|
1:
Birinci türbenin güney doğusuna rastlayan mahruti kümbetli, her tarafı boz kevek taşı ile yapılmış alt kısmı oniki yüzlü bir türbe daha vardır. Saçak altındaki çifte zencirekli kırmızı kuşak, binaya güzel bir ahenk kazandırıyor. Kümbetin üstünün taş kaplaması harap olmuştur. MAARİF vekaleti tarafından esaslı bir suretle tamir ettirilmiştir. Türbenin üstünde kal'e ve burc pencereleri gibi yarık olan tek bir penceresi, alt sırada da üç büyük penceresi vardır. Pencere üstleri istalaktiklidir. Cenup penceresi aynı zamanda mihraptır. Batı penceresinin üstüne boş belgami bir mermer taş yerleştirilmiştir. Bunun bir kitabe taşı olduğu muhakkaktır. Ancak taşın üzerinde hiçbir ifadeye rastlanmamış olması, kitabenin Erzurum'un istila edildiği zamanlarda kazınarak imha edilmiş olabileceği düşünülmektedir.
Kubbe ve duvarlarda yer yer çatlaklar görülmektedir. Bu türbenin cenazelik denilen bodrum katı ve dışarı açılan başka bir kapısı olduğu muhakkaktır. ABDURREHİM BEYGU türbenin içini kazdırmıştır, zemin katın kubbesini ve burasını delerek de cenazeliği bulmuştur. O zamanlar cenazelik toprak seviyesinden üç metre aşağıdaymış. Kümbetin inşaat tarzı KARANLIK, GÜMÜŞLÜ ve YAKUTİYE türbelerinin tarzına çok benzemektedir. Bu kümbetin birincisinden daha sonra yapıldığını tahmin ediyoruz. Kümbetin ne vakit kimin için yapıldığı hakkında tevatüre dayanan bir ağız rivayeti yoktur. SALDUK oğullarından şimdilik EB-ÜL-KASIM, İNAÇ BİYGU, ALİ, SALDUK, NASIR-UD-DİN MEHMET, ABU MANSUR ARGUN BASAT ve MELİK ŞAH'ı biliyoruz. Bunların nerelerde öldükleri, nerelere gömüldükleri hakkında bilgimiz olmadığı için bu türbenin de kime ait olduğunu tespit edemiyoruz.
Muzaffer Taşyürek.
Mustafa Çetin Baydar - 19/11/2013 - 17:27 -
|