|
1(Abbas şeyh) TÜRBESİ
Türbe EMİR ŞEYH mescidinin bitişiğinde ve solunandır. Mescit yukarıda ve türbe daha aşağıdadır. Mescidin içinde sola açılan bir kapıdan 6 taş merdivenle türbenin sahanlığına, buradan da türbeye inilir. Sahanlık adi dam örtülüdür. Mimari bir değer taşımaz. Türbenin içinde tahta sandukalı üç mezar vardır. Sandukalılar kaldırdık. Altlarında ve türbenin diğer hiçbir yerinde burada yatanların adlarını , ölüm tarihlerini ve türbenin yapıldığı tarihi ve yaptıranı gösteren hiçbir kitabe bulamadık. Türbenin şimale açılan kapısı taşla örülmek süratiyle kapanmıştır. Türbe muntazam kesme taşla yapılmıştır. Beşik örtüsü kubbesi iki taşmış kemere ve duvarlara dayanmaktadır. Tam ortada dört köşesi hafif istelaktitlerle süslü bir hava penceresi vardır.
Burada yatanların serpoşlarından erkek oldukları anlaşılmaktadır. Erzurum ve havalisi siyasi hakimiyet ve metbu değişirken , sayısız ve zikzaklı istilâsala ve çekilmelere uğrarken bütün Kadı sicilleri, Vakıf defterleri ve vakfiyeler yok olduğu için abidelerin hemen, hemen bir çoğunu dinlemeye imkan yoktur. ERZURUM ve havalisi OSMANLI sınırı içene alındığı zaman Baykuşlara tünek olacak kadar boştur. KANUNİ, buraları şenlendirmek için bütün tekyelere 720 ile 1440 akçe arasında gelir sağlamıştı.
Zaviyeler halkın bedava yiyip içmeleri, oturup kalkmaları, görüşüp konuşmaları için ihya edilmiş birer şenlendirme ve imar propaganda müesseseleri haline gelmişti. Her türbenin yanında bir de zaviye var gibiydi. Üçüncü MURAT zamanında ERZURUM ve çevresinin nüfusu ve şenliği arttığı için Padişah H. 1000 (M. 1591 ) yılında HÜSEYİN isminde güvendiği bir zata umumi bir tahririni yaptırmıştı. O tarihte ERZURUM' da zaviyeler vardı.
SULTAN MELİK SALTIK zaviyesi, HASAN BASRİ zaviyesi , EBU İSAK-I KAZİRUNİ zaviyesi, SEYİT ABDURRAHMAN cebeli ( ABDURRAHMAN GAZİ ), GAİP ER ZARUNİ zaviyesi, DERVİŞ zaviyesi ABBAS zaviyesi, MEHDİ ŞEYH zaviyesi , AK ŞEYH zaviyesi.
Bu türbeye ABBAS ŞEYH türbesi denildiğini söylenenler de vardır ki türbenin yanında bir zaviye olması lazımdır. Türbenin şimalînden kapısını kapayan 141 kapı numaralı ev ve teferruatı bu zaviyenin yerine yapılmıştır. ERZURUM'UN bazı tarihi abidelerini manzum bir halde ifade eden KETENCİ zade RÜŞTÜ Efendi bu türbeyi şu mısralara söylemiştir:
ULU CAMİ bina oldukta bu türbe bina olmuş
Bakanlar lafz-ı arşe tarihi bilsin hesabından
İkinci mısradaki ( arşe ) kelimesi Ebced hesabına vurulunca 575 tarihi çıkar ki, ULU CAMİİN yapıldığı tarihtir. Türbenin de o vakit yapılmış olduğunu iddia etmiştir.
Bu hiçbir vesikaya dayanmayan indi bir şair mutlaasıdır.Müşkil ve mudal şeyleri indi mütaalalarla hal etmeyi i'itiyad ve korkunç bir günah haline getiren Tarihçe-i ERZURUM sahibi bu türbede medfun olan EMİR ŞEYHİN ABBASİ Halifelerden MEHDİ zamanında ERZURUM da hüküm icra ettiğini, MEHDİYY-İ ABBASİ zaviyesinin de bunun olduğunu ve babası ERZURUM Müftüsü ÖMER FAZIL EFENDİNİN burasını idare ettiğini söylüyor.
SALTUK OĞULLARINA ve İLHANİLERE ve ERZURUM'A sahip olan diğer İslam devletleri ve beyliklerine ait Kadı sicilleri ve vakfiyeler ve diğer vesikalar - eğer kaldılarsa - bulunup incelemeden bu türbe ve diğer türbelerde yatanlar hakkında doğru bilgi edinmeye imkan yoktur. Bizce burada medfun olanlar ERZURUM ve civarında Şehid olan veyahut öldürülmüş OSMANLI büyükleridir. İSHAK-I KAZİRUNİ zaviyesinin bir burcuna da böylece OSMANLI kumandanları ve büyükleri gömülmüştür.
Muzaffer Taşyürek
.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:20 -
|