cetinbaydar

HALKTAN ÇALINMIŞ BİR KONGRE’NİN 90.YIL DÖNÜMÜ

Kazım Karabekir de Mustafa Kemal de Henüz İstanbul’dan çıkmamışken Erzurumlular, yurtlarının Ermenilere peşkeş çekilmemesi için kongreler akt ediyorlardı.

Cumhurbaşkanı Sayın Gül’ün de katılacağı 23 Temmuz Erzurum Kongresi, bir mânada Karabekir’in başında bulunduğu 15.Kolordu’nun Resmi Kongresidir.

Halktan çalınan Gerçek kongre bu tarihten yaklaşık kırk gün önce yapılmıştı (17 Haziran 1919)

handadaş

Hemşin Pastahanesinin bir düşünce-tartışma zemini haline gelmesinde ilk adımı eski bir Marmaratör olan Özer Revanoğlu attı. (1963 sonbaharı)

Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa Revanoğlu askerlik için Erzuruma gelmiş askerliği süresince de Hemşin pastanesini mekan tutmuştu. Başta İstanbul olmak üzere Türkiyenin dört tarafından dostları vardı. Özellikle de Nevzat Kösoğlu ve Nurhat Beylar olmak üzere Erzurumlularla iş ve kader birliği içindeydi. Siyaseten de Alpaslan Türkeş çizgisine yakın durmaktaydı.

dadas

Erzurum Kalesi’ne Tebriz Kapı yönünden çıkarken biraz dikkatliyseniz hemen solda kuytu bir köşede küçücük bir kulübede, kocaman yüreğiyle, saat tamiratı yapan Hacı Rahmi ile karşılaşırsınız..Kendisiyle tanışmamız on yıl öncesine dayanır.Daha doğrusu tanıştırılışım.Küçücük kulübesinde her çeşit saati tamir ederek sağlığına kavuşturur ve akabinde sahiplerine tıkır tıkır çalışıyor vaziyette teslim eder..Sağlık kelimesini özellikle seçmemdeki maksadım;onun saatleri insana benzetmesindendir.O bozulmuş saatleri hastalanmış insan olarak görür..Buradan kendisini de doktora benzeterek yücelttiğini ve yükseltiğini çıkaranlar hata etmiş olurlar.O sadece saatlere vermiş olduğu önemden dolayı onları böyle bir benzetme içerisindedir.

dadas


Hiç okuduğunuzda hayretle, ilgiyle, ibretle ya da tebessümle altını çizdiğiniz satırları paylaşmak arzusu duydunuz mu? İşte şimdi bu arzuyu duyanların ve onların altını çizdiği satırların bir sitesi var: www.alticizilisatirlar.net Bu sitede, okuduğu satırların altını çizen ve altlarını çizdiği satırları paylaşma ihtiyacı duyanlar buluşuyorlar. Hergün yeni eklenen yazarlar, kitaplar ve altı çizili satırlarla zenginleşen sitede gönderilenlerle ilgili yorumlar yapılabiliyor. Okuyan, edindiği ilmi ve irfanı paylaşarak çoğaltan herkesi Altı Çizili Satırlar'da buluşmaya davet ediyoruz.

dadas

Nizamettin Korucu Göktürk Gazetesi Cephanelik: Çırçır ve Dere Mahallesi arasında tepenin altında bir mekândır burası. İstiklal savaşında askeri cephanelik olarak kullanılmış. Rahmetli annem anlattığına göre cumhuriyetin ilk yıllarına kadar burada askerimiz nöbet tutuyormuş. Bugünkü hali tahmin edeceğiniz gibi içler acısı. Yarıya kadar toprağa gömülmüş bir vaziyette. Çevresi yabani otlarla yem yeşil bir haldedir. Bu otların gizlediği ise tam manası ile bir çöplük. Çürümeye, yıkılmaya yüz tutmuş bu bin bir hatırası olan tarihi cephaneliğin çevre temizliğine ve anlayan insanların yapacağı tamirata ihtiyacı vardır.

dadas

Reşat Coşkun

Şehirleri emsallerinden farklı kılan özelliklerinden birisi de bulvarlarının çokluğu ve bunların düzenelenmesinde gösterilen hassasiyettir.Sözlüklerde ağaçlı,geniş,iki taraflı şehir caddesi,hiyaban olarak izah edilen bulvardan şehrimizde benim bildiklerim bir elin parmaklarının sayısını geçmez.Bunların içinde en önemlisi de Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’dır.

dadas

Reşat Coşkun

Bu şehirin evlerine önceden belki basit inşaat malzemesiyle yapılıyor, diye bir serzenişte bulunulabilir.O günün doğadan temin edilmiş taşı,odunu(kerestesi) çamurla yapılan harçla bir araya getirilseler de hiçbir zaman estetik boyutundan ve insanlar için yaşam alanı oluşundan taviz verilmeksizin yapılırdı.

handadaş

Erzurum Halkevi'nin şehir kültüründe kalıcı izleri oldu.
Halkevi, Şehir aydınları ve bürokratik tabakaları için bir mabet misyonundaydı.

Ama hepsi bu kadar.

Ahali mecbur bırakılmadıkça islama uzak duran halkevcilerin semtine uğramamayı tercih ediyordu.

Eğer halkevciliği, Erzurum ahalisi tasvip etmiş olsaydı DP'nin iktidara gelmesinden sonra halkevinin kapatılmasına engel olurdu.

dadas

Bu sefer size kendimi yazacağım. Bilirsiniz insanın kendini anlatması kadar güç bir şey yoktur. Hele bunu yazıya dökmesi başka bir sıkıntıdır. Hayatta seçimlerimizi kendimiz yaparız sanırız. Oysa hiç önem vermediğimiz çok küçük ayrıntılar, olaylar yaşarız ve hayatımızın akışı böylece çoğu zaman farkına varmadan değişiverir.

İnsanlar yaşlanınca hayatlarını yazarlar. Bazıları bir romanda, bir hikâyede kendilerini anlatırlar. Kimileri de önemli insanlar sınıfında iseler röportajlarda benliklerindekini samimiyetleri ölçüsünde döküverirler orta yere.

dadas

Merhabalar

Turkcell Erzurum temalı bir reklam filmi çekti.

Reklamı seyredemeyenler için bir link veriyorum: http://video.google.com/videosearch?q=turkcell+erzurum&emb=0&aq=f

Şimdi geçelim analize...