamadan savunuyorsunuz. İslamiyet, Musevilik ve Hıristiyanlık hakkında da hatırı sayılır geniş bilgi sahibi olduğunuzu biliyorum. Bu durum bende bazen sizinde Ziya Gökalp'e hocalık eden Moiz Kohen (Moiz Kohen sonradan adını Munis Tekinalp olarak değiştirdi) gibi aslında Yahudi olabileceğinizi de düşünüyorum. Çünkü Türklerin tarihinde başkalarının din ve inançlarına karışmak adeti yokken sizinde CHP ve CHP'nin ele geçirdiği gayri milli resmi devlet paralelinde bizzat Türk milletinin ve etrafında kenetlenerek kendilerini artık Türk kabul eden Müslüman halkın bir birlerinden ayrıştırılabilmeleri için uygulanan baskı ve yasakları onaylayıcı bir ırkçılık yapışınızı Türk kökenli olmanızla izah edemiyor ve bu konuda kraldan çok kralcı misali ülkemizde ki açık ve kripto Yahudilerin Gerçek Türkler de pek görülemeyecek kadar aşırı Türkçü oluşları ve halkımızı da ta Osmanlıdan beri Türkçülük ile yalnızlaştırıp diğerlerini de Kendileri Türk olmadıkları halde sürekli biz Türk'üz sizde şusunuz diye kışkırtarak ve bir sürü kasıtlı haksızlıkları tıpkı şimdide hukuku kullanarak sürdürdükleri gibi sürdürerek vurup yıkışlarına bakarak sizinde ya onlardan biri yada onların mankurtlaştırdıklarından biri olabileceğinizi düşünüyorum. Eğer sizde gerçekten Türk iseniz her ikimizde Türk olduğumuz gerçeğini değiştirmek imkânına sahip olmadığımız gibi Türk olmaktan siz ırki bir gurur duyarken bende hak'a tapan bir millet den gelmiş olmaktan dolayı Allaha şükür ve hamd ediyorum. Tarih boyunca bizler bazen kendi aramızda da çeşitli nedenler ya da fitneler yüzünden boylar kılanlar arası kavgalar savaşlar yaşamış olsak da bunların arasında dini anlayış savaşları olduğunu veya yoğun olduğunu ve halkında buna gönüllü katıldığını hatırlamıyorum. Bazı beyler din ve mezhep savaşlarını bahane edip kavgalar yapmışlarsa bile, bununda asıl nedeninin ya benlik ya da çıkar davaları olduğu ve halk bazında asla tutmamış, tutturulamamış bir milletin evlatlarıyız. Kazandığımız söylenilen istiklal savaşımızdan (Ege bölgesindeki halkımız buna Yunan savaşı diyor doğrusuda bu olsa gerek) sonra İngilizlerin nice zorlukla geldikleri gibi değil de alacaklarını alıp kuracaklarını kurup mutlak zaferlerinin sonucu olarak mağrur. Keyifli ve huzur içinde giderlerken, en büyük hayalleri olan, Türkü Türk yapan tüm değerlerinden soyutlama ve imha etme misyon'unu yükleyerek işgali kendileri adına sürekli kılacak, içine Truva atı yerleştirilmiş CHP bizleri teslim ederek çekildiklerini nasıl olup da fark edemeyişinizi anlayamıyorum. (Truva atı bilahare önce CHP'yi sonrada CHP üzerinden Türkiye'yi ele geçirip milletimizi esir alıp köle yapmıştır) Zaten bir süre sonra CHP içindeki Truva atından çıkanlar CHP'yi ve CHP üzerinden tüm devleti bütünü ile ele geçirip halkımızı görünmeyen düşmanlarımız tarafından tümü ile esir edeceklerdi. Başlangıçtaki fedakâr insanlar çeşitli bahaneler ile Atatürk'ün etrafından ve devlet den şu veya bu şekilde uzaklaştırıldı cadı kazanları kaynatıldı. Atatürk durumu fark ettiğinde iş işten geçmişti. Mason localarını kapatma kararı artık çevresi boşaltılmış olduğundan geç kalmış bir karardı. Sıra kendisine geldi ve sonuç malum. Önce öldürülüp sonrada onun adına bir din olarak Atatürkçülük. Kıble olarak Koskoca anıtkabir inşa edilip, mabetler olarak okullar din adamları olarak da çoğu azınlıklardan olmak üzere Üniversite hocaları yerli halktan da öğretmenler devşirilip tevhidi tedrisat kanunu ile pekiştirildi. Her ideolojinin yaşaması için gerekli bir düşman lazımdı. Onu da Osmanlıyı yıkmakta kullandıkları Türkçülük ve Türkçülüğün düşmanı olarak da sahte irtica tehlikesi olarak belirlediler. Gerçi ciddi bir irtica tehdidi yoktu ve hiç de olmamıştı ama olsundu. Onlar bu işte kullanılacak garibanları, pazarcılar ameleler ve küçük esnaftan kişileri kışkırtıp yürütür ve cinayetleri de kendileri işleyerek hallederlerdi. Bu sahte düşmanı beslemek içinde devleti kullananlar sürekli sahte irticai olaylar yaratıp melanetlerini de mazlum halkın sırtına yıktılar. CHP gönüllü yada sistemi kullanarak yandaşlaştırdığı kesim dışında kalan tüm milletimiz de modern devletin düşmanı olarak belirlendi. Ben şahsen tarihimizde yok oluşumuza sebep olacak ihanetin bir iç savaşın asıl tohumlarının atıldığı ilk yeniçeri isyanları ile başlasa da, ittihat ve terakki ile onun yavrusu CHP dönemi kadar tehlikeli bir dönem yaşadığımızı hiç okumadım ve hatırlamıyorum. Adalet Mülkün temelidir. CHP mülkün temeli olan adaleti Türkiye'nin özel şartları ve ya devrimlerin gereğidir diyerek imha etmiş hak ve hukuku değil devrimler adı altında Türkü Türk yapan değerleri Askeri siyasete kışkırtarak ve hukuku imha ile görevli yargı bürokratlarını yargının başına geçirerek devletin temellerini yıkmıştır. TC. Devletini temelsiz milletimizi de güvenilir bir devlet den yoksun bırakmıştır. Yargı artık adaleti yerine getirmek isteyenler ile katilleri canileri korumaya çalışan yüksek yargı mensupları arasındaki bir savaş alanına dönüşmüştür. Teröristleri hapisten salıvermekle ve milli iradeye düşmanlığı ile meşhur, tahta at misyonundan CB yapılmış bir tek kişinin 11 üyesinden sekizini atadığı AYM. Hukuk adında milletimiz adına da utançtan başka bir şey getirmeyen TBMM sini yok sayan akıl almaz hukuki fecaatlere imza atmış ve yabancı destekli ihtilalin ürünü anayasayı bile çiğneyerek milletimizi yok saymıştır. Kendi uydurdukları gerekçeler ile ihtilal yapan generallerde buna destek olmuştur. Asker kendi personelini kontrolden aciz kalmış suçlularını koruyanlar ile hukuku arayanların bunalımlı çekişmeleri içinde yakalanan askeri kaynaklı sabotaj ve iç savaş çıkarmada kullanılacak kendisine ait lav silahlarının silah değil mühimmat olduğunu savunmakla işi kapatmak isteyen tuhaf bir hale düşmüş ve saygınlığını yeniden nasıl kazanacağının hesabını yapmaktadır. Bizim iftihar ettiğimiz bizi biz yapan şeyler Hak'ı (Hak çoğul olunca hukuk) üstün tutan özelliğimizi ve dünyanın takdirini kazandıranda insanları ırkına göre değil, haklı haksız diye ayırt edişimizdeki adalet mertlik yiğitlik zayıfların haklarını koruma ve zalimlerin ne kadar güçlü olmalarına aldırmaksızın karşı çıkmamızdır. Gözünü budaktan esirgemez mert kişiler olmak özelliğimizdendi. CHP her gün bu özelliğimizi biraz daha aşındırıp zayıflattı ve halada buna devam etmektedir. Birinci dünya savaşını kaybedişimiz ve bu kaybedişteki savaş öncesi azınlıkların devlete egemen olması gibi unsurlar ve düşmanın çekilirken yerine Türkleri Türk karakter ve mizacından başka bir şeye dönüştürecek olan kadroları yeni kurdurdukları devletin başına geçirmeleri ile içine girdiğimiz dönem den yapılan her ihtilal de yeniden işgal edildiğimiz için bir türlü kurtulamamaktayız. Bu dönem bizim Macarlaştırılma dönemimiz olmuştur. AB ye giderken de Bulgarlaşma aşamasından geçmekteyiz. Bunlar sizi rahatsız etmiyorsa ben ne diyebilirim. Neler dediğinize ve nerelerde kaldığınıza bir bakalım. Araplar kötüdür, Acemler (İranlılar) kötüdür, dünya çapında Müslümanların hepsi kötüdür. Ülkemizdeki Kürtler de kötüdür. Aslında sırf Müslüman oldukları için kendilerini Türk kabul eden pek çok vatandaşımızda başörtüsü vs. dedikleri için kötüdür. Türkiye içindeki benim gibi Müslüman Türklerde bu elimizde kalan son Müslümanların da dağılıp gitmelerine sebep olacak CHP politikalarına karşı çıktıkları için kötüdür. İyi olanlar sadece Tahta attan çıkanlar ve onlara uyanlar demiş oluyorsunuz. Bu durumda kurumların kritik noktalarını ele geçirmiş Sabataist, Yahudi ve Mason CHP'liler ile onların suyuna giden siz milletimize düşman haline dönüştürülmüş sözde Türkler bu ülkeyi kendi başınıza nasıl koruyabileceğinizi ve kimden korumanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Askeri ve sivil üst kademe, Askeriye,Yargı, maliye ve diğer bürokrat kadroları ile misal olarak milletimizin tüm ötekileri dediklerinizi öldürüp yok edebilseniz bile kendinizin bir devlet olabilecek kadar nüfus ile nerde devlet kurup barınabileceğinizi sanıyorsunuz. Şimdi birde siyaset açısından başka konulara bir göz atalım. Türkiye de Türk nüfusu hızla azalmaktadır ve yakın gelecekte azınlığa düşecektir. Bu politikalar CHP'nin ve AP'nin desteği ile süre gelmiştir. Vehbi Koç'un desteğinde ABD yardımı ile ilk defa kürtaj yasağı kalkıp, doğum kontrol projesi uygulamaya başladığından beri sanırım takriben otuz seneden fazla geçmiştir. Yani TC.Topraklarına doğum yolu ile Türklerin girmesine sınır getirilmiş ve hala bu vize uygulaması çok güçlü olarak uygulanmaktadır. Bu projeler daha gelişmiş olan batı bölgelerimizde sürekli uygulanmış bu suretle içerideki nüfus dengeleri ilerideki bölünmeyi kaçınılmaz kılacak şekilde bilinçli olarak bozulmuştur. Zaten uzun vadede amaçlananında bu olduğu artık anlaşılmaya başlamıştır. Türklerin nüfusu genel nüfusumuza oran olarak sürekli azaltılırken, Kürt vatandaşlarımızda en ağır işkenceler ile Türklerden soğutulup itelenip kakalanmış ve kasıtlı askeri politikalar ile NATO amaçları ve İsmail lehine mümkün olduğunca Türk düşmanı olmaları sağlanmaya çalışılmıştır. Buna karşılık sırf bu sahte savaşı sürdürebilmek için de bol miktarda askerimiz, 33 er olayı, Aktütün, Dağlıca olayları gibi olaylarda bilinçli olarak öldürtülüp, PKK'yı daha kuvvetli göstermek için Şemdinli olayında olduğu gibi olayların bizzat askerlerimiz tarafından yapılması ile, bir avuç eşkıya dan bir iç savaş boyutuna gelinmiştir. Tüm bunların uygulanışında ana eksen İngiliz politikacılarının uyguladıkları kurucu parti diyerek halkımızı ellerine teslim ettikleri içine Truva atı yerleştirilmiş CHP azınlıklar ve işbirlikçiler koalisyonu ile onların diğer bürokratik kanatları olan kadroların kontrolünde ve zaman zaman Batı ve ABD ile işbirliği içinde ihtilal yapan NATO ya mahkum çoğu da ne yaptığını bilmeyen (tabi bazıları da Çevik Bir gibi bilinçli yapan) bazı generallerimizin gücünü ordudan alan çetelerin yaptıkları ihtilaller ile güncelleştirip güçlendirilen yeni esaret anayasalarının dikte edilmesi süre gelmiştir. Burada özellikle İngilizlerden söz etmemin sebebi bu konuda diğerlerinin akıl hocalığını da İngilizlerin yapıyor olmasındandır. bilindiği gibi İngilizler sadece bir alay askerle o zamanlar üç yüz milyon nüfuslu Hindistan!ı ele geçirip sömürgeleştirmiş ve Hindistan'ın en küçük eyaletini dahi işgale yetmesi imkansız az bir askerle ki, o zamanlar Pakistan'ın da henüz bölünmemiş ve Hindistan'ın içinde olduğu düşünürseniz, Türkiye'nin neden Cumhuriyet kurulduğunda da halende bağımsızlığını kazanamamış olduğunu ve halkımızın İngilizlerin bölge işgal valiliği şeklinde çalışan CHP ve CHP bürokrasini kullanarak sürekli sağ sol, komünist, faşist, ilerici gerici, Alevi Sünni, Kürt Türk. Kavgaları sayesinde CHP ve devletin Sömürgecilerin gizli ellerinde, Milletinde sürekli göz açtırılmaması ve zamanla artık tarihteki Türk milletinden bir eser kalmayacak şekilde asimile edilişini gerçekleştirmek çabaları halada sürüp gitmektedir. Batıyı zengin eden bizlerin pis Araplar diye uzak durup bölgedeki çıkarlarımızı batılara kendi elimizle teslim etmemize sebep olan bazılarına bakalım. Suriye nüfusun % 10- 15 ine sahip Dürzi ve Nusayrilerin eline teslim edilmiş Müslümanlar demir yumrukla idare edilmektedir. Bu yüzden Irak işgalinde Türkiye'den geçiş isteyen ABD nedense ilk hedefine Suriye yi koymamıştır. Çünkü Suriye Müslümanlara vurulmuş pranganın kilitlerinden birisidir. Irak aşırı Laik nasyonal sosyalist Baasçı Saddam'ın yönetiminde zaten batı tarafından yönetilmekte iken ve siyaset ve diplomasi yolu ile yapılabilecek değişiklikler yerine işgal edilmiştir. Çünkü oradaki denge Batı lehine Suriye deki gibi kurulu olmasına rağmen Irak, Türkiye gibi batı ve İsrail için fazla büyüktür ya parçalanmalı ya da Türkiye'deki gibi parçalanma kabusu ile yaşamalıdır. Daha önce İran'a karşı savaşta nasıl kullanıldığını Kuveyt'e ABD nin onayı ile girdiği bilinmektedir. İran'ın durumu da fazla büyük olmak dışında bir de yeni dengelerde yer alacağı kampa artı değer katmasından kaynaklanmaktadır. Suudi Arabistan zengin ama bu zenginliğini batı bankalarında batılılar lehine kullanmak dışında sanayi iddiası olmayan batı açısından kıyamete kadar yaşaması istenen dost bir ülkedir. Ama önemli fabrikalar santraller kurmaya kalkışırlarsa külahlar değişilir. Mısır tıpkı bizim gibi Batının kontrolünde uzayıp kısalmasına izin verilmeyen bir ülkedir. Kısaca Türkiye çok önemli ama CHP sayesinde Batının prangaları ile bağlanmış batıya teslim olmaktan başka çaresi olmayan bir ülkedir. Bazı sözüm ona kendilerini Türkçü diye takdim eden (Ben onlara Türk milletinin ahmak kesimleri olarak bakıyorum) siyasi akımlar CHP den ayrı partilermiş gibi görünseler dahi CHP nin yandaşları şeklinde kullanılmaktadırlar. Çünkü Türkiye de Müslüman halka yapılan baskılar İngilizlerin köpeğe hardal yedirme politikalarıdır. Milletimizin hiç bir işe yaramayan ve sadece Türk olmakla övünmeye programlanmış ahmak kesimlerinin durumu yüzünden Türkiye poposunu yalayan köpeğe döndürülmektedir. Hardal politikası Bir fıkra üzerinden İngiliz politikalarını anlatılır. Diplomatlar toplanıp köpeğe kim hardal yedirebilir yarışması yaparlar. Her ülkenin diplomatı değişik yöntemler uygular. Kimi hardalı sosisin dışına kimi içine katar kimi ete kimi kemiğe sürüp verir ne yaptılarsa köpek kokuyu alır ve dokunmaz. Sıra İngiliz'e gelince, İngiliz hardalı elinde topak yapar köpeğin kuyruğunu kaldırır ve bir anda hardalı poposun dan içeri teper. Kafası tutulan köpeğin poposun dan içeri hardalı iyice iter. Köpek serbest bırakılıp özgürlüğüne kavuşur. Ve feryat figan popo sunu yalayarak hardalın tamamını yer bitirir. Türkiye'deki devletin koyduğu yasaklar batının devletimizin popo suna soktuğu hardal politikasıdır. Bir ihtiyaç dan değil. Türkiye'nin dünyanın işlerine karışmayıp kendi popo sunun derdine düşürülmesi için uygulanmaktadır. Bu işte de CHP batılılar adına milletimizin popo suna hardalı sokan işbirlikçileridir. Bu politikalarda da Bazı askeri ve yargı, bürokratlarının çeteler kurarak önce tehdit var gösterisi ve yargının onları yok sayması CHP'li CB. Sezerin yakalan teröristleri serbest bırakması. Ve CHP'nin bunları yapanlara açıkça avukatlık yapması ve tüm bunlara CHP nin verdiği destek milletimizin ve TC. Devletinin asıl sorununun CHP olduğuna işaret etmektedir. Yukarıda saydığımız unsurlardan Kürtleri, diğer Türk kökenli olmayan ama Türküm derken samimi olan Müslümanları, diğer azınlıkları ve Müslüman Türkleri devre dışı bırakan bir Türkçülük ülkemiz için yarar değil zarar getirecektir. Çünkü bu tip Türkçülüğü savunanların çoğu Truva atından çıkanlar, onlardan beslenenler ve onlara kanmış olanlardan kurulu milli bekamızın sürekliliği derdi olmayan kesimlerdir. Olanlarında mantık ve düşünmekten yoksunluk gibi özürleri vardır. Müslümanları dışlayan Türkçülüklerin Türklük ile pek de dostça ilgisi olmayan Perincek'in seçmenlerinin bir kaç katını aşamayacak kadar kalacağı ahmak Türkçüler ile onları gaza getiren Türkçü numarası yapan Sabataist Mason ve diğer bazı batı yanlısı Türkiye'nin bütünlüğü umurlarında bile olmayan sözde Türkçüler. Birde ülkenin batısında ağırlıklı olarak uygulanmış doğum kontrolüne hiç ses çıkarmazken Başbakanın her aile en az üç çocuk yapmalıdır sözüne kızıp köpüren bazı yerli düşmanların safında onlara katılan ahmak Türkçüler ile nereye varabileceğimizi her kesin kendi takdirinize bırakıyorum. Ben geleneksel büyük devletler kuran Türk milli özelliklerini taşıyan bir misyonun insanıyım. Irklar, dinler, kavimler arasında ayırım yapmam. İnsanları adil olanlar ve zalimler olarak ayrıma tabi tutarım. Çünkü bilirim ki tüm değerler gibi insani değerlerde sadece bir kavme ya da ırka verilmemiştir. Ben insani değerleri paylaşanlarla ülkemi güçlendirmek ve komşularımla bu değerler içinde iyi geçinmek gerekirse kendi ailesinden de olsa zulüm edenleri yargılayacak, zalimlerin dünyada yönetici olmalarını engelleyecek sistemler kurmak için gayret sarf edecek büyük ve güçlü bir Türkiye kurulması için gayret sarf ediyorum. Sizler benim gibi Türkleri dahi dışlayan, küçük bir Türk azınlık diktası kurulmuş bir devlet özlemi duyuyorsunuz. Türkiye de bir kaç şehirde böyle bir küçücük devlet kurup sonrada Çin zulmündeki Uygurları Türkistan'ı kurtarmayı düşünüyorsunuz. Sizlerin esrarkeşlere has hayalleriniz düşmanın oyununda sizleri, bizlerin önümüzü kesmekte kullanıyor. İşin ilginci de bu tipler arasında tıpkı CHP de olduğu gibi, eldekini nasıl muhafaza ederiz sorusunun bile ciddi olarak cevabını verebilecek kimse bulunmuyor. Kürtleri ve Müslümanları yok edince iş kendiliğinden olur biter rüzgarları ile mışıl mışıl uyumayı ve arada bir bizlere hakaret ve küfür etmeyi marifet sanıyorlar. Katilleri canileri çeteleri hiç suçlamadan bizlere, sizde Truva atından çıkanların emirlerine uysaydınız da durmadan devlet eli ile yasak dayağı yemeseydiniz der gibi bakıyorlar. İşte bu zihniyet bırakın güçlü devlet olmayı devletleri yok edecek bir zihniyettir. Kurgulayanlarda imha edilmesi istenen ülkenin dostları gibi davranan ajanlar kozalar, uygulayanlarda bildiğimiz ahmaklardır diye düşünüyor daha doğrusu görüyorum. Saygılarımla A.D.Şimşek |