Kim Kimdir?

ERGÜVEN, Abdullah Rıza (1925) : Avanos'ta doğdu. İlk öğrenimini Avanos'ta, orta öğrenimini Yozgat'ta yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu. Türkçe ve edebiyat öğretmenliği yaptı. 1968'de İsveç'e yerleşti. Stockholm Üniversitesinde Türkçe okutmanlığı yaptı. "Yalnızlar", "Sevgiden Yana", "Güneşe Açılmak", "Toprak ve İnsan", şairin yayınlanan başlıca şiir kitaplarıdır. HAK

1963 yılında Erzurum'un Aşkale ilçesine bağlı Ortabahçe köyünde doğdu. İlkokulu Horasan’ın Hasanbey köyünde, ortaöğrenimini Erzurum Lisesi ve Kandilli Lisesi’nde tamamladı. 1982 yılında başladığı Ankara Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimini 1986’da yarım bıraktı. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo-Tv-Sinema bölümünü bitirdi (1991). 

İlk yazı ve şiirlerini lise yıllarında Erzurum gazetelerinden Hürsöz, Aziziye ve Doğu Ekspres’te yayınladı. 1983’ten itibaren şiir ve edebiyat yazılarını Töre, İkindiyazıları, Albatros, Kayıtlar, Mavera, Dergâh, Yalnızardıç, Yediiklim, Hece, Şehrengiz, Kılavuz ve Kaşgar gibi edebiyat ve kültür dergileriyle, Zaman, Yeni Şafak ve Selam gazetelerinde sürdürdü. 

1981’de Türkiye Diyanet Vakfı Şiir Yarışması'nda ve 1986’da Eskişehir Yunus Emre Şiir Ödülü’nde birincilik ödüllerini aldı.

İlk şiir kitabı Bağdat’tan Dönen Şiirler, 1990’da Yediiklim Yayınları ve 1999’da ikinci kere Kırkambar Yayınları tarafından basıldı. 

Arkadaşı şair Hüseyin Atlansoy’la birlikte hazırladıkları Güldeste, bir genç şairler antolojisidir ve Beyan Yayınları’nca 1991’de yayınlandı. Daha çok türkü metinleri üzerine yazdığı denemelerini Karpuz Kestim Yiyen Yok adıyla yayınladı. (Kaknüs Yay. 2004) 

Malcolm X ve İşport/Acılar adlı iki radyofonik oyunu var. Yayınlanmamış oyun ve senaryoları ile basıma hazır şiir ve deneme kitapları bulunuyor. 

Şiirlerinde coşkun bir ses ve ironik bir içlenme dikkat çeker. Ahmet Kabaklı, Abak'ı "Türk Edebiyatı-4" adlı eserinde Sezai Karakoç'un öncülüğünü yaptığı Diriliş Akımı'nın genç mensuplarından sayar. 

Çalışma hayatına 1987’de Mavera dergisinde yazı işleri müdürü olarak başladı. On yıl gazetecilik ve yayıncılık alanında çalıştı. Öğretmenlik ve sendikacılık yaptı. Evli ve dört çocuk babasıdır. 

Eğitim-Bir-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu üyesidir.

PROF.DR.AHMET BERHAN YILMAZ
ERZURUM, 1963 DOĞUMLU,
BABASI EMEKLİ ÖĞRETMEN, YÖNETİCİ SEZAİ YILMAZ BEY,
ANNESİ EMEKLİ ÖĞRETMEN, YÖNETİCİ ŞÜKRAN YILMAZ HANIMEFENDİ,
EVLİ VE İKİ ÇOCUĞU VAR,
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ VE
ORALDIAGNOZ VE RADYOLOJI ANABILIM DALI BASKANI
2002 YILINDA PROFESÖR OLDU.
KENDİ ALANINDA KİTAPLARI VE ÖNEMLİ YAYINLARI VAR.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİNİN BİLİMSEL DERGİSİNDE 10 YILSÜRE İLE YAYIN KURULU ÜYELİĞİNDEN EDİTÖRLÜĞÜNE GÖREV YAPMIŞ VE DERGİNİN TÜRKİYE'DE KENDİ ALANINDA İLK ÜÇ'E GİRMESİNDE, EN ÇOK TERCİH EDİLEN DERGİ HALİNE GELMESİNDE ÖNEMLİ ROL OYNAMIŞTIR
1994 YILINDAN BU YANA FAKÜLTE YÖNETİM KURULU ÜYESİ
1994 YILINDAN BU YANA FAKÜLTE KURULU ÜYESİ
DOSİAD "DOĞU ANADOLU SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ" YÜKSEK İSTİŞARE KONSEYİ BAŞKANI
PALANDÖKEN GAZETESİ YAYIN DANIŞMANI VE YAZARI
ORTA OKUL VE LİSE YILLARINDA HALK OYUNLARI DERNEĞİ KOROSUNDA BAĞLAMA ÇALDI
GÜL ANNEM KİMSESİZ ÇOCUKLAR DERNEĞİNİN KURUCULARINDAN VE YÖNETİM KURULU ÜYESİ
KENDİNİ BİLDİ BİLELİ VATANI, ERZURUM'U VE İNANÇLARI İÇİN YAŞAYAN, DOĞRULARINDAN TAVİZ VERMEYEN BİR MEMLEKET SEVDALISI

Eğitimci (Tarihçi) Erzurum 1895 d. - 1943 Ölüm Eskişehir.

İlk öğrenimini, orta ile birlikte Erzurum İdadisinde yapmış, mezun olduktan sonra çalışma gereğini duymuştur. Erzurum'da çıkan (Haftada iki gün) ünlü <bknz>Albayrak gazetesi</bknz>nde mürettiplik yapmaya başlamıştır.
I. Cihan Savaşı (1915-1918) günlerinde Erzurum'un Ruslar tarafından işgali sırasında, İç Anadolu'ya başlayan göç akınına Beygu ailesi de katılmış, Sivas'da duraklamışlardır. Burada, Vilayet Gazetesinde mürettiplik almış, bu görevi yaptığı sırada Sivas Öğretmen Okulunda açılan öğretmen yardımcılığı (Muavinliği) kursuna devam edip başarıyla tamamlamıştır. Öğretmen yardımcısı olarak atanmış, bir yıl sonra Konya Öğretmen Okuluna kaydını yaptırıp devam etmiş, başarı göstererek Öğretmen olmuştur.

(1935-1336) Ders yılında Bitlis Sultanisi (Lisesi) ilk öğretmenliğine atanmış, Bitlis'ten sonra, Gümüşhane'de Öğretmenlik yapmıştır. Görevi 1929'a kadar sürmüştür.
Gümüşhane'den <bknz>Erzurum Muallim Mektebi </bknz>(Öğretmen Okulu) Tarih-coğrafya öğretmenliğine atanıp sekiz yıl kadar görev yaptıktan sonra yine Erzurum'a verilmiştir. 1943'de Eskişehir lisesine nakletmiştir ki, henüz 49 yaşlarında iken orada Tanrının rahmetine kavuşmuştur. Sonraları, sanırım ölüm yıldönümü münasebetiyle olacak, <bknz>Sıtkı Dursunoğlu </bknz>hocamızın onun için yazdıkları makalede (<bknz>HALKEVİ DERGİSİ</bknz>)nde okumuştum, "ihtiyar yaşadı, genç öldü" diyordu. Bu cümlesi beni pek çok etkilediği ve zaman zaman tekrarladığım için unutmadım. Saygıyla anarım.
Erzurum Lisesinde o günlerin deyimiyle 9. sınıfta bize tarih öğretmenliği yaptıkları için yakından tanımıştık. (1931).
Rahmetli Beygu hocamızın biyografilerini bir ölçüde ayrıntılı biçimde verme gereğini duymuş olmaklığım, "hayat mücadelesi"nin çetin örneğini en sebatlı ve en başarılı biçimde vermiş olmalarındandır.
Rahmetli Beygu hocamız, bizleri Kale Mescidi ile Saat kulesinden başlıyarak ecdat hatırası eserleri gezdirip, göstermiş, bilgi vermişlerdi. Sonraki yıllarda Erzurum'a kimliğini veren bu eserlere yakın ilgi duymamda, özellikle Hatuniye ve Yakutiye'nin Üniversiteye bağlanarak fonksiyone edilmelerine Çalışmamda rahmetli hocamızın dolaylı etkisi büyük olmuştur.
Eserleri:

1- Erzurum Tarihi 264. sf. istanbul 1936.
2- Ahlat Kitabeleri 104 sf. İstanbul 1932.

Prof.Dr.

http://www.atauni.edu.tr/fakulteler/dishekimligi/Index.HTM
Doğum Yeri ve Yılı : Erzurum, 11.02.1956
Fakülte Mezuniyeti ve Yılı : Atatürk Üniversitesi - 1979

Doktora Yeri ve Yılı : Atatürk Üniversitesi - 1983

Doktora Tezi : Kondil konumu ile yüz iskelet yapısı arasındaki ilişkinin sefalometrik olarak İncelenmesi

1956 yılında Erzurum'da doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Erzurum'da tamamladım. 1974-1975 eğitim-öğretim yılında başladığım Atatürk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesini, 13.7.1979 tarihinde bitirdim. 24.3.1980 tarihinde, aynı fakültenin Ortodonti Anabilim dalına araştırma görevlisi olarak girdim.24.10.1983 tarihinde, “Kondil Konumu ile Yüz İskelet Yapısı Arasındaki İlişkinin Sefalometrik Olarak İncelenmesi” konulu doktora tezimi vererek, doktor ünvanını aldım. Doktoradan kısa bir süre sonra askere giderek, 1983-1984 yıllarında askerlik görevimi yerine getirdim. Askerlik'ten sonra tekrar aynı fakülteye döndüm. 10.12.1984 tarihinde öğretim görevliliğine, 24.2.1987 tarihinde de yardımcı doçentliğe atandım. 23.10.1990 tarihinde girdiğim doçentlik bilim sınavında Doçent ünvanını aldım. 5.10.1994 tarihinde Fakülte Kurulu doçent üyeliğine, 19.12.1994 tarihinde ise Yönetim Kurulu doçent üyeliğine ve 12.4.1995 tarihinde de fakültemizin çıkarmış olduğu dergide yayın komisyonu ve muhasip üyeliğine seçildim. 15.1.1996 tarihinde ise Profesörlüğe atandım.16.1.1997 tarihinden itibaren Yönetim Kurulu Profesör üyeliğim devam etmektedir. Ayrıca 9.4.1997 tarihinden itibaren Ortodonti Anabilim dalı Başkanlığını yürütmekteyim ve ortodonti derslerini vermekteyim. Evliyim ve üç çocuk babasıyım.

Abdulgafur Has Hocaefendi (1939 - ...) Abdulgafur Has Hocaefendi 1939 yılında Erzurum'a bağlı Çat ilçesi Babaderesi Köyünde doğmuştur. Eğitimini zamanın önemli alimlerinden olan babası Babadereli Ahmet Efendiden almıştır. Dedesi Molla Resul Efendide de yine zamanının önemli alimlerindendir. Soyları Hz. Hüseyin Efendimize dayanan Hocaefendinin ailesi Bağdat'tan Bingöl'e bağlı Sevkar Köyüne oradan da Babadersi köyüne gelmişlerdir. 17 yaşında Hocasından icazet alan Abdulgafur Hocaefendi 18 yaşında Çat ilçesine bağlı Taşağıl Köyünde imam olarak göreve başladı. Bu köyde yirmi yıl İmamlık yapmakla beraber talebelerine derslerde vermiştir. Daha sonra İmamlık göreviyle yanısıra derslerine Erzurum Merkeze bağlı Tufanç köyünde devam etmiştir. 1994 yılında Erzurum merkeze yerleşmiş ve Babadereli Ahmet Efendi Vakfının kurulmasına öncülük yapmıştır. Eğitime büyük önem veren Hocaefendi bu vakıf çatısı altında Osmanlıca, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Tarih ve Tasavvuf alanlarında dersler vermekle beraber, şehrimiz ve ülkemizin maddi ve manevi kalkınması yönünde hizmetlerine devam ettirmektedir. .

( .... - 1634) Abaza Paşa, asi Halep Valisi Canbolatoğlu'nun hazinedarı iken onun yenilgiye uğraması sırasında yakalanmış, ancak Yeniçeri Ağası Halil Ağa'nın aracılığı ile bağışlanmıştı. 1621 yılında Erzurum Beylerbeyi olan Abaza Paşa, Sultan İkinci Osman'ın öldürülmesi üzerine yeniçerileri padişah katili ilan etti. Etrafına topladığı sekbanlarla Erzurum'da yeniçerileri ortadan kaldırmaya çalıştı. Yeniçeri Ocağı aleyhine İstanbul ve Anadolu'da ortaya çıkan hareket dolayısıyla askerler arasında büyük bir huzursuzluk başlamıştı. Abaza Paşa bir yandan sancaklara kendi adamlarını tayin ederken, diğer yandan da halktan vergi toplamaya başladı. Kısa zamanda çevresine 30.000 kişi toplamayı başaran Abaza Paşa, ele geçirdiği yeniçeri, topçu, cebeci ve acemi oğlanı gibi ocak mensuplarını öldürttü. Şebinkarahisar ve Sivas'ı ele geçirdi. Daha sonra da Ankara üzerine yürüdü ve şehri kuşattı. Osmanlı kuvvetleri, Sultan Dördüncü Murad'ın tahta çıkmasından sonra Abaza Paşa'yı Kayseri yakınlarındaki Karasu mevkiinde mağlup etti. Abaza Paşa, bu yenilgiden sonra Erzurum'a dönerek kalesine sığındı. Abaza Paşa yeniçeri düşmanlığından vazgeçmiyordu. Sadrazam Hüsrev Paşa, 1628 yılında düzenlediği sefer sonunda Abaza Paşa'yı teslim aldı. Sultan Dördüncü Murad tarafından affedilen Abaza Paşa, Bosna valiliğine tayin edildi. Ancak tekrar isyan etmek gibi bir niyeti olduğu söylentileri padişah tarafından duyulunca 1634 yılının Ağustos ayında idam edildi.